Doç. Dr. Süleyman COŞKUNER

Kaliteli Yaşam Uzmanı

suleymancoskuner@hotmail.com

Eşler Arası Şiddet Neden Artarak Devam Ediyor

Gün geçmiyor ki, eş cinayeti haberi duymayalım ne yazık ki. Daha çok erkekler eşlerine karşı şiddet ve cinayet suçu işlerken, son zamanlarda az da olsa kadınlar da, eş cinayeti işlemeye başladı. Sorsak, herkes kendine göre çok haklıdır. Ancak, aile çadırının orta direği parçalanıp, yıkıldıktan sonra bütün haklar senin olsa ne yazar...!!!
Aile ve mutluluğun iki kanadı vardır:
1. Barış melekleri
2. Savaş güçleri.
Barış melekleri, aile çadırını dimdik ayakta tutarken, savaş güçleri ise, aileyi ve hatta yakın çevreyi ve hatta, tüm toplumu yangın yerine çevirir.
Peki nedir bunlar?
1. BARIŞ MELEKLERİ: Karşılıksız sevgi ve saygı, hoş görü, adalet, affetme, naiflik ve nezaket, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, tebessüm, iyi niyet, pozitif iletişim ve beden dili, olumlu yaklaşım, haddini bilme, soruna değil çözüme odaklanma, hüsn-ü zan, farklılıkları zenginlik ve fırsat görebilme, yaşama sevincini çoğaltma ve paylaşma vb.
2. SAVAŞ GÜÇLERİ: Kin, nefret, öfke, intikam duyguları, su-i zan, kibir, aşağılama, yok sayma, değersizleştirme, rencide etme, azarlama, ses yükseltme, inatçılık ve iddiacılık, had bildirme, her türlü şiddet, egoistlik, sadistlik, adaletsizlik, saygısızlık, bencillik, çözüme değil soruna odaklanma, negatif iletişim ve beden dili, surat asma ve küslük, dominantlık, bilgiçlik taslama vb.
Barış meleklerinin üflendikçe genişleyen, asla patlamayan, büyüdükçe aile yapısını güzelleştiren, mutluluğu çoğaltan, yüce  dinimizle her anlamda kucaklaşan mübarek bir balonu vardır. Üfle üfleyebildiğin kadar.

Aile saadetinin temeli ve anahtarı budur.
Ancak, barış balonunu üfleyerek şişirebilmek, her kişinin değil ER kişinin harcıdır. Oluk oluk ter, çelik gibi bir sabır ve irade, kutsal ve pırlanta değerinde bir emek gerektirir. Bunlar aynı zamanda kaliteli yaşamın olmazsa olmaz altın kanatlarıdır.
Savaş güçlerinin ise, yüce dinimizin de asla tasvip etmediği, hatta yasakladığı, kaliteli yaşamın da azgın teröristleri olan; bildiğimiz adi ve lastik balonları vardır.
Asla içine üflenmemesi gerekir.
Savaş güçleri bu balona üflenmeye başladığı anda, en küçük bir darbede patlamaya hazırdır. Şişirilmeye devam edilirse, olumsuz dış etkene dahi gerek kalmadan patlaması mutlaktır. İşte bu küçük kıyamettir. Savaş güçleri balonu asla eski haline gelmeyecek, her tarafı, toplumu da dahil, yangın yerine çevirecektir.
Savaş güçlerinin her biri, aile ve mutluluk çadırının orta direğine vurulan (kimin vurduğu hiç önemli değil) keskin bir baltadır. Asla geri dönüşü yoktur. Vurulan her balta, orta direği onarılamaz bir şekilde yaralar.
Balonun patladığı an ise, mutluluk çadırının büyük bir gürültü ve telafisi imkansız bir zararla yerle bir olduğu andır.
Eşler, komşulara, akrabalara, muhatabının öfke kayışının gücüne, yasalara ve kolluk güçlerine güvenip dayanarak, aile ve mutluluk çadırının taşıyıcı direğine asla ve asla balta vurmamalıdır.
Aynı zamanda, savaş güçlerini, patlaması mukadder olan adi  balona üflememelidir.
Zamanında akıllı davranmayıp, barış meleklerinin şiştikçe güzellikleri ve mutluluğu çoğaltan ve asla patlamayan gizemli balonu yerine; savaş güçlerinin dandik balonunu fütursuzca üfleyenleri, ne yasalar, ne kolluk kuvvetleri ne de komşu ve akrabalar kurtarabilir.
Hangi balonu üfleyip şişirdiğimize aman çok dikkat edelim. Balonu patlatırsak eğer, ya mezarlık, ya yoğun bakım, ya 30 yıl hapis, toplum içinde ala dana olmak da, işin cabası...
Rab'bim, bizleri sürekli patlamaz altın balona üfleyenlerden eylesin. AMİNN.

Selam, sevgi ve dualarımla.
Yüceler Yücesine emanet olalım.