Gazi Mustafa Kemal’in Erzurum Hatıralarından

Stratejik öneminden dolayı devamlı düşman ülkelerin hedefinde olan ve defalarca istila edilen Erzurum, coğrafi şartları itibarıyla da zaman zaman deprem ve sel gibi felaketlerle karşı karşıya kalmıştır.

12 Mart 1918 yılında düşman istilasından kurtulan Erzurum yaralarını sarmaya çalışırken 13 Eylül 1924’te yaşadığı 6-7 büyüklüğündeki depremle sarsılmış, bir yarayı sararken başka bir yarayı sarmanın peşine düşmüştür.

13 Eylül Cumartesi günü meydana gelen deprem, Erzurum merkez, Pasinler, Narman, Hınıs ve Tortum’da hissedilmiş, depremin etkisiyle Hasankale İstasyonu, Horasan’daki şimendifer fabrikası, Çobandede Köprüsü zarar görmüş, merkezdeki Cami-i Kebir’in de minaresi yıkılmıştır.

Depremin etkili olduğu Narman’da 90 ev, Pasinler’de 37 köy, Horasan’da 11 köy, Karayazı’da 10 köy tamamen yıkılmış, bu sarsıntılarda Pasinler’de 60, Karayazı’da 70 can kaybedilmiştir.

Depremin etkilediği alanda halkın büyük bir kısmı açıkta kalmış, yaralılar, oluşturulan yeni bir tren hattıyla Erzurum’a taşınmıştır.

Depremin duyulmasından sonra Erzurum’a yardımlar başlamış, ilk etapta hükümet 40 000 lira yardım yapmış, Kızılay tarafından her biri elli kişiyi barındıran elli çadır, 100 İngiliz çadırı, 1000 battaniye, 1000 çamaşır, 500 fanila, 200 kat elbise ve çok sayıda ilaç ve tıbbi malzeme gönderilmiştir.

Ülke genelinde başlatılan kampanyalarda Akhisarlılar 1000 lira, Zonguldak Belediyesi 500 lira, İstanbul Belediye Meclisi 20 000 lira, Ordu 1000 lira, Mısır Hidivi’nin validesi 4100 lira ile bu yardım kervanına katılmışlardır.

Kampanyaya coğrafya öğretmeni Abdulkadir Bey’in kendi yazdığı coğrafya külliyatından 200 kitabı bağışlaması yine kitapçı İbrahim Hilmi Bey’in de 1000 lira değerinde kitap bağışlaması fevkalade anlamlıdır.

Gazi Mustafa Kemâl ve eşi Latife Hanım deprem için yapılan kampanyaya 10 000 lira yardımla katılmışlardı.

Yurt gezisine çıkmış olan Gazi Mustafa Kemâl, Erzurum’da yaşanan depremi Trabzon’da haber almış, Erzurum Valiliği’ne ve belediyeye çektiği telgrafla üzüntülerini ifade etmiş, bilahare Samsun, Amasya, Tokat, Sivas, Erzincan üzerinden 30 Eylül günü akşam Ilıca’ya varmıştır.

Hemşehrisi olduğu Erzurum’da coşku ile karşılanan Mustafa Kemâl, 2 Ekim Perşembe günü Pasinler’e gitmiş ilk defa karşılarında devlet başkanı gören halk, acılarını unutup büyük bir sevinç yaşamıştır.

Gazi Mustafa Kemâl bu ziyaretinde Köprüköy, Yağan, Mindivan, Komasor ve Döllek köylerine uğramıştır.

Bu ziyaret esnasında  Atatürk yaşlı bir vatandaşa” Depremden  çok zarar gördün mü ? Hükümet sana kaç lira verse ihtiyacını görürsün? “ diye sorar.

İhtiyar,” Vallahi padişahım bilir” der.

Atatürk “ Baba artık padişah yok, Cumhuriyet kuruldu, söyle bakalım zararın ne kadar?”

İhtiyar, tekrar padişah bilir deyince Atatürk’ün yüzü birden asılır ve yanındaki kaymakama dönerek “ Siz bizim neler yaptığımızı halka anlatamamışsınız !” diyerek çıkışır.

Kaymakam “ Yazı yazdığını ve genelge çıkardığını” söyleyince Gazi daha da celallenir ve kaymakama dönerek “ Genelge ile yazı ile inkılâp olmaz. İnkılâp yaşanır…  insanlarla birlikte yaşanır !” der.

Eşi Latife Hanım’la birlikte bu ziyareti yapan Gazi Mustafa Kemâl, Sarıkamış ve Kars gezilerinden sonra Erzurum’a gelmiş 10 Ekim 1924 günü Sivas yolu ile Ankara’ya dönmüştür.

Aramızdan ayrılışının 81 yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve özlemle anıyoruz. Ruhu şad olsun.

Kaynakça.

Konukçu Enver, Mustafa Kemal Atatürk döneminde Erzurum, Erzurum Valiliği, Eser Ofset, 1999

Çağlar Günay, Atatürk Dergisi Cilt III, Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitütüsü Müdürlüğü, Temmuz -2002