Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

‘Şaban ayının 15’i geldiğinde Cenab-ı Hak, af dileyenleri affeder.’

GİRİŞ:

Berat Gecesi, halk arasında, ‘af ve bağışlanma gecesi’ olarak da bilinir. Berat; ‘iyilik, temizlik ve güzellik gibi niteliklerle bezenme ve üstün olma’ anlamına da geliyor.

Beratlarına vesile olması niyazı ile, okuyucularımın Berat Kandilini tebrik ederim.

Dünya, âhiret hayatının kazanılması için yaratılmış ve üzerinde geçici olarak kalacağımız bir alandır. Berat gecesi; dünya misâfirlerinin gelecek bir yıllarının şekillendirildiği mukaddes bir çekirdek gibidir. İnsanlık mukadderatının bu gecede yapıldığı düşünülerek, Berat Gecesi’nin, Kadir Gecesi kudsiyetinde olduğu kabul edilir.

Bu kudsiyetten yararlanmak isteyen Müslümanlar, birbirlerinin Berat Kandili’ni tebrik ederler: Aşağıda, bu mesajlardan birkaç örnek sunulmuştur:

*Bugün ellerini semaya, gönlünü Mevla’ya aç. Günahlardan olabildiğince kaç. Kandilin mübarek olsun.

*Allah (cc) aşkıyla yan bu gece, Mevlana gibi dön bu gece. Secdeye varıp huzura erince, şu fakiri de an bu gece. Hayırlı kandiller!

*Allah'ın rahmeti, bereketi sizinle olsun, gönül güneşiniz hiç solmasın, yüzünüz aydın, kalbiniz mutlu,  Kandiliniz kutlu olsun.

*Bu gece kulun yalvarış ve yakarışlarını Yüce Mevla'ya sunacağı ve O'nun sonsuz affından, merhametinden, iyiliğinden bol bol yararlanacağı umut, huzur ve müjde gecesidir. Berat Kandiliniz hayırlara vesile olsun, size, sevdiklerinize ve sevenlerinize hayırlar getirsin. 

*Bu günlerin feyzi üzerimize, rahmeti geçmişimize, bereketi evimize, nuru ahiretimize, sıcaklığı yuvamıza dolsun. Kandiliniz mübarek olsun.

*Hesabınız berat, yüzünüz ak, gönlünüz pak, kandiliniz mübârek olsun. Kalbiniz nur, içiniz sürur dolsun.

*Mevla’m, çekirdeğe orman gizlemiş, tahıl tânesine harman gizlemiş. Yılanın zehrine derman gizlemiş, Mübârek gecelere cennet gizlemiş. Berat Kandiliniz mübârek olsun.

*Bizler, Tanrı Dağı’nda Kürşad, Roma’da Atilla, Türkistan’da Ahmed Yesevî, Malazgirt’te Alparslan, İstanbul’da Fatih, Sina’da Yavuz, Çanakkale’de Mehmet olarak görünen kahraman bir milletiz. Asırlar boyunca İslamiyet’in bayraktarlığını yaptık. Ruhlar ceminde Rabb’e secde eden Yüce Müslüman Türk evlatlarının Berat kandilleri mübârek olsun.

 

Oğuz Çetinoğlu: Mübârek üç ayları idrak ediyoruz. Tebrik ediyor hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Hocam izniniz olursa sizinle; Üç aylar ve Berat Gecesi hakkında görüşmek istiyorum.

Üç ayların fazileti nereden kaynaklanıyor?

Prof. Dr. Yakup Çiçek: Teşekkür ederim.

Üç aylar denildiğinde, ne ifâde ediliyor?  Kısaca onu hatırlayalım.

Üç aylar denilince ülkemizde Kamerî aylardan olan Recep, Şaban ve Ramazan ayları kastedilir. Bu aylara diğerlerine göre daha çok önem verilir ve pek çok Müslüman bu aylarda daha çok ibâdet etmeye çalışır ve diğer aylardan daha fazla oruç tutulmaya gayret eder. Tabiî olarak Ramazan ayı oruçla geçirilir. 

Bu ayların fazileti nereden kaynaklanıyor? Bu soruyu;  ‘Bu ayların Allah katında diğer aylardan daha faziletli yâni daha üstün olduğu gerçeğini nasıl ve nereden öğrenebiliriz?’ şekline dönüştürebiliriz.   Cevabı şöyledir: ‘Dinî bakımdan gerçekten bu aylar diğer aylardan farklıdır, daha üstündür. Bu farklılık ve üstünlüklerini; üç aylardan bir kısmıyla ilgili olarak âzil olan bâzı ayetlerden ve üç ayların hepsiyle alakalı olarak Peygamber Aleyhisselam’dan gelen bir çok  Hadis-i Şerif’lerden öğreniyoruz.’ 

Peygamberimiz Aleyhisselam’dan gelen Hadis-i Şeriflerde üç ayların diğer aylardan özellikle ibâdet yönüyle daha farklı olduğu beyan edilmektedir. Üç ayların faziletini bildiren başka bir yön de,  Peygamberimizin bu aylarda yer alan kandil gecelerinin önemini ve üstünlüklerini haber vermesidir.  Onların ihya edilmesine yönelik Peygamberimizin ve ashabın uygulamalarıdır. Bu nebevî beyanlar,    üç ayların diğer aylardan farklı olduğunu bildirmektedir. Şu halde Kandil gecelerinin üç aylarda yer almış olması da bu aylara özellik kazandıran sebeplerdendir.

Kandil Gecelerini kısaca hatırlarsak: Üç ayların birincisi olan Recep Ayı’nın ilk Cuma gecesi Regaip Gecesi, yine Recep Ayı’nın 27’nci gecesi Miraç Gecesi’dir. Ondan sonra gelen Şaban Ayı’nın 15’inci gecesi Berat Gecesi ve Ramazan Ayı’nın 27’inci gecesi, Kadir Gecesi’dir.

Üç ayların diğerlerinden farklı olup daha üstün olmalarında, Kandil Geceleri’nin bu aylarda bulunması da önemli sebeplerden biridir. 

Ramazan ayıyla ilgili olarak Bakara Suresi’nin 185’inci âyetinde; ‘Ramazan ayı’nın Kur’an’ın indiği ay olduğu’ beyan edilmektedir. Ayrıca Ramazan ayındaki oruç ibâdetiyle ilgili başka ayet-i kerimeler de vardır. Ramazan ayında yer alan Kadir Gecesi hakkında Kadir Suresi’nin indirilmiş olması asla göz ardı edilemez bir önemi ifâde eder.  Bunlar da bu üç aylarla ilgili Kur’an kaynaklı bilgiler cümlesindendir.

Çetinoğlu: Berat Gecesi hakkında hadis olmadığı ve Kur’an-ı Kerim’de Âyet bulunmadığı iddiaları var… Hayra vesile olur ümidiyle insanlarımız, bu geceye önem atfediyorlar. Bilinenleri değiştirmek hem faydasız hem de imkânsız.

Siz bir değerlendirme yapar mısınız?

Çiçek: Berat Gecesi, Şaban ayı’nın 15’inci gecesidir.

Bu vesile ile hatırlamalıyız ki, dinî bakımdan ‘gece’ ve ‘gündüz’ sözleriyle ifade edilen zaman dilimiyle bizim günlük konuşmalarımızda ifâde ettiğimiz zaman dilimi aynı değildir. Bu durum, işin bu tarafını dikkate almayan kimselerce dinî gecelerin belirlenmesinde zaman zaman hatâlara ve yanlış anlamalara sebep olabilmektedir.

Dinî bakımdan önce, günün gecesi, sonra gündüzü gelir. Buna göre mesela dinî ölçülere göre ‘Cuma gecesi’ dediğimizde şunu anlamak gerekir: Perşembe günü akşam namazı vaktinin girmesinden Cuma günü sabah namazı vaktinin girmesine kadar olan süre, Cuma gecesidir. Bu gece neyin yani hangi günün gecesidir, sorusuna, ‘Cuma gününün gecesidir.’ Diye cevap vermek ve böyle anlamak lazımdır.

Dinî bakımdan ‘gündüz’ dediğimiz süre de; sabahleyin imsak vakti, diğer ifâdesiyle sabah namazı vaktinin girmesinden itibâren akşam namazının vaktinin girmesine kadar olan süredir. Berat Gecesi de Şaban Ayı’nın 14. gününü, 15. gününe bağlayan gecedir. Bilindiği gibi bu gece hakkında,   birçok da Hadis-i Şerif’ler vardır.

Çetinoğlu: Dolaylı olarak âyet var mı?

Çiçek: Evet Berat gecesiyle ilgili Duhan Suresi’nin 3. Âyetinde yüce Allah mealen; ‘Biz O’nu (yani Kur’an’ı Kerim’i) mübârek olan bir gecede inzal buyurduk ve biz insanları uyarmaktayız.’ Buyuruyor.  Devam eden Âyette ise; Bu mübârek gecede hikmetli,  yâni yerli yerinde ilahî takdirce kararlaştırılan işlerlerin, biraz sonra anlatılacağı şekilde hükme bağlanacağı ifâde edilmektedir.

Bu Âyetin tefsirine baktığımızda, birçok tefsirde, bu âyetle kastedilen gecenin Berat Gecesi olduğunu görmekteyiz.  Bununla birlikte; ‘Kadir Gecesi de olabilir.’ diye de açıklamalar vardır. Tabii ki âyet, her iki geceyi de anlatmaktadır. Yâni söz konusu gece, hem Kadir Gecesi’ne hem de Berat Gecesi’ne işâret  etmektedir. Âyetten her ikisini de anlamamız mümkün. Bu açıdan baktığımızda o zaman demek ki Berat Gecesi’yle ilgili böylece dolaylı olarak bir âyetin varlığından söz edebilirsiniz.

Konuyla ilgili birçok Hadis-i Şerif vardır.

Gecenin isminden de anlaşılacağı gibi ‘Berat’ Türkçe’mizde ‘beraat etmek’ yani ‘aklanmak, kurtulmak’, herhangi bir suçun   cezâsından kurtulmak…’ gibi anlamlar ifâde eder. Gecenin taşıdığı anlam ile bu ismi uyum içindedir. Çünkü bu gece, özellikle af dileyenler için, diğer gece ve günlerden farklı olarak daha üstün özellikler taşıyarak affa ermede, ulaşmada daha anlamlı bir gece olarak anlam taşımaktadır.

Bununla ilgili bir Hadis-i Şerif’de; ‘Şaban ayının 15’i geldiğinde Cenab-ı Hak;  şirk koşanlar, Müslümanlara düşmanlık duygusu içerisinde hareket edenler ve bunda ısrar edenler hâriç, af dileyenleri affeder.’ Diye buyurulur.

Benzeri başka Hadis-i Şerifler de vardır. Mesela bunların birinde Peygamber Aleyhisselam mealen buyuruyor ki: ‘Şaban ayının 15’inci gecesi olduğunda sizler o geceyi ihya etmeye çalışın ve gündüzünü de, bir mâniniz yok ise, oruçlu geçirin.  Cenab-ı Hak o gece güneş battıktan yâni akşam namazı vakti girmesinden itibaren herkese hitap ederek: ‘Bu gece af olmak isteyen yok mu? Bu gece maddî veya manevî herhangi iyi bir şey elde etmek isteyen yok mu? Sıkıntıya ve zorluğa düşen, bundan kurtulmak isteyen yok mu?’onları isteklerine kavuşturayım.’ diye buyurur. 

Yani o gece, akşamdan itibaren sabah namazı vakti girinceye kadar yapılan dualara farklı bir şekilde karşılık verilir.

Netice itibariyle Berat Gecesi hakkında Hadis-i Şerif olmadığı iddiası doğru değildir. Kaynaklarda, bir kısmını arz ettiğim gibi bir çok Hadis-i Şerif’ler vardır.

Âyet yoktur.’ Sözü, sarih olarak Berat gecesini anlatan ayet yoktur, anlamında doğru olabilir. Fakat o geceyi dolaylı olarak ifâde eden Duhan Suresi’nin 3 ve 4’üncü âyetleri vardır.  Şu halde Berat gecesiyle ilgili olarak dinî kaynaklarda âyet ve hadisler de dâhil olmak üzere bilgiler bulunmaktadır.

Çetinoğlu: Berat Gecesi’nde; kaza ve nafile namazları kılmak, Kur’an okumak, tesbihatta bulunmak, dua etmek, fakirleri sevindirmek gibi işleri yapanların o güne kadarki günahlarının affedileceği şeklinde bir yanlış algılama var.

Bütün bir yıl boyunca… ‘Ya Heyyy!’ Deyip sorumsuzca hareket ettikten sonra, bir gecelik kavi Müslümanlıkla günahlardan arınmak mümkün mü?

İşin gerçeğini ve detaylarını sizden öğrenebilir miyiz?

Çiçek: Bu bir yanlış algılamadır… Yani ‘Mademki Berat Gecesi’nde affediliyorum ve geriye kalan 11 ayda hatta 1 gün hariç,    kamerî olarak 353 gün boyunca ben istediğimi yaparım  Berat Gecesi geldiğinde af diler kurtulurum…’. İşte yanlış olan bu bakış ve bu  algılamadır.

Burada hatırlayabiliriz ki,  bunun bir benzeri hac ibâdetinde vardır. Mesela, Peygamber Aleyhisselam’ın sahih hadislerinde hac ibâdetiyle ilgili olarak; ‘Bu hac ibâdeti, onu yapan insanların günahlarına kefaret olur, onlar affedilir.’ buyurunca, Peygamberimize   soruluyor: ‘Kul hakkı da dâhil mi?’ O;evet’ diye karşılık veriyor.

İşte hem haccda ve hem de bu gecedeki affedilmeyi doğru anlamak lazım.

Doğru olanı şudur: Evet bu gecede bir insan gerçekten af olmak istiyorsa, affedilebilir. Aynı şekilde hac ibâdetini, samimi, ihlaslı ve helal malla eda eden kimse de,  bütün günahlarından kurtulabilir. 

Peki bu nasıl olur?

Şöyle olur: Mesela Berat Gecesini bir Müslüman yüce Allah’a içinde taşıdığı affedilme özlemiyle samimi olarak niyazda bulunursa, hayatında o geceden, o andan başlayan bir dönüşüm, bir tevbe etme dönemi başlayabilir.  Yani niyazıyla, samimiyetiyle artık daha önce    hayatında yer alan ve kendisini esir eden kötü alışkanlıklardan, haramlardan ve günahlardan toptan veya adım adım uzaklaşmaya, onlara olan ilgisini kaybetmeye başlar. Önceleri zevkle, iştahla işlediği ve tekrarladığı haramlara, kötü alışkanlıklara karşı artık ilgi duymamaya yönelir. Onlardan uzaklaşmakla mutlu olamaya başlar. Geçen zamanla daha mutlu olmak, daha fazla huzura kavuşmak için biraz daha kendisini zorlar ve bütün kötü alışkanlıklarından tamamen kurtulur, istikamet üzere yani ilahi buyrukların çizdiği bir yolda yaşamaya başlar.

İşte Berat gecesi ve diğer  benzeri günler ve ibâdetler bu şekilde kurtuluşa,  tevbeye sebep olabilirler. Onlar, insanların hayatında özellikle kul hakkı ve ibâdetlerdeki eksikliği telafi ettiren bir dönüşüme yol açabilir.  Artık kâmil bir insan olma yolunda ilerleyen bu kimse,   kendisinde hakkı bulunan insanlardan helallık alma sorumluluğunu taşır ve bunun yoluna koyulur, onlara haklarını iade etmenin yollarını araştırır.  Bir müddet sonra da talep ettiği sonucu elde eder.

Demek ki, bu geceler  sebebiyle affa uğramak  mümkün mü? Sorusuna ‘evet bu anlamda mümkün’ diye cevap verebiliriz.   Yoksa; ‘Yıl boyunca istediğim günahları, haksızlıkları yapayım, sâdece bir gece ibâdet eder, ertesi gün ise af olurum’ düşüncesi ve anlayışı yanlıştır. 

Bilindiği gibi kendisini ibâdet ve kulluk hayatına yönlendiren insanlar, aşırı ve yanlış isteklerinden uzaklaşmaya ve dengeli bir hayat yaşamaya yönelirler.   Dünyaya bakışları gerçekçi ve dengeli olur.

Berat Gecesi işte böylesi bir dönüşümün başlangıcı olabilecek en verimli zaman dilimlerinden biridir. Bu gece ihya edilmeye çalışılır,  Yüce Allah’ın buyruklarına uymaya karar verilir ve bu konuda samimi  bir şekilde dua edilirse, kurtuluşa erdiren kapının açıldığı görülür.  ‘Berat gecesini ihya eden affedilir.’  sözünü bu şekilde değerlendirmek gerekir. 

Çetinoğlu: Değişik kaynaklarda, bolca tavsiyelerde bulunulmakta, örnekler verilmekte ise de, Berat Gecesi’ne has özel bir namaz, belli bir dua yok. Berat Gecesi’ni sıradan bir gece gibi geçiştirmemek isteyenlere tavsiyeleriniz var mı?

Çiçek: Belirttiğiniz gibi,  Berat Gecesiyle ilgili bu geceye ait olmazsa olmaz özel bir namaz yok. Yâni bu gecede şu namaz olmazsa olmaz şeklinde bir kural mevcut değil. Ama bu gece birçok rekâttan oluşan namaz kılınırsa iyi olur şeklinde tavsiyeler var. Bu geceye özel belli bir dua da yok. Mesela Kadir Gecesi’ne ait Peygamber Aleyhisselam’dan gelen ‘Allah’ım, affedicisin, af etmeyi seversin; beni de affeyle…’ mealinde duaları varsa da, Berat gecesine ait böyle özel bir dua yoktur.

O zaman bu gecede birçok duanın okunması mümkündür.

Çetinoğlu: Bu geceyi sıradan bir gece olarak değil de farklı bir şekilde yaşamak ve geçirmek isteyen ne yapabilir?

Çiçek: Geceye özellikle anlamını veren Duhan Suresi’ndeki âyette beyan edildiği üzere, gelecek bir yılın planı yapılır. Gelecek yıl içersinde ekonomik hayatında ne tür değişiklikler olacak? Zenginleşecek mi, fakirleşecek mi? Dinî hayatında olumlu mu, olumsuz mu değişiklikler olacak? Bir yıl sonrasına kadar yaşayacak mı yaşamayacak mı?

Bu ve benzeri konularda ilgili meleklere Berat Gecesi bilgiler verilmesi, insan için ifade ettiği anlam nedir? Tabii ki, insanın ilahi takdire doğrudan etki edeceği bir durumu yoktur. Ama biz biliyoruz ki, insan serbest irâde sâhibidir. Dolayısıyla bu  gecede ele alınacak hakkındaki konularla ilgili irâdesini ortaya koymalı, elinden gelen gayreti göstermeli ve bu gecede,  hakkında karar verilecek hususlarda isteğini ve irâdesini dua ve niyazlarıyla beyan etmelidir. Bu gecenin bize bildirilmesindeki temel maksat da budur. 

Bu açıdan baktığımızda Berat Gecesi’nden Cenab-ı Hakk’ın takdiriyle haberdar olan insan; zenginlik, fakirlik, sağlık, hastalık, ölüm, yaşamak gibi konularda ne istiyor? Tercihi nedir? Bunların  hangisinden yana irâdesini kullanıyor? Bütün bunları, dualarıyla ortaya koymalıdır.   Dolayısıyla Berat Gecesi, bu irâdenin beyan edileceği bir gece olduğuna göre, diğer gecelerden farklı olarak geçirilmesi gerekir.

Duaları arasında şunlar söylenebilir: ‘Allah’ım hayırlı uzun ömür ver, hayırlı ömür ver, sıhhat afiyet ver. Kötülüklerden haramlardan koru, daha beni affeyle, beni kötü alışkanlıklardan kurtar…’  Bunları hem kendisi için ve hem de bütün insanlar için istemeli. İbâdet hayatında eksiklikler varsa onları düşünmeli ve telafi etmeye karar vermeli ve buna çalışmalı..   Peygamber Aleyhisselam’ın   ‘Namazın ardından yapılan dualar reddedilmez, geri çevrilmez.  Namaz mümin’in Mirac’dır.’  gerçeğini göz önünde bulundurarak namaz kılmalı ve ardından dua etmeli.   Mesela 2 rekât namaz kılıp ardından bu duaları yapmak, Berat gecesini, diğer gecelerden farklı değerlendirmek için yeterli görülebilir. Tabii ki isteyen daha fazlasını yapabilir.  

Çetinoğlu: Sorularla sınırlı kaldığınız için, Berat Gecesi ile ilgili olarak söylemek imkânı bulamadığınız mesajınız varsa, buyurunuz hocam, söz sizin…

Çiçek: Doğrusu gece ile ilgili sanıyorum dile getirilecek birtakım noktalara değinmiş olduk.

Ancak bununla birlikte ben,  özellikle şunu da söylemek istiyorum; yurt dışında öğretim üyesi olarak bulunmuş biri olarak Berat Gecesi, diğer Kandil Geceleri ve anlamlı gece ve günlerin kutlanmasına yönelik fert veya toplu olarak gerçekleştirilecek etkinlikler, hem o geceden istifâde etme, onda daha duyarlı olma bakımından anlamlıdır, hem de özellikle gençlerimizin   bu gecelerden haberdar olmaları  bakımından pek önemlidir. Benim özellikle düşündüğüm bir başka nokta şudur: Bu kutlamalar için gerçekleştirilen programların,  insanımızın dinî hayatlarında çok güzel hâtırâlara kaynaklık etmeleri ve dinî anlayışlarının, kimliklerinin kökleşmesine, yerleşmesine zemin oluşturmalarıdır. Gayrimüslim bâzı ülkelerde bazen sıradan birinin vefatını bile bir merasimle kutlamalarını görünce, bu gibi geceleri kutlamamızın ne kadar önemli ve faydalı olduğunu yeniden düşünür ve hissederdim. Evet o  ülkelerde bulunduğumda şâhit olduğum bu tür programlar, bana her zaman bu kutlamaların dinî hayat ve düşüncelerin toplumda canlı olarak devam etmesinde ne kadar önem taşıdıklarını hatırlatırdı.

Bizler de Müslümanlar olarak mesela Berat Gecesi ve diğer benzeri gün ve gecelerde, tabii ki dengeli, aşırılığa kaçmadan coşturan, bilgilendiren ve dinî ortamın mutluluk atmosferini içimize sindiren bir takım etkinlikler ve toplantılar düzenleyebilir ve gerçekleştirebiliriz.

Sayın Çetinoğlu, sizlerin değerli okuyucuları bilgilendirmeye yönelik bu anlamlı gayretlerinizi takdirle karşılıyor, selam ve saygılar sunuyorum.  

 

Prof. Dr. YAKUP ÇİÇEK

1950 yılında Trabzon’un Maçka ilçesinde doğdu. İlkokulu, ikinci sınıfta bir hafta okuyup üçe geçerek dört yılda,  İmam-Hatip okulunu da, lise ikiyi aynı yıl dışardan bitirerek altı yılda tamamladı.   1971 yılında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’nden 1974-1975 öğretim yılında mezun oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nca ilk defa olarak açılan ve dinî ilimlerde ihtisas kazandıran İstanbul Haseki  İhtisas Kursu’na  devam etti..  

1977 yılında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’ne asistan olarak tâyin edildi. 1983’te doktor ve yardımcı doçent oldu. 1986 yılında eğitim ve öğretim görmek ve alanıyla ilgili çalışmalar yapmak üzere altı aylık bir süre ile Riyad İslam Üniversitesine gitti. 1989’da Tefsir Anabilim Dalında doçent oldu.

1993 Öğretim yılında öğretim üyesi olarak Sofya İslam Enstitüsüne gitti ve orada iki yıl kaldı. Bu okulun fakülteye dönüştürülmesi çalışmalarına bizzat katıldı.  1994-1995 öğretim yılı başında Sofya İlahiyat Fakültesine dekan oldu ve bu görevini bir yıl sürdürdü. 1995 yılı sonunda Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesindeki görevine döndü. 1996’da profesör oldu. Hâlen Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Tefsir Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmaktadır.        

YAYINLANMIŞ ESERLERİ:

1-Sahur Vakti ve Rü’yet-i Hilal: (1982) 2- Kur’an Terimleri ve Kavramları: (1984) 3- Ömeriyye Fetvaları: (1985) 4- Şemsu’ş-Şumus = Güneşler Güneşi: (1987) 5- Mecdi Talid =Büyük Doğuş: (1987) 6- Halidiyye Risalesi: (1987) 7- Fi Zilali’l-Kur’an Tercümesi: (1-12 Cilt. 1990-1994) 8- Tefsir Usulü: (Sofya, 1995) 9- İhlas Suresi Tefsiri: (1996), 10- Kur’an-ı Kerim Meali: (1997) 11-  Bulgaristan Hatıraları: (2000) 12- İman Esasları: (İsmail Hakkı Bursevi’den Tercüme. 2001) 13-  Kalblerin Azığı=Kutu’l-Kulub: Ebu Talib Mekki’den Tercüme 1-4 Cilt 2003)  14- Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meali: (200) 15- Tibyanü Vesaili’l-Hakaik Fi Beyan-i Selasili’t-Taraik: (Haririrzade Muhammed Kemaleddin’in elyazması olan bu Arapça eseri tahkik ve tahriç ederek neşre hazırladı.  Türk Tarih Kurumu tarafından basılmaktadır.)