Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Millî Bir Ses: Tâhir Akın Karauğuz

 

Türkçülük târihinin önemli isimlerinden Tahir Akın Karauğuz 06 Haziran 1982 târihinde İstanbul’da vefat etti. Doğumu: Safranbolu, 1898.

İlk ve ortaokulu Safranbolu’da tamamladıktan sonra lise tahsili için ailesi tarafından Kastamonu’ya gönderildi. Orada, her biri ileride yazar ve ilim adamı olan değerli arkadaşlar edindi.  1916 yılında gönüllü olarak askere gitti. 1918’de üsteğmen rütbesiyle terhis oldu. Lise son sınıfında yarım kalan tahsilini tamamlamak üzere Kastamonu’ya döndü. Mezuniyetinden sonra, günümüzde Bartın’a bağlı ilçe olan Ulus’a nâhiye müdürü olarak tâyin edildi. Nâhiyeye bağlı 67 köyün tamamını dolaşarak halkın Millî Mücâdele Hareketi’ni desteklemesi için çalıştı.  Bir müddet sonra dayısının, sâhibi olduğu kömür ocaklarına müdür olması konusundaki ısrarlı teklifleri üzerine memuriyetten istifa ederek Zonguldak’a yerleşti.  Bu görevi sırasında, Garp Cephesi Komutanlığı’nın Zonguldak ve Kozlu Bölgeleri Askerî Polis Müdürlüğü görevini de üstlendi. 1921 yılında tanıştığı Yusuf Akçura ve Mehmet Emin Yurdakul’un istekleri üzerine Ankara’ya gidip Millî Mücâdele Hareketi’ne katıldı. Garp Cephesi Komutanlığı Matbuat ve İstihbarat Şubesi’nde teğmen rütbesiyle göreve başladı.  Bu görevi 1925 yılına kadar devam etti. Sonra Zonguldak’a dönerek dayısının yardımlarıyla burada ilk matbaayı kurdu. Matbaa, geçimini sağlayacak gelir getirmeyince sattı, İstanbul’a gelip Osmanlı Arşivleri Müdürlüğü’nde çalıştı.

Hayatı boyunca millî kültüre bağlı kaldı. Vatan ve millet sevgisini işleyen şiirler yazdı, konferanslar verdi, dergi ve gazeteler çıkarıp kitaplar yazdı. Halkevi başkanlığı yaptı.  Hizmetleri dolayısıyla kendisine 23 Nisan 1926 târihinde  İstiklâl Madalyası  verildi.

***

 Arkadaşlarıyla birlikte ‘Açıksöz’ Gazetesi’ni yayınladı. Ancak gazetecilik nedir bilmiyorlardı. Sâdece yüreklerindeki kıvılcımla hareket ediyorlardı. Gerekli parayı, bir araya getirdikleri harçlıklarından, bu dâvâyı destekleyen büyüklerinden sağlamışlardı. O sıralarda, Zafer Gazetesi, İstanbul Hükümeti'nin güdümünde yaptığı yayınlarla, halkı her geçen gün biraz daha uyutmaktaydı. Hâlbuki o günlerde, Türk milletinin, değil uyutulmak, yeni bir mücâdeleye hazırlanması, uyandırılması gerekiyordu. İşte bu görevi Açıksöz yapacaktı.

Gazetenin ilk sayısı, Kastamonu'nun Nasrullah Köprüsü yakınındaki küçük bir dükkânda hazırlandı. Dükkânın içinde ayakta duracak yer yoktu. Hepsi de Kastamonu Lisesi'nden diplomalarını yeni almışlardı. Ertesi gün, 15 Haziran 1919 günü, gazetenin ilk sayısını ellerine alanlar, bunun, şehrin diğer gazetesi Zafer'den farklı olduğunu hemen anladılar. Açıksöz, halkı ‘Şahsî çıkarların dışında olmaya, yurt çıkarları üzerinde birleşmeye’ çağırıyordu. Kurtuluş Savaşı'nı desteklemek üzere yayın hayatına atılan Anadolu'nun ilk gazetesi idi.

Karauğuz'a, Mücâdele-i Milliye Hareketi’nde kahramanlık ve fedâkârlık göstermesi sebebiyle, TBMM'nin 23 Mayıs 1926 târihli oturumunda beyaz şeritli istiklâl madalyası verildi. Daha sonra, ‘Zonguldak Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ndeki çalışmaları sebebiyle, TBMM'nin 26 Mayıs 1930 târihli kararı ile, istiklâl madalyasının şeridi kırmızıya çevrildi.

Karauğuz, Millî Kurtuluş Hareketi’ni kalplerde canlandıran ilk şairlerden biridir. Bu şiirler çeşitli gazete ve dergilerde yayınlandı.

Zonguldak'ın ilk matbaasını ‘Zonguldak Karaelmas Yazım ve Basımevi’ adıyla, dayısının maden ocağında kurdu. Cumhuriyetin ilânından 7 ay önce, 23 Mart 1923 târihinde, Zonguldak Gazetesi’nin ilk sayısı bu basımevinde basıldı. Zonguldak'ın ilk gazetesi olarak Türk Basın Târihi’nde yer alan bu gazetenin yayın hayatı, 1923-1953 yıllan arasında 30 yıl devam etti.

29 Ekim 1942'de, Cumhuriyet’in 19. yıldönümünde, ülkemizde Türkçülüğün ışığında bir kültür ve sanat yumağı oluşturacak olan ‘Doğu Dergisi’ni yayınladı. Doğu Dergisi’nin ilk sayısında, yurdun seçkin yazarlarının kaleme aldıkları yazılar yayınlandığı halde, mâli imkânsızlıklarla, yayınına devam edemedi. Enerjisi azalmamıştı; içindeki Türkçülük ateşi hâlâ yanıyordu. İstanbul'da kurduğu ‘Türk Büyüklerini Anma, Türk Güzelliklerini Tanıtma Derneği’ önderliğinde, ömrünün kalan kısmım, Türklüğün ünlü fikir, kültür, sanat ve devlet adamları için anma günleri düzenlemeye adadı. Hayatının son 20 yılını yaşadığı İstanbul'da, son nefesine kadar, büyük bir inançla organize ettiği anma toplantılarının sayısı yaklaşık olarak 400’dür.

Kabri, İstanbul'da Âşiyan kabristanındadır. Zonguldak'ta yaptığı hizmetlerin hâtırâsına, yayınevinin bir zamanlar bulunduğu caddeye, Zonguldak Belediyesi tarafından ‘Tâhir Karauğuz Caddesi’ adı verildi.