Halil İbrahim KAHRAMAN

Doktor

Covit 19 Savaşımız ve bir Dostun Kaybı

İnsan corona virüsleri,nezle gibi basit belirtilerle atlatılan hastalık etkenidirler. Covit 19 ise hayvanlarda çoğunlukla hastalık yapmayan fakat geçirdiği mutasyonla (genetik yapı değişikliği) insanlarda aşırı bulaşıcılık özelliğinde ve genelde solunum yollarını tutarak hastalık yapan bir virüstür.Aralık 2019 da Çin’deki  Wuhan şehrinin yabani hayvan alış-verişlerinin yapıldığı bir pazar yerinden gelen hastalarda ilk defa tespit edilmiş ve şu anda tüm dünyayı etkisine alan büyük salgının(pandemi) sebebi olarak bilinmektedir. Ülkemizde ilk hasta 11 Mart 2020 de tespit edilmiştir. Covit 19 virüsünü alanların % 80 i basit şikayetlerle veya belli belirsiz şikayetlerle  hastalıklarını atlatmaktadır.% 14 ü ise yüksek ateş-öksürük ve hafif solunum yetmezliği belirtileri şeklinde bir şikayeti yaşamaktadır.Kalan % 6 sı ise önemli akciğer sorunlarının yaşandığı bazen diğer sistemleri de etkileyen bir hastalık şeklinde seyretmekte ve  ciddi bir sağlık sorununa dönüşmektedir. Maalesef bunların yarıya yakını kurtulamamakta ve bu sebeble covit 19 hastalarının % 2-5  i ölümle sonuçlanmaktadır. Aşırı bulaşıcılık özelliği ve bu  oran , covit 19 hastalığını önemli kılmıştır. Nitekim hastalık kısa sürede genel salgın (pandenmi) şekline dönüşmüş ve yöneticiler bu salgın hastalığa karşı önemli kararlar almaya mecbur kalmışlardır. Bu durum ülkemizde ve dünyada günlük hayatımızı etkileyen durumlar yaratmıştır. Çalıştığım kurumun enfeksiyon hastalıkları uzmanı olmam sebebi ile bu salgını yakından takip etmekteyim. Ayrıca bu hastalığa yakalanan   birçok insanın hastalığını da  bizzat takip ve gözlemleme imkanım olmuştur.

Covit 19 hastalarının  hastalığının  bu % 6 lık kesimde ne kadar ciddi ve önemli olduğunu yakın bir arkadaşımın vefatına kadar giden kısa süreçte bir daha gördüm.Mehmet Şenoğlu kardeşimiz 23 Nisanda geçirdiği kalp rahatsızlığı sebebi ile bir özel hastanede müdahale görmüş, önemli bir  kalp rahatsızlığını atlatarak evine  sağlığına kavuşarak dönmüştü. Ama 10 gün sonra ileri derecede halsizlik ve bitkinlik şikayeti ile bu sefer hastanemize geldi. Yapılan tetkikler sonucu kendisinin Covit 19 pnömonisi olduğu görülmüş ve bu ön teşhis ile dahiliye doktorumuz Murat Karabulut’un takibine alınmıştı. Ertesi gün gelen PCR sonucu teşhisi doğrulamış ve yapılan aile taramasında aynı virüsün eşi ile büyük kızında da olduğu tespit edilmiş,  onlar da yatırılarak takip ve tedaviye alınmıştı.

Sağlık Bakanlığımızın bilim kurulunun bu alanda yaptığı rehberler biz hekimlere önemli bir imkan sunmuştur.  Bu hastalara da oradaki şema gözetilerek   tedavi başlandı. Mehmet Şenoğlu 3. günde bir iyileşme göstermesine rağmen 5. günü genel durumundaki ve laboratuvar bulgularındaki bilgilerin klinik kötüleşmeyi göstermesinden dolayı daha ileri tedaviler gerekeceği düşünülerek önce Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edilmiş, orada  kısa sürede solunum sorunları  daha da ilerlediğinden hastamız entübe edilerek Seka Hastanemizin Covit 19 yoğun bakım bölümüne yatırılarak takibe alınmıştı. Burada yapılan tedavilerle herhangi bir iyileşme görülemediğinden son çare kök hücre uygulaması da yapılmıştı. Ama arkadaşımız yoğun ilgi ve yapılabilecek her şeyin yapılmasına rağmen   hastalığının buradaki 8. gününde vefat etmiştir. Şenoğlu kardeşimizi ziyareti yasaklanmış bir izolasyon süreci sonrası kaybedişimiz bizlere derin bir üzüntü yaşatmıştır. Bu salgın sebebiyle uygulanan tedbirler gereği cenaze namazı ve defin sürecine dost ve arkadaşlarının katılamayışı ve kent mezarlığındaki yakın aile fertleri ile küçük bir gurupca uğurlanması da ayrı bir hüzün kaynağı idi. Üzüntü ve hüznümüzü bir nebze azaltan durum ise eşi ve kızının yapılan tedavi ile sağlıklarına kavuşup evlerine dönebilmeleriydi.

Mehmet Şenoğlu’nu Kocaeli Aydınlar Ocağı çalışmalarından tanırım. Daha sonra Ak Parti İl Yönetiminde de birlikte çalışmalar yaptık. İyilik sever fedakar bir insandı. Çok kitap okuyan, araştıran ve konulara eleştirel bakabilen bir özelliği vardı. Değerlendirmelerinde kişisel bir menfaat gözetmez, temel doğrulara uygunluğu ve genel yararı önemserdi.Dik duruşu ve tok sözlülüğündeki samimiyeti, onu sevilen sohbetive itirazları, aranan bir kişi yapardı. Dürüst ve tavizsiz kişiliği  sebebiyle iş hayatında bazı olumsuzluklar yaşamıştı. Buna rağmen O, hep kendi ilke ve ülkülerine uygun bir hayatı yaşamıştır.

Özel işlerini tasfiye edip 8 yıl önce Haldız gurubunda Mazda Otomotiv satış müdürlüğünü yürütmeye başlamıştı. Burada da başarılı çalışmalar ortaya koymuş ve ayrıca bu guruba bağlı bir eğitim kurumunun yemek işleri sorumluluğunu da yürütmekte idi. Sevilen ve sohbeti aranılan özelliği sebebiyle çalışma ofisi dost ve arkadaşları için aranan bir adres olmuştu.

İşte böyle bir dostu Covit 19 savaşında kaybettik.Gerek Cihan Hastanemizde, gerek Seka Devlet hastanesinde kendisine ve diğer benzeri hastalara  korkusuzca ve fedakarca sağlık hizmetini en iyisi ile veren başta hekim ve tüm sağlık çalışanlarına minnet ve şükranlarımızı sunarım. Bu süreçte bizleri ve aileyi yalnız bırakmayan dost ve arkadaşlarına da ailenin en içten teşekkürlerini iletirim. Bizzat yaşadığımız bu olay Covit 19 salgının hafife alınmayacak bir durum olduğunu  göstermektedir. Dolayısıyle mücadelede bulaş zincirinin kırılmasının ne kadar önemli olduğu görülmelidir.Bunun için  bilim kurulumuzun ısrarla söylediği;
1.Kalabalık oluşturmamak ve  kalabalıklara girmemek

2.Maske takmak (gerekli ortamlarda)

3.Mesafeyi korumak(diğer insanlarla ilişkilerimizde)

4.Temizlik şartlarına dikkat etmek gibi tedbirleri ihmal etmeden uygulamamız ve günlük hayatımızı buna uydurmamız gerekmektedir.

Bu duygu ve düşüncelerle başta Mehmet Şenoğlu kardeşimiz olmak üzere tüm mevtalara Allah’tan rahmet dilerken,geride kalanlara sağlık ve afiyetler, siz değerli dostalarımıza da iyilikler dilerim.

Selam ve muhabbetle,