Prof. Dr. Ersin Nazif GÜRDOĞAN

Akademisyen

engurdogan@gmail.com

Bilgelik Bilgiyi Seven Bilgelerin Ayak İzlerinde Zenginleşir

Oluşan dünyada bütün ülkelerin, yardımlaşma ve dayanışmada, bir bedenin uzuvları gibi, akıl ve gönül birliği yapmaları için, kültürde ve ekonomide yeniden yapılanmalara ve köklü dönüşümlere gidilmektedir. İnsanlığın düşünce ve eylem tarihini, ele alan kültürel çalışmalarla, kuruluşlara kalıcı olanla geçici olanı birbirinden ayırabilecek, bilgi ve bilgeliği aktarmadan, sıcak ve soğuk savaşların önünü almak mümkün değildir.
Toplumlar arasında kalıcı barışın mimarları, arkalarında kıyamete kadar etkilerini sürdürecek eserler bırakan bilgeler olacaktır. Onların başında yüzyıllarca bütün insanlığın yolunu aydınlatan, kutsal kültürün kitapları ve peygamberleri yer almaktadır. İnsanlık tarihinin bilgeleri,  kendilerini ölümsüz eserlerine adayarak, kusursuzluğu aramanın yorulma bilmez öncüleri olmuşlardır. Onlar  eserleriyle savaşa değil, barışa yatırım yapmışlardır.
Dünyadaki bütün toplumlar arasında barış köprüleri kuranlar, insanlığın yitirdiği Cenneti bulmak için, okyanusların derinliğinde ve gökyüzünün sonsuzluğunda uzun yolculuklara çıkılması gerektiğini önemle vurgulamışlardır. Onlar yoksullukları azaltan, zenginlikleri çoğaltan kültürel birikimleriyle, ekonomik birikimlerin nasıl içselleştirileceğinin yol ve yöntemlerini anlatmışlar, bilgeliğin temellerini dış dünyadan önce, iç dünyada atmışlardır.
Hem kültürel hem de ekonomik alanda kalıcı eserler ortaya koyabilmek için, insanlığın bilgi ve bilgelik birikimine katkıda bulunmasını bilmek gerekir. Türkiye’de “ Tanrılar Okulu” kitabıyla tanınan Stefano D’Anna’nın önemle vurguladığı gibi: “Vermek, kendini vermektir. Vermek için sahip olmak ve sahip olmak için olmak gerekir”. Dünyada bilgelerin etkileri, kitaplarıyla olduğu kadar, öne çıkardıkları etik değerlerle, yüklendikleri kültürel sorumluluklara bağlıdır.
Dünyada kuruluşları insanlığın kültürel ve ekonomik kaynaklarını, bilinçsizce tüketen  yöneticiler değil, kaynakları bilgelikle  değerlendirmesini bilen, bilgeler ölümsüz kılarlar. Kendilerini yenilemesini bilen bilgelerden yoksun olan kuruluşlar, yenilik peşinde koşanlardan hoşlanmazlar. Kuruluşların geçmişten geleceğe, insanlığın bilgelik birikiminde, çakmak taşlarındaki ateşin kıvılcımları gibi, geleceğin kıvılcımlarını görenler taşırlar.
Ekonomik, siyasal ve kültürel yapıda, görülen ve dokunulan her şey, görünmeyen dünyadan kaynaklanır. Dünyada  bir insanın hayatı, inançlarının ve rüyalarının ekonomik, siyasal ve kültürel düzleme yansımasıdır. Bir hardal tanesi kadar inancı olan, dağları yerinden oynatarak ölümsüzlüğe giden yolu bulur. Kaynağın başına gidilirse, bulutların yağmurlarla yüklü olduğu görülecektir. Bilgelik bilgeleri izleyenlerin peşinden gelir. İnsanlar inandıklarının gerçekleştiğini görürler.
*
İnsanlığın bilgelik birikimini oluşturan bilgeler, ölümsüz kitaplarını gelecek için yazmışlardır.
*
Bilgelerin bir ellerinde geçmiş, bir ellerinde gelecek vardır, geleceği geçmişte görürler.
*
Bilgelik iyilikleri kötülükten, güzellikleri çirkinlikten ayırma yetkinliğidir.