Dr. Sakin ÖNER

Eğitimci

Milli Birliğimizin Çimentolarından Âşık Veysel

Her konuda milletine öğretmenlik ve rehberlik yapan “Toprak Şairi”  Âşık Veysel Şatıroğlu, 48 yıl önce 21 Mart 1973’te aramızdan ayrıldı.  20. Yüzyıl Türk Edebiyatı’nın son büyük halk ozanı Âşık Veysel, gönül gözü açık bir ârifti. Milliyetçi ve vatansever bir Türk’tü. O, şiirleriyle milli birliğimizin çimentolarından biriydi. Büyük bir Atatürk hayranıylı. Alevi-sünni, Kürt-Türk kavgasına son derece karşıydı. Hiçbir zaman bölücülere âlet olmadı. 1960’lı yılların sonunda davet edildiği İstanbul’da Spor Sergi Sarayı’nda (Lütfi Kırdar Kongre Merkezi) yapılan bir “Doğu Gecesi”nde sırasını beklerken bölücü konuşmalar yapıldığını ve şiirlerin okunduğunu  duyunca protesto ederek sahneye çıkmadan sazını alıp salonu terk ettiğini çok iyi hatırlıyorum. Büyük ozanı 48. ölüm yıldönümünde rahmet, minnet ve şükranla
anıyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
O, insanların farklı düşünmesini yaradılışın ve ilâhi nizamın bir gereği olarak görüyordu.
“Kim okurdu kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikir başka başk’olmasa”

Âşık Veysel’in millî duruşunu ortaya koyan, milli birlik ve beraberlik konusundaki görüşlerini ortaya koyan şiirlerinden seçtiğim örnekleri sizlerle paylaşıyorum.                                                                                                                                                                 
İtimat edersen benim sözüme
Gel birlik kavline girelim kardaş
Birlik çok tatlıdır, benzer üzüme
İçip şerbetini duralım kardaş”

Çalışalım, kurtulalım buhrandan
Nedir senlik benlik, usandım candan
Irkımız, neslimiz aynı bir kandan
Yurdun yaraların saralım kardaş
……….
Şu âlemi yaratan bir
Odur küllî şeye kadir
Alevî-Sünnîlik nedir?
Menfaattir varvarası                                                                                                                                                              ……..
Muhabbetim canda haslardan hastır
Avutur Veysel’i bir şen piyestir
Türk adı babamdan bana mirastır
Daha bundan başka adı neyleyim.
……..
Aslım Türk’tür. Elhamdülillah Müslüman
Şükür Amentüye etmişiz iman
Kalbimize yaraşmaz şirk ile güman
Kalbimiz nur ile dolu sayılır”
……..
Birleşiriz bir bayrağın altında
Biz Türklerin ikilik yok aslında
Yanar tutuşuruz vatan aşkında
Hepimiz bu yurdun evlatlarıyız
……..
Kürt’ü Türk’ü ve Çerkez’i
Hep Âdem’in oğlu kızı
Beraberce şehit gazi
Yanlış var mı ve neresi
……..
Veysel der tükenmez bu benim derdim
Katlandım cefaya şükrettim durdum
Yaşasın milletim, bayrağım, yurdum
Dilerim Allah’tan sonuna kadar
……………
Büyük Atatürk’ün vefatı üzerine yazdığı ağıttan birkaç dörtlük:
Ağlayalım Atatürk'e
Bütün dünya kan ağladı
Süleyman  olmuştu mülke
Geldi ecel can ağladı

Atatürk'ün eserleri
Söylenecek bundan geri
Bütün dünyanın her yeri
Ah çekti vatan ağladı

Fabrikalar icat etti
Atalığın ispat etti
Varlığın Türk'e terk etti
Döndü çark devran ağladı

Uzatma Veysel bu sözü
Dayanmaz herkesin özü
Koruyalım yurdumuzu
Dost değil düşman ağladı
ÂŞIK VEYSEL, “DOSTLAR BENİ UNUTMASIN” DEMİŞTİN. ARADAN ASIRLAR GEÇSE DE ESERLERİNLE UNUTULMAYACAKSIN, YAŞAYACAKSIN…