Doç. Dr. Süleyman COŞKUNER

Kaliteli Yaşam Uzmanı

suleymancoskuner@hotmail.com

Lezzetli İletişim

Muhatabımız ile konuşurken, iletişim dilinin hassasiyeti çok önemlidir.
- Beni anlamadın ile,
- Anlatamadım galiba,
Arasında çok büyük farklar vardır.
Birincisinde, ben çok iyi anlattım ama, sen anlamadın. Yani senin anlama kaabiliyetin yetersiz. Peşinen muhatabı suçlama, yetersiz görme, kapasitesiz görme vardır.
Aynı zamanda da, "ben iyi anlattım, ben bilirim, bende sorun yok" mesajı verilmektedir.
Böyle bir iletişim yöntemi, muhatabı gücendirir, kızmasına sebep olur ve iletişimin sağlıklı sürmesini engeller.
Muhtemeldir ki vasat bir muhatabın vereceği cevap şöyle olacaktır:
"Çok doğru, ben geri zekalıyım, anlayabilme engelim var. Sen üstün zekalısın, her konuyu süper anlatırsın".
İkinci iletişim dili ise, daha pozitif, naif ve uyumlu bir iletişim dilidir.
Eğer, ortada anlaşılamama veya anlatamama gibi bir durum hasıl olursa, suçu peşinen kabul ederek, muhatabı rahatlatmaktadır.
Hatta bu durumda muhatabın cevabı muhtemelen şöyle olacaktır:
" Hayır, hayır, sen gayet güzel anlattın. Ama galiba ben dikkatimi tam toplayamadım, dikkatim başka yerdeydi".
Bu durumda iletişimin kopma ihtimali tamamen ortadan kalkacaktır.
Taraflar özürleşerek, konu daha geniş bir bakış açısıyla, yeniden anlatılacaktır. Karşı muhatap, anlayamamanın verdiği mahcubiyetle, kendisini toplayıp, daha dikkatli bir şekilde anlatılanları dinleyecektir.
Sohbet, ruhuna helal gelmeden, taraflardan hiç birisi üzülmeden, daha güzel bir şekilde devam edecektir.
İfadeler, muhatabı suçlayıcı ve kendini dominant gösterme şeklinde olur ise eğer, lezzetli sohbetin sürmesini bırakın, iletişim aniden kopar ve farklı mecralara sürüklenir.
Suçlanmayı, aşağılanmayı, rencide edilmeyi, dolaylı da olsa incitilmeyi, kalitesiz öğretilmeyi hiç kimse sevmez.
Yapacağımız iletişime, muhatabımızı, "ama ve fakat" ile başlattırırsak eğer, YANDI GÜLÜM KETEN HELVA...

Selam ve dua ile.
Yüceler Yücesini emanet olalım.