Yasaklar

Yasaklar ile alakalı olarak bundan önce birkaç defa yazdım. Fakat bu güne kadar değişen pek fazla bir şey olmadı. Bu sebeple vatandaşların mağduriyetleri halen devam etmektedir. Her ne kadar yasakların sonuna geldiğimiz anlaşılmakta ise de, ben yine de yasaklar ile alakalı olarak son defa düşüncelerimi bir kere daha ifade edeyim dedim.

Bilindiği üzere, İçişleri Bakanlığı bundan önce yayımlamış olduğu bir genelge ile arabalara üç kişiden fazla insanın binmesi yasaklamıştır. Genelgeye göre arabanın ön koltuğu boş bırakılacak, arka tarafta da cam kenarların da olmak üzere, en fazla iki kişi oturabilecektir. Bu karara riayet etmeyen araba sahiplerine ise, para cezası kesilmektedir.

Türkiye şartlarına göre bizim aile yapımız umumiyetle, ortalama olarak 4–5 kişiden teşekkül etmektedir.  Şimdi 5 kişilik bir aile düşünelim. Bu aile bir ev de, icabında ayni oda içerisinde beraber oturup kalkıyor, yan yana, diz dize aynı sofraya oturup yemek yiyorlar. Bu durum sağlık bakımından hiç şekilde mahzur teşkil etmiyor. Fakat ne zaman ki bu aile hadi arabamızla şöyle bir memleketimizi ziyaret edip gelelim deseler, genelgeye göre aile fertlerinden birisi her haluka da açıkta kalıyor.. Beşi birden binseler,  bu defa para cezasına maruz kalacakları hususu kesin bulunmaktadır.  Bu durum da ailenin 2 ferdi, ikinci bir arabaları varsa ki, bu ihtimal çok zayıf olmakla beraber onunla gidecek veyahut da şehirlerarası otobüsle gidecek. Şehirlerarası çalışan araba bulmak ise, çok zor olduğu gibi, bulsa dahi, en yakın mesafelerin bilet paraları 300 – 400 TL den başlamaktadır.

Şimdi böyle bir durum da ben bu uygulamayı senin sağlığın, sıhhatin için yapıyorum denilmesine inanmakta zorlanıyorum. Uzağa gitmeye lüzum yok. Aynı sıkıntıyı bizzat ben yaşıyorum. Şöyle ki, iki aydan fazla bir zamandan beri yasaklar sebebiyle Balıkesir de mahsur kaldım. Şimdi İzmit’e gidemiyorum. Valilik den izin alma şartı tutmuyor. İzin için son beş gün içerisinde gelmiş olmak ve bunu otobüs bileti  ibraz  etmek suretiyle ispat etmek lazımmış.. Diyelim ki,  izni bir şekil aldık. Bu seferde, 5 kişilik aile olarak ayni araba ile gitme imkanımız yok. Bugüne kadar bu genelgenin değiştirildiğini duymadım.

Şimdi,  yeni bir genelge ile 21 Mayıs 2020 tarihinden itibaren, 65 yaş üstün de bulunanlara seyahat etme imkanı getirilmiş ise de onun da şartları bulunmaktadır. Bu şartlar;

  1. Seyahat tek yöne yapılacak
  2. Gidilen yerde en az bir ay kalınacak
  3. Gidilen yerde de sokağa çıkma yasağı devam edecek

Bu şartlarla verilen seyahat müsaadesinin Vatandaşa hiçbir faydasını olacağını zannetmiyorum.  Ben gittiğim yerde niçin bir ay kalayım ki,  amiyane tabirle, bunu biraz şuna benzetiyorum.  Bir yerdeki açık ceza evinde bulunan 65 yaş ütündeki bir vatandaşın, talep etmesi halinde kendi isteği ile diğer bir başka yerdeki açık ceza evine, en az bir ay kalmak şartıyla nakline müsaade verilmesi olarak kabul ediyorum. Bilmem yanılıyor muyum.

Bu cümleden olarak,  samimiyetle şu hususu ifade edeyim ki, böyle bir uygulamanın hiçbir suret de haklı ve ikna edici bir tarafı bulunmamaktadır. Diğer taraftan sokağa çıkma yasağını ihlal edenlerden her gün mütemadiyen binlerce kişiye 3.150.oo TL. para cezası kesilmektedir.  Böyle bir uygulamanın neticesinde ise, AK PARTİ Hükümeti muhaliflerinin sayısının devamlı olarak artacağı hususu izahtan varestedir. Zira, bunların sayıları milyonlar ile ifade edilebilir hale gelmiş bulunmaktadır. Diğer taraftan, kesilen cezaların ödenip ödenmediği hususu da ayrı bir meseledir.

40 yıl bürokrasinin her kademesinde çalıştım. Bu itibarla, bürokrasinin nasıl çalıştığını ve Devlet çarkının nasıl döndüğünü çok iyi biliyorum diyebilirim. Kağıt üzerinde karar almak çok kolaydır. Fakat, mühim olan husus, alınan bu kararların ne getirip ne götüreceğini muhakeme ederek,  hesabının kitabının iyi yapılması icap etmektedir.

Hayırlısı ile Ramazan Bayramını geçirdik. Yaz aylarına da girmek üzereyiz. Bu sebeple araba ile seyahat edeceklerin sayısı her geçen gün artacaktır. Ancak arabaya üç kişiden fazla kişinin binmemesi yasağı devam etmektedir. İçinde bulunduğumuz sıkıntılı bir dönemde böyle bir yasağın devam ettirilmesi, şüphesiz vatandaşın aleyhine olacaktır. Memleketimiz şartlarına uymayan, vatandaşlara büyük bir sıkıntı veren bu yasağın en kısa zamanda kaldırılmasında mutlak bir zaruret bulunduğu kanaatin de bulunmaktayım.

Bu vesileyle bütün eş, dost ve arkadaşların Ramazan Bayramlarını en kalbi duygularım ile tebrik eder, Cenab-ı Allah’tan hayırlı günler niyaz ederim.