Prof. Dr. Ersin Nazif GÜRDOĞAN

Akademisyen

engurdogan@gmail.com

Geleceği Okumada ve Öngörmede Stratejik Düşünmek

Kuruluşların dünya pazarlarında aranılan ürünler, hizmetler ve bilgiler üretmeleri, misyonlarına odaklanarak, vizyonları doğrultusunda, entellektüel ve finansal sermayelerini, dünya ortalamasını aşan, bir getiriyle değerlendirmesini bilmelerinden kaynaklanır. Kuruluşlar bütün canlılar gibi doğarlar, gelişirler, olgunlaşırlar ve ölürler. Uzun ömürlü kuruluşların güçleri, ürettikleri ürünlerde ve hizmetlerde, kalite üstünlüğünü korumalarına bağlıdır.
*
Yapılan çalışmalar kuruluşların, ortalama ömürlerinin kırk elli yılı, çok aşmadığını göstermektedir. Bütün dünyada birinci kuşaktan, üçüncü kuşağa geçerek, uzun ömürlü olmayı başaran, kuruluşların sayısı oldukça azdır. Yeni kurulan kuruluşların, büyük bir çoğunluğu, üçüncü kuşağa geçmeden ömrünü tamamlamaktadır. Ülkelerin çoğunda, dedelerin kurdukları, oğulların geliştirdikleri kuruluşların, önemli bir bölümünün kapılarını, torunlar  kapamaktadırlar.
*
Kuruluşlarda stratejik planlama, geleceği okumanın, gelecekte olacakları öngörmenin, her yıl sürekli güncelleştirilen, ana yol haritasıdır. Geleceğin yol haritasında, önce kuruluşun geçmişinden yola çıkılarak, bulunduğu konumu ortaya konulur, gelecekte ulaşılacak hedefleri belirlenir ve belirlenen  hedeflere ulaşmak için, gerekli çalışmalar yapılır. Stratejik planlarda kuruluşların geçmişlerinin araştırılması değil, geleceklerinin güvence altına alınması vardır.
*
Dünyadaki her kuruluşta, stratejik planlama sonu gelmeyen, sürekli güncelleştirilen, kesintisiz bir süreçtir. Bütün kuruluşların dünya pazarlarında giderek hızlanan yarışın, yol açtığı tehditlerin üstesinden gelmeleri ve doğurduğu fırsatlardan yararlanmaları, her alanda stratejik planlama yapmalarına, üretimde ve yönetimde yeni stratejiler geliştirmelerine bağlıdır. Stratejik planlar kuruluşların, bugünlerinden daha çok  yarınlarını düşünen çalışmaları kapsar.
*
Bilgi toplumlarından değer toplumlarına, geçmenin tartışıldığı dünyada, bütün kuruluşların ana stratejisi, Çin’in maliyetlerinde, Almanya’nın kalitesinde ve Amerika’nın tasarımında, ürün, hizmet ve bilgi üretmek olmak olmalıdır. Bunun için de dünyanın bütün kuruluşları, fason üretmek stratejisinden, fason ürettirme stratejisine geçmek için, uzun dönemli stratejik planlar hazırlamaktadırlar. Kuruluşların ömürleri gelecekteki gelişmeleri okuyan yol haritalarıyla uzatılır.
*
Kuruluşlar üretimde ve yönetimde, yeni stratejiler geliştirirken, geçmişteki sanayi toplumunun üretim konularından daha çok, gelecekteki bilgi toplumunun üretim  konularına yoğunlaşmalıdırlar. Sözgelimi araba üretimine yatırım yapmak, büyük sermaye gerektirirken, dünyadaki  yoğun rekabet yüzünden de, getiri oranları da düşüktür. Buna karşılık, eğitim, sağlık ve yazılım gibi,  alanlarda sermaye ihtiyacı daha azken,  gelişmeye çok açıktırlar.
*
Kuruluşlarda stratejik planlar, yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya ışık tutan, kısa dönemli değil, uzun dönemli çalışmalardır.
*
Stratejik yönetim  Gary Hamel’in deyişiyle, kuruluşları geçmişten geleceğe taşıyan  “kanatlı bir attır.”

Stratejik düşünmek aykırı sorular sorarak, sorunlara imkansız çözümler aramaktır.