Lefkoşe Selimiye Camii(1208-1326) -23

Lefkoşe Selimiye Camii(1208-1326) -23

Lefkoşe Selimiye Camii(1208-1326) İkindi namazlarımızı eda etme imkanı bulduk. Hocası ile de ayaküstü sohbet ettik.

 

Selimiye Camisi (Aya Sofya Katedrali), Lefkoşa

XIV. yüzyılda Lüzinyanlar tarafından St. Sophia katedrali adıyla Gotik nizamda yapılan, Osmanlı Dönemi’nde ise camiye çevrilen anıtsal bir yapıdır. Lüzinyanların baş katedrali olması itibariyle Lüzinyan krallarının Kıbrıs krallık tacını giydikleri ve içinde Lüzinyan soylularıyla bazı krallarının gömülü olduğu bir Latin Katedrali olarak ünlenmiştir.

Ancak ilkin 1373 yılındaki Ceneviz akınlarından, 1491 ile 1547 yıllarındaki iki büyük yer sarsıntısından hayli zarar gömüştür. Osmanlıların Lefkoşa’yı fethettikleri 9 Eylül 1570 tarihinde kullanılamayacak derece harap durumda olduğundan, cami olarak kullanılmak üzere tamir edilirken içine mihrap, minber ve kürsü eklenmiştir.

Lala Mustafa Paşa Lefkoşa’nın fethinden sonraki ilk Cuma namazını, 15 Eylül 1570 tarahinde, bu camide kılmıştır. Caminin 49 metre boyundaki iki minaresi II. Sultan Selim’in 1 Mayıs 1572 tarihli buyruğuyla yapıya eklenmiştir. Osmanlı Dönemi boyunca sadece Lefkoşa’nın değil, tüm adanın da en büyük camisi olarak hizmet vermiştir. Osmanlı valileri, üst düzey yöneticiler ve kent ileri gelenleri Cuma namazını bu camide kılarlardı.

Osmanlı Dönemi boyunca Ayasofya Camisi adıyla bilinmiştir. Ancak Kıbrıs II. Sultan Selim’in padişahlığı döneminde fethedildiğinden, caminin adı Kıbrıs Müftüsü’nün 13.8.1954 tarihli emriyle ‘’Selimiye Camisi’’ olarak değiştirilmiştir.

Camide büyük, diğeri ise küçük olan iki mihrap bulunmaktadır. Güney-batıdaki ‘’son cemaat namazının’’ kılındığı en eski mihrap 1595/96 tarihini taşımaktadır. Ana mekânın doğu ucundaki apsenin içerisinde, üst yapıyı taşıyan ve Salamis’ten getirildiğine inanılan granit ve mermerlerden dört sütun yer almaktadır. Bunu gerisindeki Aziziye kapısı olarak bilinen kapının üst başında ise şua açan güneş motifi ve bunun da üzerinde Kıbrıs’ın son hattatı Naif Efendi’nin babası Zihni Efendi tarafından yazılan ‘’Tanrı Adı’’ (Lafzai Celâl) yazısı bulunmaktadır.

Mihrabın yapımında Ortaçağ’a ait bezemeli mermerler kullanılmıştır.

Lefkoşa’nın savaşla alınmasını sembolize etmek için imamların Cuma namazlarında kılıçla minbere çıktıkları ve bellerindeki kılıçla Cuma hutbesini okudukları halen anımsanmaktadır.

Mihrabın hemen önünde ahşaptan yapılmış iki katlı müezzin mahfili, bunun da hemen batısında çok güzel bir vaiz kürsüsü bulunmaktadır. Ana mekânın kuzey-doğusunda duran, Lüzinyan Dönemi’ne ait Nicholas Şapeli (veya hazine dairesi) yer almaktadır.

Sultan Abdülaziz’in 1874 yılında Mısır’ı ziyareti sırasında Kıbrıs’ı da ziyaret edebileceği ihtimali karşısında, caminin doğusundaki apsenin içine Abdülaziz’in emriyle Nazif Paşa tarafından anıtsal bir giriş kapısı yapılmış, bu kapıya da ‘’Aziziye Kapısı’’ adı verilmiştir. Kapının üst başına eski Rüştiye Okulu’nun güzel yazı öğretmeni olan ‘’Hattat E’sSeyyid Ahmet Şükrü Efendi ’’nin Abdülaziz’i metheden 26.12.1874 tarihli yazıtı monte edilmiştir.

Caminin batı avlusundaki su sarnıcının üzerini örten şadırvan 1903-1909 yılları arasında Evkaf murahhası Musa İrfan Bey tarafından Londra’dan getirilerek monte edilmiştir. Cami avlusunun güney batı dış duvarındaki sokak çeşmesi ise 1894 yılında inşa edilmiştir.

Lefkoşe Selimiye Camii(1208-1326) -23