Cumhuriyet Kaderimizdir, Şerefimizdir…

Ne yaptığımızı, ne yapmamız gerektiğini görebilen, aklı başında düşünebilen, düşüncesini Allah’ın yüce Peygamberiyle, eşsiz Kur’an’ıyla gösterdiği yolun, bağışladığı akılın ve bunca edinilen tecrübenin bize öğrettiği, çok açık bir şekilde önümüze sergilediği hal ve şartları kavrayıp, gereğini düşünebilen, iyi, doğru ve güzel olanı yaşayabilen değil, tasarlayabilen kaç insan evladı olduğunu şiddetle merak ediyorum.
İki gün önce Mevlid Kandili idi!
Kupkuru, ruhsuz laflarla önüne gelen birbirini tebrik ediyor!!!
Bir sektör çıkmış, yazıp duruyor, önüne gelen de tebrik diye birbirine gönderiyor.
Kim ne biliyormuş ki?
Bugün, insanı insan yapan bütün güzelliklere sahip bir şahsiyet olan rahmet elçisi Peygamberimiz Hz. Muhammed’in doğum günü gerçekten bugün mü? Bu doğru mu?
Bugün aynı zamanda Yüce Atatürk’ümüzün bize armağanı Cumhuriyet Bayramı’dır.
Geçen yıllarda her Cumhuriyet Bayramı’nda kulakları hasta(!) olanlar, bunun için hastanede yatanlar veya sahte grip olanlar, bu yıl virüs yaygınlaşmışken hazır bahane bulup, bayram kutlamasını yasakladılar!
İhtiyaçları olunca “Vatan”, “Türk Milleti”, “Azeriler soy kardeşimiz”…
Fırsat bulunca “Türklük ilkelliktir”, “T.C.’yi kaldırın”…test oyunları!
5-10 yıl önce Avrupa kıbleydi, şimdi tu kaka!
Halbuki Avrupa hep ve her zaman aynı Avrupa’ydı, hiç değişmedi, hep şimdiki gibidir. 
İhtisas arkadaşım, ülküdaşım Prof. Dr. Osman Durmuş, hem anatomi uzmanı hem de genel cerrahi uzmanı idi. 1999-2002 döneminin Sağlık Bakanı idi. Deprem döneminde reklamsız son derece büyük hizmetler vermişti. Bunlar unutuldu da o sahtekar Babunaların kan kanseri yalanıyla on binlerce numune kan toplayıp Amerika’ya göndermesi ve bunu Bakan Osman Durmuş’un akıllıca fark edip önlemesi, bunun karşılığında bütün ABD ajanlarının Bakana saldırması, genetik haritamızı çıkartmasınlar diye Bakanın tek başına adeta savaşması… çok çabuk unutuldu. Vefatı doğru düzgün haber bile olmadı. Hırsızlığı yoktu Osman Durmuş’un. Bakan olunca kiralık evde oturuyordu. Bir arkadaşımızdan duyunca Ankara GİMA mağazasından taksitle evin salonuna avize almıştı.
Saray ve gemicik sahibi olmayı hiç düşünmemişti.
Beyin kanaması geçirdi, rahmetli oldu, dün Ankara’da defnedildi. Allah rahmetini esirgemesin, mekânı cennet olsun.