Türkiye’de Spor Kültürü…

İnsanı diğer canlı varlıklardan ayıran özelliklerinin başında, ürettiği değerleri sonraki kuşaklara aktarabilme yeteneği gelir. Kültür de böylelikle oluşur, insan kültürünün ürünüdür. Türk kültüründe dil, din, gelenek ve görenekler, tarih şuuru gibi spor kültürü de önemli yere sahiptir.
Türk kültüründe sporun ortaya çıkışı savaşçı gücün etkisiyle belirginleşmiştir. Bu bağlamda Türk kültürü içerisinde yer alan sporlar atla yapılan ve atsız yapılan sporlar olarak ikiye ayrılır. 
Kırgız Türklerinin Manas destanında; Düzenlenen Yuğ (Yas- Matem) töreninde dil, din ırk ayrımı yapmadan bütün Orta Asya milletlerinin davet edilip spor müsabakalarının yapıldığı anlatılmaktadır. Bu törende 2000 civarında çadırda misafirlerin ağırlandığı belirtilmekte, yapılan müsabakalar esnasında 160 süvari tarafından sporcuların can güvenliğinin sağlandığı anlatılıyor.
Türk kültüründe yapılan atlı sporlar şunlar; Düz at yarışları, Cirit, Gökbörü, Çevgen, Beyge, Alaman beyge, kızkovar, Cop, Topuz çarptırganı, Yar atlama, Sağmen, Tellal, Çambı atmay, atlanay çarpış, aygır yarış, oğdarış, öpkü çarpış, kunan yarış, cırga tartu, er ve bayan sayış, kuruş kapmak, atlı okçuluk, atlı avcılık ve rahvan olmak üzere 25 adettir. Bunların arasında yer alan Çevgen sporunun uluslararası adı “Polo “  olarak bilinmektedir. Çevgen ve Gökbörü sporuna dair detayları bir önceki yazımda anlatmıştım.
Atsız yapılan sporlara gelince, bunların en bilineni Güreştir. Palvan Güreş, Apan Güreş, Yağlı Güreş, Aba Güreşi, Şalvar Güreşi, Bayrak, Karsak ve Karakucak Güreşleri şuanda Türk toplumlarında sevilerek yapılmaktadır. Güreşin dışında Türk kültüründe atsız yapılan sporları ise şöyle sıralayabiliriz. Tomak, Ordo, Aşık, Matrak, Kılıç-Kalkan, Gürz kaldırma, Kızgıntaş, Çelik – Çomak, Kale yıkma, urgan çekme, Taz süzüştürü, Kösgüç v.b oyunlarla sayısı 157’ye ulaşmaktadır.
Dil, örf ve adetler, inançlar, sanat ve edebiyat bir toplumun geçmiş yüzyıllardan akıp gelen sosyal değerleridir. Türk kültür unsurlarından birisi de geleneksel sporlarıdır. Bu sporların bir kısmı günümüzde değişerek uluslararası sporlar arasında yer almışken, bir kısmı ise ulusal ve bölgesel düzeyde kalmış, bazıları da unutulmuştur. 
Bir önceki yazımda vurguladığım üzere savaşların beden gücüne dayandığı çağlarda spor, adeta savaşa hazırlık olarak yapılıyordu. Günümüzde ise spor faaliyetleri, milletlerin kültürel temas imkânlarını geliştiren, milletleri birbirine yaklaştıran bir hale gelmiştir. Bu bağlamda; Olimpiyat Oyunları, Dünya Şampiyonaları, Kıtalararası yapılan spor müsabakaları milletlerin kültürel temas kurmasına, milletlerin birbirine yakınlaşmasına vesile olmuştur.
Türk Kültüründen çıkan Çevgan oyunu günümüzde “ Polo “ ismiyle İngiltere’de popüler bir spor olarak oynanmaktadır. Çevgan oyunu Türk dünyasında halen yaygın bir şekilde oynanıyor ancak dünyanın geneli bu sporu “ Polo “ olarak biliyor. Türk kültüründen çıkan spor günümüzde İngilizler tarafından dünyanın geneline tanıtılıyor. Futbol ise İngilizler tarafından icat edildi ve günümüzün en popüler sporu haline geldi. İngiliz kültüründen çıkan futbol günümüzde tüm dünyanın en çok ilgi gösterdiği bir endüstri oldu. Futbol günümüzde dünyanın her yerinde oynanıyor ve izleniyor. İngilizler dilleri gibi futbolu da küresel bir oyun haline getirmeyi başarmışlar.
Türk milletine has sporlar yukarıda söylediğim üzere güce dayalı savaşçı ruhu ortaya çıkaran sporlardı. Günümüzde futbol gibi dünyanın her tarafında oynanan bize özgü bir spor dalı var diyemeyiz. Polo sporunu İngiltere’ye ihraç ettik diyebiliriz oda dünyanın her yerinde oynanan bir spor dalı değil. Güreş ata sporumuzdur ancak Türk milletinin tarih sahnesine çıkmasından önce yapıldığı bilinmektedir. O yüzden güreş yalnızca Türk Milletinin ata sporudur diyemeyiz. Güreş tüm insanlığın ata spordur.
Eski Yunanistan’ın en eski hatta Girit Miken devrinde güreş müsabakaları yapıldığı kanıtlanmaktadır. Olimpiyatların ana ülkesi olduğu bilinen eski Yunanistan’da olimpiyatlarda güreşin temel sporlar arasında yer alması bu bakımdan rastlantı değildir. Ayrıca M.Ö. 1500'lü yıllarda Hindistan'da güreş yapılmaktaydı.
Güreşin güce dayalı bir spor olmasından kaynaklı Türk milleti ile özdeşleştiği söylenebilir. Nitekim asrın güreşçileri dünyanın sırtını yere seren Koca Yusuf, Yaşar Doğu, Gazanfer Bilge ve Hamza Yerlikaya güreş denilince dünyada ilk akla gelen isimler olmuşlardır.
Futbol İngiltere’den çıkıp dünyaya yayılan bir spor olmasına rağmen Latin Amerika’da, Almanya, İspanya, İtalya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde futbol ile özdeşleşen isimler hayli fazladır. Örneğin futbol denilince ilk aklımıza bir İngiliz değil Arjantinli Maradona, Brezilyalı Pele gelir. 
Spor, dil, örf ve adetler, inançlar, sanat ve edebiyat gibi bir toplumun geçmiş yüzyıllardan akıp gelen sosyal değerleridir. Bu bağlamda spor kültürü her millet için önemli bir yere sahiptir. Türk Spor kültürünü gelecek nesillere aktarmak, yaşatmak bu anlamda önemlidir. Önümüzdeki haftalarda Türk kültüründe ve diğer kültürlerde önemli yeri olan ama toplum genelinde pek bilinmeyen sporları araştırmaya devam edeceğim. 
Spor yapın, doğru beslenin, sağlıklı yaşayın, kültürünüzü yaşatın…