Dr. Zülfikar ÖZKAN

Avukat - Yazar - NLP Trainer

zulfikarozkan@hotmail.com

Beynimizdeki Virüs Programları

Ana- babalar çocuklarına genellikle kendi görüş açılarını aşılarlar. Onlara her şeyin nasıl olması gerektiğini öğretirler. Tıpkı bilgisayara program yüklemek gibi, çocuklarının beyinlerini kendi dünya görüşleri doğrultusunda oluştururlar.
Acaba bu programlar gelecekte çocukların hayatını nasıl etkilemektedir? Mesela asılsız bir korku çocuklara öğretilmişse, onların hayatı böyle bir korku ortamında nasıl şekillenir?
İşte bu korku ve ona bağlı olarak geliştirilen inançlar ve kabullenmeler beyin programına bir virüsün girmesi demektir. Beyinde bu virüs olduğu müddetçe kişinin sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmesi mümkün değildir.
Bu virüsten kurtulmanın yolu, farkındalık kazanmaktan geçer. Farkındalık kazanmak ve işin bilincinde olmak,  virüsten % 90 oranında kurtulmak demektir. Ancak bu farkındalığı kazanmak için kişinin enerji ve zaman harcaması gerekir. Yoksa bu virüs programı yüzyıllar boyu varlığını sürdürür gider.
Beyinlerinde böyle bir virüs taşıyan kimseler genel olarak, virüsten kurtulmak yerine, başkalarını memnun etme, haklı olmaya çalışma ve geçmiş veya gelecek zamanda yaşama alışkanlıkları içindedirler. Başka bir ifadeyle bu kimseler, kendi üzerinde çalışmaz ve şimdiki zamanda yaşamazlar.
Bütün ömürleri küçük işlerle ve küçük işlerle uğraşan insanlarla meşgul olmakla geçer. Hayatları boşuna akıp gider. Bundan daha çok acı verici bir şey olabilir mi?
Yazar yapımcı ve oyuncu Orson Welles diyor ki: “Hayatım boyunca enerjimin ve yeteneklerimin ancak yüzde 2’sini kendim için, kendimi geliştirmeye kullanabildim. Geri kalan yüzde 98'i küçük insanlarla itişmekle geçti.”
Bu gerçeklerin ışığında, insan, kendini her gün yeniden inşa etmelidir.