Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Hacı Bektaş, Yesevî, Yunus Alevî İmiş…

Mevlânâ, Ahî Evran, Sarı Saltuk ve Gül Baba da… Alevî kardeşlerimizin bâzıları öyle yazıyorlar, öyle diyorlar…

Sâhiplenmenin sebebi, kişinin ilmine, irfanına saygı sebebiyle ise saygıya değer davranış olarak takdir edilir. İddialar, siyâsî sebeplerle veya söz konusu kişilerin saygınlığından faydalanmak gibi nezih olmayan düşüncelerle ileri sürülüyorsa doğrusu kendilerine haksızlık ediliyor demektir. İsmi geçen mümtaz şahıslar, belli bir görüşün dar çemberi içerisine sığdırılamayacak kadar dünya görüşü geniş ve kapsayıcı, fikrî hamulesi yüksek hacimli zevattır. Dünya görüşlerinden, fikriyatından istifâde edebilenler elbette kazançlıdırlar. Kazançlarını hal ve hareketlerine, eserlerine ve beyanlarına yansıtabilselerdi kimsenin, iddia sâhipleri hakkında olumsuz bir söz söylemeye hakkı olmazdı. 

Neyin ne olduğunun apaçık olarak görüldüğü ve bilindiği durumun, aksi yönde bir açıklaması yapılırken, delilleri ortaya koymak gerekir.

Derin düşünemeyenler, görünenin, bilinenin aksine iddialarla ancak kendilerinden bahsettirmiş olurlar.

Göktürk Cihan Devleti'nin muhteşem veziri Tonyukuk’un Çin’de doğduğunu ileri sürerek Türk değil Çinli olduğunu iddia etmek gibi bir şey… Veya Mimar Sinan’ın Ermeni olduğu söylemek gibi…

Kime hizmet etmiş, neler yapmış? Araştırıp ona göre hüküm vermek akıl ve mantığın gereğidir.