Dr. Zülfikar ÖZKAN

Avukat - Yazar - NLP Trainer

zulfikarozkan@hotmail.com

Şükretmek ve Sağlık

Şükretmek, Tanrı'ya minnet duygusunu sunmaktır. Şükretmek, bir kimseye minnet duymak, gönülden borçlu olmak, yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma ve gönül borcu anlamlarına da gelir.

Şükretmek, olumlu düşüncenin temelini oluşturur.
Eğer sürekli mutluluk ve başarı istiyorsanız, şükretme duygusu içinde olmalısınız. Şartsız şükretme olmadan gerçek mutluluk olmaz. Mutluluk olmadan da sağlık ve başarıyı elde edemezsiniz.
Sağlıklı olmanın yolu şükretmekten geçer.
Evrensel kanunlardan birine göre “zihninizi neye odaklarsa, onu çoğaltır, besler ve büyütür.” Negatife odaklanan kimse, daha fazla negatif olay, pozitif olana odaklanan daha çok pozitif olay yaşar.
Şükretme, dikkatimizi hayatınızın pozitif tarafına çevirir. Zihniniz derin ve yoğun bir şükretme hissi ile kaplıyken korku hissedemeyiz. Başarısızlıklarımızda da olumlu parçalar bulabiliriz.

Konfüçyüs diyor ki: “Ayakkabılarım olmadığı için şikâyet ediyordum, ta ki ayakları olmayan bir adam görene kadar. “
Şükür, sahip olma duygusu hissettirir. Küçük olaylara, ilişkilere ve nesnelere bile şükrederek, sahip olma duygusu yaşayabilir ve yokluk bilincinden bolluk bilincine geçebiliriz.
Şükür sağ beynimizi harekete geçirir. Ne kadar çok şeye sahip olduğumuzu gösterir. Gücümüzü hatırlatır. Şükrederken, enerjimiz artar ve beynimiz akıl almaz çözümler üretir.
Memnuniyet duyma, dinginlik (sakinlik), neşe, değerleriyle ve geçmişiyle kendini kabullenme bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Stres, öfke, depresyon, gerçek kimliğini inkâr etme, toplumdan tecrit olma ve olan bitene tepkisel yaklaşma bağışıklık sistemini engelliyor.

Bağışıklık hücreleri kişinin duygularımıza karşı duyarlıdır. İnsan mutlu olduğunda ise, akyuvarlar daha aktif hale gelir ve bunun sonunda hastalıklarla mücadele kolaylaşır. Çevremizdekilerle aramızda neşe ve bağlantı duygusunun baskın olduğu duygusal durumlarda olumlu bir tepki verirler. Bağışıklık hücreleri, nesnel açıdan yaşamaya değer bir hayatın hizmetindeyken sanki çok daha iyi seferber olmaktadır (David Servan SCHREIBER, Anti Kanser, Çev. Filiz Nayır Deniztekin, Varlık Yayınları İstanbul, 2008, s. 56).

İnsan ancak iç huzura sahip olduğu zaman iç sesini dinleyebiliyor. İç huzur olmadan vicdan gelişmiyor. Stephen Covey diyor ki: “Vicdan Tanrı’nın çocuklarına seslenmesidir.” Vicdan, ruhun en önemli aparatıdır. Vicdanı geliştiren iç huzur ise şükretmekle, halinden memnun olmakla kendini gösteriyor.
Mutlu olmanın yolu, insanın arzu ettiği şeylere sahip olmasından değil, sahip olduğu şeyleri kabul etmesi ve onlar için şükretmesinden geçer.
İşte bu sebeple evrenin Yaratıcısı, sağlıklı ve mutlu bir ömür sürmemiz için şükretmemizi istemektedir.
Yüce Kur’an bu konunun önemini net bir şekilde gözler önüne sermektedir:
“Şükrederseniz elbette sizin nimetinizi artırırım.” (İbrahim 14/7)
“Biz, şükredenleri elbette ödüllendireceğiz.” Ali İmran 3/145