Ülkelerde ve Kuruluşlarda Krizlerin Habercilerine Kulak Vermek

Ekonominin üretim boyutundan daha çok, finans boyutuna ağırlık verenler, bütün ülkelerin ekonomilerinde depreme benzer sarsıntılara yol açarlar. Çalışma alanı dışı, faiz gelirlerini amaç, ürün, hizmet ve bilgi üretiminden gelir sağlamayı araç gören, bütün kuruluşlarda tehlike çanları sürekli çalar.

Kültürle Ekonomide Üretime ve Yönetime Yeni Açılımlar Kazandırmak

Mesnevi ile Mukaddime ile yoğurulan toplumların kültüründe, insanın üretime uzak durması ve sermayenin üretimin dışında kalması istenmez. Yuvarlanan taşın yosun tutmadığı gibi, çalışan ve üreten insan yoksul düşmez. Nasıl işleyen demir parlarsa, üretimde değerlendirilen sermaye de getiri sağlar. Bu yüzden bir ülkenin, üretim gücünü büyütmede, sermaye önemli olmakla birlikte, hiçbir zaman yeterli olmaz.

Mesnevi Bir Sayfası Bin Sayfa Olan Bitmez Tükenmez Hazinedir

Her kitabın etkisi, kendinden önce yazılan, düşünce ve eylem dünyasına yeni boyutlar kazandırmış, sıra dışı kitaplardan gelir. Yüzyılların içinde önemini hiç yitirmeyen, bugün yazılmış gibi, yeni olan kitaplar, bütün insanlığın bilgi ve bilgelik birikiminden yararlanırlar. 

Dünyada Entellektüel Sermayenin Ülkesi Olmaz İlkesi Olur

Yirminci yüzyılda ülkelerin zenginliği, finansal sermayeden kaynaklanmıştır. Yirmi birinci yüzyılda, entelektüel sermayeden kaynaklanacaktır. Geçen yüzyılın simge kuruluşu Ford’dur. Yeni yüzyılın simge kuruluşu da Facebook’tur. Biri elle tutulur, gözle görülür, ürünler üretirken, biri elle alınmayan ve gözle görünmeyen hizmetler üretmektedir. Birinin üretiminde görünen, birinin üretiminde görünmeyen varlıklar önemlidir.

Kriz Dönemlerinde Ayakları Yorganlara Göre Uzatmasını Bilmek

Bilişim dünyasındaki gelişmelerle, dünyanın ekonomik ve kültürel yapısındaki dönüşümler, bütün ülkeleri hem ekonomik hem kültürel alanlarda, küresel kuruluşlarla birbirlerine bağımlı hale getirmişlerdir. Dünyanın bütün ülkelerinde üretim ve tüketim alanları açan küresel kuruluşlar, girdileriyle olduğu kadar çıktılarıyla hayatı kolaylaştırıyorlar. Onlar ülkeler arasında çok boyutlu bağlar kurarak, dünyanın dönüşmesine katkıda bulunuyorlar.

Edebiyatlar Medeniyetlerin Geçmişten Geleceğe Açılan Gizemli Kapılarıdır

Kalıcı edebiyat, çağını anlatan edebiyattır. Her edebiyatçı çağından sorumludur, çağını anlamak ve anlatmak zorundadır. Edebiyat dipnot kaygısına düşmeden, yereldeki küreseli, küreseldeki yereli yakalamaktır. Hayatın anlamlı ve yaşanır kılınmasında, edebiyat  tarih gibi, bütün insanlığın birikimine, hem derinlik hem de zenginlik kazandırır. Tarihçi geçmiş yüzyıllarda olanların, edebiyatçı ise gelecek yüzyıllarda olacakların peşindedir.

Kafkaslarda Şimal Rüzgarları Değil Şamil Fırtınaları Esiyor

Dünyanın her yanında Müslüman toplumların güçleri, görünen ve görünmeyen dünyaları, bir bütünlük içinde ele almasını bilmelerinden kaynaklanır. Ekonomik, siyasal ve kültürel, bütün alanlarda yönetilenler ve yönetenler, Allah’ın herkesi gördüğünü, her şeyi bildiğini, her sesi duyduğunu bilirler ve inanırlar.

Yönetimlerde İki Akıl Her Zaman Bir Akıldan Daha Üstündür

Tarihin bütün dönemlerinde, kurumlarda ve kuruluşlarda yöneticilerin belirlenmesi, yönetim bilimlerinde sürekli tartışılan konuların başında gelir. En büyük kuruluşun yönetiminden, en küçük kurumun yönetimine kadar, her yerde yönetim, bir yarışma, bir çatışma ve bir uzlaşma alanıdır. Nerede olursa olsun, her yönetimin amacı, iyilikleri özendirmek, kötülükleri önlemek, kurumlarda ve kuruluşlarda bütünlüğü ve sürekliliği sağlamaktır.

Dünyayı Yaşanır Kılmada Gönülden Gönüle İletişim Kurmak

İnsanın olduğu yerde iletişim vardır. İletişim olmadan etkileşim olmaz. İletişim kanallarının zenginleşmesiyle, uzaktakiler birbirlerine yakınlaşırken, yakındakiler de birbirlerine uzaklaşırlar. İletişim imkânlarının genişlemesi, paradoksal bir gelişmeye yol açmıştır. Dünyada duvarlar yıkılırken, insanlar arasında iletişimi önleyen yeni duvarlar yükselmektedir. Karmaşanın önüne geçmek için, kesintisiz çift yönlü bilgi akışını sağlayacak kanallar geliştirilmelidir.

İnsan Kaynakları Ülkeleri Uçuran Rüzgar Kanatlı Atlardır

Yeni yüzyılda bütün ülkelerde, doğal kaynaklardan daha çok, insan kaynakları belirleyici  ve sürükleyici güç olacaklardır. Petrol üreten ülkelerde olduğu gibi, insan kaynaklarının donanımsız ve yetersiz olduğu toplumlarda, doğal kaynakların zenginliği, ekonomiye yansımamaktadır. Değerlendirilme yolunda ekonomiye kazandırılmayan, ekonomik dolaşıma katılmayan kaynaklar, bir bir yok olup gitmektedirler.

Dünyada Yoksulluk Mesleksizlikten Mesleksizlik Eğitimsizlikten Kaynaklanır

İster ürün, ister hizmet, ister bilgi olsun, üretmesini bilen toplumlar, hiçbir zaman yoksul düşmezler. Hangi alanda olursa olsun üretim, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için yapılır. Dünyada hayatı kolaylaştırmak için üretim yapanlar, bütün insanlığın sevgisini kazanırlar. Bunun için Anadolu’da, insanların zorunlu ihtiyaçlarını karşılamada, yorulma bilmez bir gayretle çalışanlar, toplumun bütün kesimleri tarafından, sevgiyle karşılanırlar.

Bin Cümle Okumayanlar Bir Cümle Yazamazlar

Yazarlar yazmayı sevdikleri kadar, okumayı da severler. Her yazar yazdıklarını, kendilerinden önce yazan, yazarlara borçludur. Bir yazar bin okumadan bir yazamaz. Okumada başarılı olanlar, yazmada başarılı olurlar. Onlar bir kuyumcu duyarlılığıyla, bir kelime, bir cümle, bir sayfa ve bir kitap ararlar. Yazma sürecinde hem düşünce geliştirilir, hem de düşünce ödünç alınır. Edebiyatta etkilenmeyenler, okuyanları etkileyemezler.

Dünyada Savaşları İşi İyi Değil İyi İşi Yapanlar Durdururlar

Ekonomik, siyasal ve kültürel dönüşümlerin kaynağında, kendisi için istediğini, bütün insanlar için isteyen liderler vardır. Onlar insanlığın bilgi ve bilgelik hazinelerinin, paylaşıldıkca zenginleştiğini bilirler. Liderlerin güçleri, dürüstlükte sınır tanımayan, açıklıklarından kaynaklanır. Onların düşünce ve eylem dünyalarında, kuralsızlığa kesinlikle yer yoktur, düşünceleri eylemlerine, eylemleri düşüncelerine yansır.

Doğal Gaz Boru Hatları Türkiye ve Rusya Arasındaki Barışın En Büyük Güvencesidir

İstanbul Türklerin Avrupa’ya, Kazan Rusların Asya’ya açılma kapısı olmuştur. Avrasya ekseninde Türkiye ve Rusya, iki vazgeçilmez ülkedir. Türkiye’nin Avrupa’ya, Rusya’nın Asya’ya genişlemesinde, Karadeniz en büyük rekabet alanını oluşturmuştur. Türkler ve Ruslar Karadeniz çevresinde güç kazanmak için, yüzyıllar boyunca birbirleriyle, hem yarışmışlar hem savaşmışlar. Karadeniz Osmanlı yüzyıllarında, bir “Türk Gölü”ne dönüşmüştür.

Korona Sonrası Dünyada Eğitim Seviyelerini Büyütemeyen Ülkeler Üretim Seviyelerini Büyütemezler

Dünyanın bütün ülkelerinde, üniversiteler toplumlarının eğitim ve kültür dünyasına katkıda bulunan kurumların başında gelirler. Ülkelerin gelecekteki başarıları, bugünden eğitime yaptıkları yatırımlardan kaynaklanır. Eğitime yapılan yatırımlar, uzun dönemde getirisi, en büyük olan yatırımlardır. Dünyanın hiçbir yerinde eğitim seviyesi küçük, üretim seviyesi  büyük  ülke yoktur. Ekonomiyi geliştirmede eğitim sermayesi, finansal sermayeden daha önemlidir.

Sohbet Medeniyetinde Bilgiler Bilgeliklere Düşünceler Eylemlere Dönüştürülür

Sohbet ustalarının oluşturduğu manyetik alan içinde, daha önce hiç görüşmemiş olan insanlar, kısa zamanda, birbirlerinin kardeşleri olduklarının bilincine varırlar. Onlar nerede olurlarsa olsunlar, çevrelerinde, gizemli bir çekim alanı oluştururlar.

Dünyada Estirilen Savaş Kasırgalarını Yunus'u İzleyen Şairler Durdurur

İster şiir, ister hikaye, ister deneme olsun, bir edebiyat eserinin kalıcılığı, “Beyaz haberlerim var kardeşlerim” diye, seslenmesinden kaynaklanır. Ölümsüz edebiyat eserleri, yeryüzünün kara haberlerinden daha çok, gökyüzünün beyaz haberlerine odaklanırlar.

Ayasofya'da Okunan Her Ezan Vatikan'da Okunan Bir Ezandır

Bilgi ve bilgeliğe sevdalı, Bilge Sultan Fatih’in, İkinci Roma’yı İstanbul’a dönüştürmesinin ardından Anadolu insanına büyük fetih kapıları açılmıştır. Bilgeliğe dönüşen bilgiyi, yitirdikleri paha biçilmez bir hazine olarak gören Türkler, bilgi ve bilgeliğin peşinde Asya’nın içlerinden Avrupa’nın içlerine doğru, uzun bir bilgelik yolculuğuna çıkmışlardır. Yeryüzünde bilgelik yitirilse, Bilgelerin Sultanı Mevlana’nın izini sürenler, yitirilen bilgeliliği zenginleşmiş olarak tekrar bulurlar.

Demokrasi Kültürü Yoksullaşırsa Darbe Kültürü Zenginleşir

İnsanın kaderi önceden yazılır, ancak önceden okunmaz. Ölüm insana gelirken haber vermez. İnsan ölümü değil, ölüm insanı bulur. Hayat ölümü ölüm hayatı, gündüzün geceyi içinde taşıdığı gibi taşır. İnsanın ömür boyu süren, doğum ile ölüm arasındaki yolculuğunda, bir metal paranın iki yüzü gibi, ölüm hayattan hayat ölümden ayrılmaz. Bu yüzden yönetimlerini demokratikleştiremeyen toplumlar, insanların nasıl geleceği bilinmeyen ölümlerini güzelleştiremezler.

Geleceğin Üniversiteleri Duvarsız Kapısız Açık Üniversiteler Olacaktır

Üniversiteler bütün insanlığın bilgi ve bilgelik birikiminin araştırıldığı, sorgulandığı, geliştirildiği, öğretildiği ve uygulama alanına aktarılma, çalışmalarının yapıldığı kurumlardır. Dünyanın her yerinde üniversiteler, bir yandan ülkelerinin bilimsel ve teknolojik birikimine yeni boyutlar kazandırmaya, bir yandan da, hayatı kolaylaştırmaya ve güzelleştirmeye çalıştıkları için, bütün ülkelerde el üstünde tutulurlar.