Zam Değil Fiyat Güncellemesi!

Petrol ve doğalgazda dışa bağımlı bir ülkeyiz bu nedenle petrol ve doğalgaz fiyatları ABD doları cinsinden fiyatlanıyor. Doların iniş-çıkışları doğal olarak akaryakıt fiyatlarını etkiliyor. Ancak son dönemlerde bu doğal akışın dışında gelişmeler yaşanıyor dolar inse de çıksa da akaryakıta zam geliyor. Dünya’da akaryakıt fiyatları düşerken, ülkemizde zam yapılıyor. Doğalgaza Ağustos başı ile Eylül başı arasında %32 zam yapıldı.

Doğalgaz zammı yaz aylarına denk geldi vatandaş şuanda zammın etkisini hissetmedi ancak kış yaklaşıyor sobalar, kaloriferler yakılınca faturalar el yakacak gibi görünüyor. Akaryakıta, gıdaya, temel tüketim malzemelerine bu kadar zam gelirken, memura yapılan zam ortada hane halkı geçinemiyor, borçlanıyor, haciz memurları yoğun mesaide çalışıyor!

Yapılan zamlara tepkiler büyüyünce zam kelimesinin yeni bir anlamı olduğunu öğrendik “fiyat güncellemesi!” Bunu iktidarı da muhalefeti de kullanıyor, biliyorsunuz 31 Mart ve 23 Haziran sonrası oluşan tabloda yerelde millet ittifakı iktidara geldi. Muhalefette ikiye bölündü genele muhalefet, yerele muhalefet. Demokrasilerde muhalefet olmazsa olmaz bir unsur. Yapıcı muhalefet iyiye doğruya götürür, yanlışın görülmesine vesile olur. Bu söylediklerim hayatın gerçekleriyle örtüşmese de doğru değil diyemeyiz.

Fiyat güncellemesi mi, finansal çalışma mı ?

Genel iktidar zam değil fiyat güncellemesi yapıyoruz dedi! Çiçeği burnunda yerel iktidarsa zam değil finansal çalışma yapıyoruz dedi! Siyaset yapanların vaatleri seçim döneminde işportaya düşüyor! gel vatandaş diye vatandaşı tezgaha getiriyorlar! Seçim sonrası laf cambazlığı yaparak vatandaşın aklıyla alay ediyorlar. Söylediğim gibi bunu tüm siyasetçiler yapıyor maalesef. Türkiye’de siyasetçiye duyulan güven her geçen gün azalıyor, vatandaşa kötünün iyisini seçmek düşüyor.

Son günlerin en çok konuşulan konusu İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirakleri; İSPARK, Hamidiye A.Ş, BELTUR A. Ş’de zam mı yapıldı yoksa “ Finansal çalışma mı yapıldı!”. Konuyla ilgili önce İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bir açıklama yaptı, yapılanlar zam değil finansal çalışmadır dedi. Ardından İBB sözcüsü Murat Ongundan bir açıklama geldi. Hamidiye 19 litre damacana suyun fiyatı 9 Eylülde 11 TL olacaktır. BELTUR’un restoran bölümüne ve kamu hastanelerindeki işletmelerine zam yapılmamıştır. Sadece sosyal tesis kafeteryalarında ortalama %20 artış olmuştur. İSPARK ücretlerine zam yapılmamıştır zam haberleri yalandır.

Bu açıklamadan anlaşılan Hamidiye damacana 19 litre suya zam yapılmış. Ancak muadillerine göre fiyat daha ucuzmuş. BELTUR A.Ş Sosyal tesisleri kafeteryalarına % 20 zam yapılmış. Dar gelirli vatandaşın çok sık kullandığı mekanlar olduğu için % 20 ciddi bir rakamdır bence. Ayrıca BELTUR Sosyal tesisleri kafeteryalarının bazılarında hizmet kalitesi çok düşük, kalmış yağlarla patates kızartılıyor, hijyene dikkat edilmiyor ilgililere duyurulur. İSPARK otoparklarını bende sıkça kullanıyorum, geçtiğimiz hafta sonu Çengelköy’deki otoparka giriş yaparken bir yazı ile karşılaştım. 1 Eylül 2019 itibariyle İSPARK ücretleri zamlı tarifeye geçmiştir diye. Otoparktan çıkış yaparken zamlı tarifeden ödemeyi yaparak ayrıldım. Sonrasında İBB sözcüsünden yeni bir açıklama geldi. Sosyal medyada bazı grupların dile getirdiği İSPARK otopark ücretlerinin hala zamlı olduğu iddiası tümden yalandır. Pazartesi günü fazla ücret ödeyen vatandaşlarımız fişlerini getirdikleri takdirde ücret farkı iade edilecektir. Peki o zaman o yazıyı oraya kim astı? Ben otopark ücretini neden zamlı ödedim? Başkan İmamoğlu’nun zam değil, finansal ayarlama yapıyoruz açıklamasına ne diyorsunuz? Gelen tepkiler sonrasında fişinizi getirin fazla ödemenizi geri iade edelim diyorsunuz. Vatandaş otopark fişini saklamadıysa iade alamayacak, hadi sakladı diyelim parasını geri almak için otoparka fişini getirecek onun için harcadığı benzin masrafına ve zaman kaybına ne olacak? Vatandaş yine eksi bakiyede burada açık bir şekilde yönetim zafiyeti olduğunu söylemek gerekir.

Gazetecinin, vatandaşın görevi yapılan bir yanlış varsa bunu açıkça dile getirmektir. Hakaret içermeden yapılan eleştiriden yönetenlerin ders çıkarması erdemliliktir. Biz maalesef bunu beceremiyoruz. Bir tarafı tutuyoruz ve onun hatasını gizlemek için kılıktan kılığa giriyoruz. Rahmetli Necip Fazıl’ın çok sevdiğim bir sözüyle yazımı noktalamak istiyorum. “ Ben hakikati havra duvarına bile yazarım” kalın sağlıcakla…