İSG Seçenek Değil Zorunluluktur

İş Sağlığı ve Güvenliği Haftasındayız, haberiniz var mıydı bilmiyorum ama yoksa da artık oldu.Ülkemizde 1987 yılından bu yana 32 yıldır 4-10 Mayıs tarihleri arasında iş sağlığı ve güvenliği haftası kutlanıyor ve etkinlikler düzenleniyor. Bu yıl 33. cüsü düzenlenen İSG haftasında önemli mesajlar verildi. İş sağlığı ve güvenliği tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de üzerinde ehemmiyetle durulması gereken bir konu. Çünkü insan sağlığı ve hayatı söz konusu olunca iş seçecek olmaktan çıkıyor bir zorunluluk halini alıyor.

Soma’da kaybettiğimiz 301 maden işçimiz yürekleri yakmıştı.

Ülkemiz son yıllarda iş kazalarından çok çekti, aileler mağdur oldu, çocuklar yetim kaldı. Soma’da yaşanan maden kazasında 301 madencimizi toprağa vermiştik, üzerinden tam 5 yıl geçti acıları hala hafızalarımızdan çıkmadı. İşverenlerin ihmalinden kaynaklanan bu üzücü olay gündemi uzun süre meşgul etmişti. Ağır ceza mahkemesinde görülen davalarda Soma Kömür İşletmeleri A.Ş’ nin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ve bazı yöneticiler 15 yıl ila 22 yıl arasında hapis cezasına çarptırılırken, facianın yaşandığı Soma Kömür İşletmeleri A.Ş'nin bağlı bulunduğu Soma Holding'in Başkanı Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 37 sanığın ise beraatine karar verilmişti.

Soma’da hayatını kaybeden 301 madencimizi toprağa verdikten sonra iş sağlığı ve güvenliği konusu yeniden gündeme gelmişti. Bu olay öncesinde ve sonrasında yaşanan iş kazaları iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalık oluşturmanın önemini bir kez daha ortaya koydu. 2018 yılında iş kazalarında 1923 kişinin hayatını kaybettiği söyleniyor bu çok ciddi bir rakam demek ki İSG konusunda sürdürülebilir bir farkındalık ve cezaların arttırılması gerekiyor.

Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İSG haftasında yaptığı açıklamada; yüz binde ölümlü iş kazası oranında yüzde 44'lük bir azalma olduğunu belirterek, sürekli iş göremezlikle sonuçlanan bir iş kazasının hukuki maliyeti bir KOBİ'nin öz sermayesinin yüzde 30'una denk gelmektedir. Oysa önlemek ödemekten çok daha insani ve ucuz dedi.Bu bağlamda; Kamu kurum ve kuruluşları ve üniversitelerden eğitim alarak başarı gösteren 52 bini aşkın işvereni iş sağlığı ve güvenliği konusunda belgelendirdiklerini belirtti.

Ne diyelim bir iyileşme varsa ki devletin bu alandaki en yetkili ismi öyle söylüyor bize desteklemek ve sürekli iyileştirme yapılması noktasında farkındalık oluşturmak düşüyor.

TSE Başkanı: İSG bir yaşam biçimi haline gelmelidir.

İş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalık etkinliklerini önemsiyorum. TS ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ile TS ISO 31000 Risk Yönetim Sistemi eğitimleri ve belgelendirilmesi ve bu alandaki diğer yönetim sistemleri eğitimleri ve belgelendirme süreci oldukça önem arz ediyor. Bu bağlamda; Türk Standartları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin; İş sağlığı ve güvenliği haftası münasebetiyle yayınladığı mesajında önemli mesajlar verdi.

İşyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturulması, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, kalıcı ve sistematik bir iyileşme sağlanabilmesi için planlı ve sistemli çalışmalar yürütülmesi, iş sağlığı ve güvenliğinin yaşam biçimi haline getirilmesi, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşturulması gerektiğini söyleyen Şahin, bu bağlamda;TSE olarak standardizasyon, belgelendirme, eğitim, muayene gözetim ve kalibrasyon hizmetleri ile iş sağlığı ve güvenliğini doğrudan etkileyen alanlarda faaliyet gösterdiklerini belirtti.

TSE Başkanı Prof. Dr. Adem Şahin; TS ISO 45001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ile TS ISO 31000 Risk Yönetim Sistemi belgelendirmesi ve eğitimi, TS EN 12810-1 Ön Yapımlı Bileşenlerden Oluşan Cephe İskeleleri standardı kapsamında cephe iskelelerinin belgelendirmesi ve eğitimi ile Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği kapsamında CE işareti belgelendirmesi yaptıklarını söyledi.

Ayrıca enstitü bünyesinde; elektriksel ölçümler, iş ekipmanları periyodik muayenesi, kişisel koruyucu donanım şartname değerlendirmesi gibi muayene gözetim hizmetleri ve kalibrasyon hizmetleri de verildiğini sözlerine ekledi. İş kazaları ve meslek hastalıkları açısından en riskli sektörler arasında yer alan Madencilik Sektörüne yönelik de hizmet verdiklerini belirten Şahin; Muhtemel patlayıcı ortamda kullanılan teçhizat ve koruyucu sistemler ile ilgili yönetmelik yani ATEX direktifi kapsamında belgelendirme, eğitim ve muayene hizmetlerinin de Türk Standartları Enstitüsü tarafından verildiğini söyledi.

Görüldüğü üzere ülkemizde ilgili kurum ve kuruluşlarda iş sağlığı ve güvenliği konusunda bir farkındalık söz konusu. Kamuda, özel sektörde bu konuda çalışmalar yürütülüyor ancak TSE Başkanının söylediği gibi işverenlerde ve tüm ilgili taraflarda İSG kültürü oluşması ve yaşam biçimi haline gelmesi gerekiyor. Bu bağlamda; Kurallara uymayanlara çok ağır cezaların uygulanması ve konuya ehemmiyetin daha arttırılması gerekiyor.

Dünyada en fazla iş kazası yaşanan ülkeler arasında ilk sıralardayız. Bu bağlamda; işverenleri bu konunun bir seçenek değil zorunluluk olduğu noktasında daha fazla bilinçlendirmeliyiz.Facia yaşanmadan önlemini alalım, artık canlar yanmasın ocaklar sönmesin.