Türkler, Zorla mı Müslüman Edildiler?

Türkler zorla Müslüman edilmediler. Ceddimiz târih sahnesinde Müslüman olarak yer aldı. Bâzı eblehler diyebilirler ‘ o zaman İslâmiyet yoktu .’ Hz. Âdem, Türklerden çok önceleri yaratılmıştı ve Müslüman’dı. Hz. İbrâhim de Müslüman’dı ve Türkler târih sahnesine çıkmadan önceki devirlerde yaşamıştı. Demek ki İslâmiyet Türklerden önce de vardı. Şüphesiz adı İslâmiyet veya Müslümanlık değildi. Hepsi o kadar.

Türkler, Zorla mı Müslüman Edildiler?

Tek parti döneminde hazırlanan müfredat programlarında yer almadığı için, İlahiyat Fakülteleri ile İmam Hatip Liselerinde okutulan İslam Tarihi ders kitaplarında, Türklerin nasıl Müslüman olduklarına dair bilgiler yoktur.

Gök Okulu

Türkiye’de havacılık eğitimi veren ilk eğitim kurumu, 07 Temmuz 1941 târihinde, Gök Okulu adı ile İstanbul’un Yeşilköy semtinde açıldı.

Türkçenin Feryadı…

Kamus 1 bir milletin hâfızası, yâni kendisi; heyecanıyla, hassasiyetiyle, şuuruyla.

01 Temmuz: Kabotaj (Denizcilik) Bayramı

Kabotaj; bir devletin, kendi limanları arasında yük ve yolcu taşımacılığı ile ilgili haklarıdır. 1536 yılında imzalanan ve Kapitülâsyon denilen anlaşma ile Osmanlı Devleti, yabancı gemilerin Türk limanları arasında taşımacılık yapabileceklerini kabul etmişti. Türkiye Cumhuriyeti; 24 Temmuz 1923 târihinde imzalanan Lozan Barış Sözleşmesi’nin 28. maddesine dayanarak, 1 Temmuz 1926 târihinde, 815 sayılı Kabotaj Kanunu ’nu yürürlüğe koydu. Kanuna göre bu târihten itibaren kendi limanlarımız arasında taşımacılık, yalnızca Türk gemileri ile yapılacaktı. Kanunun yürürlüğe girdiği târih, ülkemizde KABOTAJ (DENİZCİLİK) BAYRAMI olarak kutlanmaktadır. 

Dış Borçlar Bitti mi?

14 Mayıs 2013 Çarşamba günü itibâriyle, Milletlerarası Para Fonu (IMF) adlı kuruluşa olan borcumuz sıfırlandı.

İlahiyatçı Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan Hocamızla Sırât-ı Müstakîm’i konuştuk

Kadir Gecesi’nde indirilmeye başlanan Kur’an-ı Kerim insanlığa; Sırât-ı Müstakîm’de  yâni Doğru Yolda olmayı öğütlemektedir. İlahiyatçı Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan Hocamızla Sırât-ı Müstakîm’i konuştuk.

26 Haziran 1996: Türk dili âlimi, yazar Prof. Dr. Necmeddin Hacıeminoğlu Ankara’da vefat etti

Mezarı İstanbul’da Edirnekapı şehitliğindedir. Doğumu: Kahramanmaraş, 1932.  Aslen Malatya’lıdır.  İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Çapa Yüksek Öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra Edebiyat Fakültesi’nde ve Bağdat’ta hocalık yaptı. İngiltere, Almanya ve İsviçre’de uzmanlık alanı ile ilgili incelemelerde bulundu. Milliyetçi – Ülkücü hareketin önemli isimlerinden biri idi. Devrimci – sol hareketlerin yoğunlaştığı dönemlerde gençlere millî duygular aşıladı, doğru yolu gösterdi. Altay Pamir, Nuri Koçyiğit, Mustafa Necmeddin  takma adlarıyla yazılar yazdı. Eserleri:  Dil Hususiyetleri (1968), Dokuz Işık’ta Eğitim Sistemi  (1971), Milliyetçi Eğitim Sistemi  (1972),  Türkçe’nin Karanlık Günleri (1972),  Milliyetçilik – Ülkücülük – Aydınlar  (1975),  Türkiye’nin Çıkmazları  (1975).

Ekonomide Gizli Tehlike: Gelir Dağılımında Dengesizlik

Bütün iktisat teorileri gelir dağılımı ile ilgilenmiştir. Piyasa ekonomisinde, gelir dağılımı göstergeleri, ülke ekonomisinin durumunu gösteren en önemli beş araçtan biridir. Çağımızda, devletin en önemli görevlerinden birinin,  gelir dağılımını düzeltmek olduğu düşünülür.

Kültür Emperyalizminin Gayri Meşru Çocuğu Küresel Ekonomi Krizini Ancak Millî Şuurla Aşabiliriz

Dünya ve insanoğlu yaratıldığından beri, güçlü olan herkes ve her millet, kendisinden daha az güçlü olanları kontrol altında tutmak istemiştir. Bu isteğe eskiden kaba kuvvetle, silah gücüyle ulaşılıyordu. Günümüzde zekâsını kullanarak gizlice yapanlar olduğu gibi, eski metodu tercih edenlere de rastlanmaktadır.

Ermeni Meselesi

1853-1856 yıllarındaki Kırım Savaşı’nda, İngiltere ve Fransa; Rusya karşısındaki Osmanlı Devleti’ni desteklemişti. Osmanlı, müttefikleri ile birlikte savaşı kazanmış olmasına rağmen, en fazla zarara uğrayan devlet oldu.

Türk Tarihinin 40.000 Yıl Önce Başladığını İddia Eden Bir Muhterem Zata Cevabım

Öncelikle; yazılarını gıpta ederek okuduğum, lütfettiği bilgilerden çok yararlandığım, benden daha engin ve derin kültüre sâhip olduğuna inandığım zat-ı âlinizin, yazıma gösterdiği ilgi ve açıklama göndermek suretiyle esirgemediği zahmetten fevkalade mütehassis olduğumu belirtmek isterim.

Bütün Zamanların En Mümtaz Şahsiyeti: Hazret-i Muhammed (sav) Efendimiz

Peygamberimiz Efendimiz (sav) İslâmiyet’i tebliğ etmeye başladığında ilk iman eden Hz. Hadice oldu. İslâmiyet’le şereflenen ikinci insan Hazret-i Ebû Bekr’dir.  Sonra 10 yaşındaki Hazret-i Ali Müslüman oldu.  Önce akrabalarını, sonra da Mekkelileri İslâm’a dâvet etti. Amcası Ebû Leheb, bu dâvete karşı çıktı. Sonra da Mekkeliler…  Karşı çıkanlar, Hz. Muhammed’de düşman oldular, zulmetmeye başladılar.  İslâmiyet’le şereflenenlerin sayısı arttıkça, inanmayanların zulmü de artıyordu. Müslüman oldu diye birçok kişiyi şehid ettiler. Müslümanlardan bazıları canını kurtarmak için başka şehirlere göç etmek mecburiyetinde kaldılar. Onlar, gittikleri yerde İslâmiyet’i öğretmek ve yaymak için çalıştılar. Başarılı oldular.

Bütün Zamanların En Mümtaz Şahsiyeti: Hazret-i Muhammed (sav) Efendimiz

08 Haziran 0632:   Son Peygamber Hz. Muhammed  (sav) Efendimiz, Medine’de ebedî âleme intikal ettiler.  Doğum Yılı: 570, Mekke.

5 Haziran: Dünya Çevre Günü

Çevre; bulunduğumuz, oturduğumuz, çalıştığımız ve yaşadığımız yerdir. Evimizi, işyerimizi, vakit geçirmek veya vaktimizi değerlendirmek için gittiğimiz yerleri yakın çevre olarak adlandırabiliriz. Geniş çevre ise; işyerinizin ve evinizin bulunduğu sokak, mahalle, şehir ve bütün yurdumuzdur. Daha da genişletmek mümkündür.

Ramazan, Bayram ve Ekonomi

Nefsi, kötülüklerden temizlemek; ahlâkı, güzel alışkanlıklarla süslemek, çirkinlikleri tasfiye etmek... Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in emridir. Ramazan, bu işlemlerin çokça yapıldığı bir aydır.

Sosyal Hayatın Vazgeçilmezi: Komşuluk

Umûmî olarak; çok katlı ve çok daireli apartmanların bağımsız bölümlerinde ve birbirine yakın evlerde yaşayan kişilerin ve ailelerin her biri, komşu olarak adlandırılır. Ayrıca aralarında meslek, iş yeri, arazi bakımından yakınlık bulunanlar hakkında da komşu kelimesi kullanılmaktadır.

Kadir Gecesi

Kadir; lügatte, hüküm ve kaza; şeref ve azamet; güç yetirmek anlamını taşır. Leyle-i Kadir / Kadir gecesi,  kandil denilen mukaddes gecelerdendir. İslâm’da, Kadir Gecesi'nin mânâ ve önemi büyüktür.

İstanbul’un Fethi

Bir Hadis-i Şerif’te, İstanbul’un (Müslümanlar tarafından)  fethedileceği müjdelenmiş ve şehri fethedecek kumandan ve askerleri methedilmiştir. Bu gerçekler, târih boyunca İslâm Orduları’nın İstanbul’a yönelmesine vesile olmuştur.

Prof. Dr. Hasan Elik; Okuyucularımızı Müslümanlık ile ilgili genel konularda bilgilendiriyor

Kadir Gecesi   ile ilgili röportajın üçüncü ve son bölümünde Prof. Dr. Hasan Elik; Okuyucularımızı Müslümanlık ile ilgili genel konularda bilgilendiriyor .