Bir Ayasofya Öyküsü

Ayasofya müze olduktan sonraki, ilk namaz ne zaman kılındı? 1965 yılında Rasim Cinisli MTTB Genel Başkanı seçildi. MTTB’de bu değişimle idrak, şuur, eylem ve dinamizm tamamen dönüştü. İlk faaliyetlerinden biri İstanbul Beyazıt Meydanında 29 Mayıs günü Fetih Mitingi oldu. Ben lise öğrencisiyim. Vefa’dan koşarak geldim mitinge. İsimlerini bildiğim, kitaplarını ve yazılarını okuduğum ama ilk defa gördüğüm aydınlar birbiri ardından konuşuyordu bu mitingde. Aklımda kaldığı kadarıyla Rasim Cinisli, Ahmet Kabaklı, Nevzat Yalçıntaş,  İlhan Egemen Darendelioğlu, Nizamettin Nazif ve Mustafa Yazgan heyecanlı ve dolu dolu konuşmalar yaptılar.

Kim Bu Kahraman?

Beş sene önce kaleme aldığım bir yazı bu. Doğu Türkistan’ın yiğit evladı Hamit Göktürk buldu çıkardı bu makaleyi. Minnettarım kendisine. Şöyle diyorum  bu sohbetimde;

Endonezya’da Bir Yazar ve Jakarta’nın Hatırlattıkları

Muzaffer Baca’ya rica etmiştim “Yurtdışında bir uluslararası toplantıya gidiyorum. Batı Trakya’daki soydaşlarımızın son durumu hakkında bana bilgiler ver de tebliğime koyayım” demiştim. O günlerde Muzaffer Baca TRT Dış Yayınlar Dinleme Servisi’nde İngilizce ve Elence mütercim olarak çalışıyordu. Aynı zamanda Yenimahalle Konkur Sitesi’nde de aynı katta komşu idik.

Bir TRT Öyküsü ve Liyakat

TRT’ye girdiğimiz günleri hatırlıyorum(1975) liyakat ve uzmanlık denince. Hükümette Süleyman Demirel Başbakan, yardımcıları ise Necmettin Erbakan ve Alpaslan Türkeş. Yani bir koalisyon hükümeti.

Dünya Dönüyor Sen Ne Dersen de

Bazı edipler, mütefikkirler, alimler, yazarlar, şairler ve sanatçılar vardık ki bunlar yaşadıkları mekanları marka yaparlar. Vefatlarının üzerinde yüz yıllar geçse isimleri ve eserleri yaşar. İspanyol Cervantes(1547 Alcala de Henares-1616 Madrit) bunlardan biri. Donkişot’u yediden yetmişe bütün dünyada ve özellikle gelişmiş ülkelerde herkes tanır. Sürekli macera kitapları okuyan ince uzun sakallı Donkişot sonunda şövalye olmaya karar verir. Rocinante adlı atı ve seyisi ŞansoPanza ile yel değirmenleriyle savaş üzere yola çıkar. Roman bu şekilde devam eder. Bugün hem Cervantes’in hatıralarının olduğu mekanlarda ve hem Donkişot’un yel değirmeniyle savaşını gösteren anıtları dünyanın dört bir yanından görmeye gelenler vardır.

Kore Gazimiz Yüzbaşı Kamil Celkan

İlkokulda okuduğum yıllardı. Kemaliye Mektebinde öğrenci idim. Öğretmenimiz Münire Aktüre Kilisli bir Kore Gazisi Yüzbaşı Kamil Celkan’ın Kilis’e geldiğini ve bir tören yapılacağını söylemişti.

İnsanın Ülkesini ve Toplumunu Sevmesi

Dünya sadece Çin’den yayılarak bugün için merkezini Amerika’ya taşıyan, en fazla ölümün ise Avrupa’da olduğu koronavirüs salgını ile sarsılmadı. Daha önce de veba, kolera, İspanya nezlesi tehlikesi ve frengi hastalığını yaşadı. Ardından AIDS, kuş gribi, tavuk gripleri geldi.

Hem Mü’min Hem Çevik

Avukat Bekir Berk Yeniçeriler Caddesi Kiğılı Pasajı birinci kattaki ofisinde otururken benden anayasal teminat altındaki din özgürlüğü ve hürriyetler konusunda mahkemedeki bir savunması için “Dünya Anayasalarında Din” adlı kitabı gidip getirmemi istedi ve adresini de verdi. Ben o yıllarda üniversite talebesiyim ve gazetecilik de yapıyorum(1967).

Kanlı Noel

Rumların 56 yıl önce(1963) Kıbrıs Türk Alayı doktorlarından Binbaşı Nihat İlhan’ın eşi Mürüvvet Hanım, çocukları Murat, Kutsi ve Hakan’ı adadaki evlerinde şehit edilmişlerdi.

Akif Nerede? Orada, Burada veya Her Yerde!

Yurtdışına gidenler hatırlayacaklardır? Tur operatörleri  milli şairlerin, ediplerin evlerini veya anıt mezarlarını programlarına alarak turistleri gezdirirler. Doğudan ve batıdan birkaç örnek vermek gerekirse mesela Paris’te Charles Baudelaire, Moskova ve St Petersburg’da Aleksandr Puşkin, Özbekistan Taşkent’te Ali Şir Nevai gibi. Burayı gezen yabancılar söz konusu milli sanatçının değişik dillere türcüme edilmiş eserlerini ve hatıra eşyalarını alarak ülkelerine taşırlar.

Yönetmen İsmail Güneş ve Orhan Gencebay’ın Anlattıkları

İsmail Güneş; Film Yönetmenleri Derneği 2. Başkanı ve Sinema Eser Sahipleri Meslek Birliği Başkanı. Çok sayıda beyaz perdeye yansıyan filmleri oldu; Ateşin Düştüğü Yer, The İmam, Gün doğmadan, Beşinci Boyut, Ateş Böceği, Gülün Bittiği Yer ve Kimsesiz Zaman Tasvirleri hemen akla gelenlerden bazıları.

Ortodoks Varşova Paktı ve Katolik Nato ile Rusya

Dersaadet Platformu her ayın son Cumartesi günü Üsküdar Uncular Caddesi’ndeki lokalde sabah kahvaltılı bir konuşmacıyı konuk eder. Daha önceleri yerel yöneticilerin görüşlerinin yansıtıldığı şehir ve kültür çerçevesindeki sohbetler, zaman zaman gündemle alakalı konuları da kapsıyor. Değerli Mehmet Kamil Berse’nin yönettiği toplantıda bu defa konuşmacı Çarlık Rusyası konusunda uzman ve yıllarca bölgede kalmış İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlyas Topkasal idi. Kendisinden çok uzun bir zaman dilimini kapsayan ve günümüze kadar uzanan Türkiye-Rusya arasındaki gelişme ve ilişkilerini dinledik.

İstanbul’un Kilidi

Siz bu dizeleri ve melodiyi hatırladınız mı bilmiyorum ama öyküsü şöyleydi; 250 yıl eyalet merkezi olarak Osmanlı’ya hizmet veren Ahıskalılar Diktatör Stalin’in emriyle aynı Kırım Türkleri gibi bir gecede Türkiye’ye ajanlık yaptıkları iddiasıyla genç yaşlı, kadın erkek, hasta veya çocuk demeden vagonlara bindirilerek sürgüne gönderilmişti. (24 Temmuz 1944)

Gidenlerin Ardından; Yaşasın Hatıralar (İki Usta Ergun Göze ve Ahmet Güner Elgin)

İki gazeteci, yazar, meslek ustamızın vefatlarının yıldönümünde Mehmet Nuri Yardım gönül dostları olan, üçüncü çeyrek etrafında dolaşıp duran bizleri yine Yeni Dünya Vakfı’ndaki Endurun Babıali Sohbetlerinde bir araya getirdi.

Üç Osmanlı Paşasının Yurdu Lehistan ve Bugünkü Polonya

Lehistan’ın bugünkü Polonya olduğunu yeni nesil bilmeyebilir. Ama Polonya tarihimizde ciddi bir yer teşkil eder. Çünkü sürekli Çarlık Rusyasının tehdidi altındadırlar. Ancak İstanbul’a sığınabiliyorlar. Tarlabaşında vefat eden Polonya’nın milli Kahramanı  Adamawi Mickiavkzavi onlardan biridir.

Şule Yüksel Şenler; Yüreğini Tam Yansıtamamış Bir İstanbul Hanımefendisi

Askerliğimi Erzurum Tabakhane’de; 29. Tümen Topçu Alayı Disiplin Subayı olarak yaptım. Mesai dışı saatlerimi ya üniversite kampüsünde, yahut Erzurum’da  rahmetli Ahmet Polat’ın yayınladığı doğunun maruf ceridesi Hürsöz Gazetesinden geçirirdim.

Kıpır Kıpır Bir KKTC

Birkaç seneden beri Girne’ye değişik vesilelerle gidiyorum. Her seyahatimde KKTC’de olumlu değişimleri gözlemledim. Bu defa Maraş’ta envanter çalışmasıyla turizme açılması hizmetlerinin başlaması, Rumların alışveriş için Türk tarafına daha fazla geçmesi ve Türklerin Akdeniz’de doğal gaz araması hep gündemde kaldı.

İki Mehmet Şevket Ağabey

Gazeteci, müellif ve muharrir Mehmet Şevket Eygi (1933 Zonguldak Ereğli-2019 İstanbul) hakka yürüdü. Fatih Camii’nde ikindi üzeri Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın kıldırdığı cenaze namazının ardından Topkapı Merkez Efendi’de annesinin yanına defnedildi.

Gazeteciyi Hedef Göstermek; SETA Ayıp ve Yanlış Yaptı

1990’lı yılların başında dağılan Sovyet Rejiminin hür ve demokrat dünyaya karşı iki stratejisi vardı. Birincisi; bazı açıklamaları Moskova değil de, önce Sofya veya Bükreş, yahut Prag ya da Belgrad’a yaptırırdı. Yok eğer bu açıklama demokrasiyle idare edilen yönetimlerden tepki görürse “Bu Moskova’nın görüşü değil, açıklamayı yapan söz konusu başkenti bağlar. Çünkü onlar da bağımsız bir devlettir.” derdi.

Ne Olacak Bu Halimiz? Âlimlerin Mürekkebi Değil İnsanlığın Kanı Akıyor!

Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren, milyonlarca Müslümanın katili George W. Bush’un yardımcılığını yaptığı, devlet adamı, politikacı ve aktör ABD Başkanı Sanatçı Ronald Reagan (1911-2004)) seçildiği yıl olan 1981’de yaptığı bir konuşmada bir Müslüman aliminden alıntılar yapıyor. Kendi toplumunun ve dünya kamuoyunun dikkatini çekiyor.