Dürüstlük insana iyi hissettirir. Dürüst insan kendisiyle barışıktır ve huzurludur.
“Akıllı, namuslu ve adil olmadıkça mutlu yaşamak imkânsızdır. Mutlu olmadıkça akıllı, namuslu ve adil olmanın imkânı yoktur “ der Epikür.
Huzur içinde olmak, kişinin kendisi olması demektir. Dürüst olmayan insan, kendinden uzaklaşıyor ve kendi işini yapmıyor demektir.
Hz. Mevlana diyor ki “ İnsan bu dünyaya bir iş için gelmiştir; gaye odur. Eğer onu yapamazsa hiçbir şey yapmamış olur.
Dürüst insan, hayatının anlamına ve amacına uygun iş yapma eğiliminde olduğu için huzurludur.
Dürüst insan, doğru eylemlerde (fiillerde) bulunur ve doğru işler yapar. Doğru eylem, bütünle, evrenle uyum içinde olan fiillerdir. Bu sebeple doğru eylem, içsel huzur, dinginlik, sakinlik verir. Dürüst insanlar, hem kendisinin hem de iletişim içinde bulunduğu kimselerin hayatını olumlu yönde etkiler.
Bakara suresi 54. ayette geçen “nefislerinizi öldürün” ifadesi, nefsinizi ıslâh edin, kendinizi düzeltin, onun kötü temayüllerini giderin, onu hayra yöneltin anlamına gelmektedir. Başka bir ifadeyle dürüst olun.
Hz. İsa dağdaki bir vaazında “Ne mutlu yumuşak huylu olanlara, çünkü onlar dünyayı miras alacaklar” demiştir. Yumuşak huylu insan, egosunun emrine girmemiş ve egosunu aşmış kimdedir. O dürüsttür, egosu (nefsi) onu yönetemez. Bu kişiler evrenle yani bütünle bir olduklarını hisseden, teslimiyet halindeki dürüst insanlardır.
Özellikle aile ilişkilerinde dürüstlük ve güven esas, kuşku istisnadır.
Bu gerçeklerin farkında olmamız, şimdiki anda yaşamamıza ve egonun etkisinde kalmadan dürüst olmamıza sebep olur. Farkındalıkla ego bir arada olamazlar.
İnsanı dürüstlükten uzaklaştıran da kendi egosudur. Ego, her zaman başkalarından bir şeyler ister. Onun her zaman gizli bir gündemi vardır. Hiç tatmin olamayacağını düşünür. Daha fazla elde etmek için dürüst olmayan yollara başvurur.
Egonun arzuları hep düşmanlar yaratır. Ego ne kadar güçlüyse, insanların arasındaki ayrı olma duygusu o ölçüde güçlü olur. Karşı tepkiye sebep olmayan eylemler sadece herkesin iyiliğini hedefleyenlerdir. Bu tür eylemler, ayırıcı ve dışlayıcı değil, kucaklayıcıdır. Ayırmazlar, tam aksine birleştirirler(Eckhart Tolla, Var Olmanın Gücü, s. 286). .
Dürüst insanlar, tüm insanlığın hayrına olacak eylemleri yaptıkları için huzurludurlar. Bu eylemlerle tüm insanlarda bilincin yükselmesine katkıda bulunurlar,
Bu süreçteki kişiler huzurlu ve mutlu bir ömür sürerler.