Seyfettin KARAMIZRAK

Okulların Açılış Müjdesi -1

Eğitim, insan yaşamında önemli bir olgudur. Günümüzde, hem kişinin mutluluğu hem de ulusun geleceği ve refahı bakımından özel bir önem taşımaktadır.

İnsan, varlıklar arasında eğitime ve öğretime en çok muhtaç olanıdır. Eğitim denince de başta çocuklar akla gelir. Çocuk eğitiminin toplum hayatında oynadığı rol çok büyüktür.

Başta sevgili çocuklarımız olmak üzere, öğretmenler, anne babalar, kırtasiyeciler, servisçiler, kantin çalıştıranlar vb. okulların bir an evvel açılmasını özlemle arzu ile beklemekteler.

Pandemi yasaklarının kalkmasıyla, 65 yaş üstü olan vatandaşlar çocuklar gibi sevinmişti. Tabi ki, esnaflar, özel ve kamuda çalışanlar da bir o kadar mutlu oldu. İpin ucunu biraz kaçırsak da; sokaklar, lokantalar, tatil beldeleri, düğün salonları doldu taştı. Akabinde hasta sayısında ve ölüm oranlarında bariz artmalar oldu.

Yasakların kalkmasıyla en riskli durumda olanlar; “aşı olmaya direnenler ve vurdurmazlar” elbette. Tabi maskeyi ve gerekli mesafeyi unutanlar da bu riski artırmakta.

Şimdi anne babalar ve çocuklar heyecanlı bir bekleyişin içindeler. Okulların açılacağından son derece mutlular. Şimdiden son hazırlıklarını yapmaya başladılar. Ancak okulların açılması ile risk faktörü de artacak. Eğitim öğretimin kesintisiz ve yüz yüze devam etmesi, önlemlere kusursuz uyulmasına bağlı. Bu yüzden sorumluluk sahibi herkesin bu tedbirlere tavizsiz, seve seve uyması çok önemli.

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, okulların açılışına ilişkin yaptığı basın açıklamasında; “6 Eylül'de tüm kademelerde, haftada beş gün yüz yüze tam zamanlı olarak eğitime” başlanacağını ifade etti. Bu açıklama son derece yerinde ve mutluluk veren bir müjdedir.

1-3 Eylül tarihleri arasında, “okul öncesi ve birinci sınıf öğrencilerine yönelik uyum eğitimi” yapılacak. Okulların açılışı öncesinde öğretmenlere "salgın ve okulların yeniden açılması süreci" ne ilişkin seminerler verilecek. Seminerlere okul öncesi ve birinci sınıf öğretmenleri 31 Ağustos'ta, diğer sınıfların öğretmenleri 1-3 Eylül'de katılacak.

Her bir çocuğun sağlığından daha kıymetli bir şey olmadığının altını çizen Bakan Özer, şu ifadeleri kullandı:

"Millî Eğitim Bakanı ve aynı zamanda üç öğrenci babası bir veli olarak biliyorum ki tüm velilerimiz, çocuklarını okullara emanet ederken okulların güvenli olmasını isterler. Gelinen noktada koronavirüsün uzunca bir süre daha hayatımızdan çıkmayacağı açıkça görülmektedir. Dolayısıyla hepimiz, koronavirüsün risklerini göz önünde bulundurarak ve gerekli tedbirleri alarak hayatımızı idame ettirmek zorundayız. Daha fazla okulları kapalı tutmak gibi bir lüksümüz bulunmamaktadır. Çocuklarımızın gelişimi, sağlığı ve geleceği için koronavirüsle birlikte yaşamayı öğrenmek ve yüz yüze eğitime devam etmek zorundayız."

Okullarda eğitimin, ders saatleri azaltılmadan ve mevcut öğretim programlarının bütünü dikkate alınarak gerçekleştirileceğini dile getiren Bakan Özer; okul giriş-çıkış saatleri, teneffüs zamanları ve gerek duyulması hâlinde ikili eğitime geçilmesine ilişkin sürecin okulun fiziki kapasitesi ve mevcuduna göre il ve okul yönetimlerince düzenleneceğini söyledi. Bakan Özer, mazereti dolayısıyla yüz yüze eğitime katılamayan öğrenciler için TRT EBA TV ve EBA platformu aracılığıyla eğitimin devam edeceğini de kaydetti.    

Okullarla birlikte kantin, yemekhane ve pansiyonların da açılacağını, bu süreçte destekleme ve yetiştirme kurslarının sadece 8 ve 12. sınıflara yönelik olacağını belirten Özer, okullarda alınacak tedbirleri şöyle sıraladı:

"Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız, okula maske takarak gelecek. Öğrenci ve personelimizin okul içinde maskeye ihtiyaç duymaları durumunda okul idarelerimiz tarafından maskeler ücretsiz olarak sağlanacak. Kurum personeli ve öğrenciler dışındaki kişilerin okula giriş ve çıkışları okul yönetimleri tarafından sınırlandırılacak. Okullardaki tüm kapalı alanlar, her gün dezenfekte edilecek. Okuldaki sınıf ve tüm kapalı alanlarda bulunan kapı ve pencereler açılarak sık sık havalandırma sağlanacak. Tüm öğretmen ve eğitim çalışanlarımız kendi sağlıkları ve öğrencilerimizin korunması için lütfen aşı olsunlar.”

Öğrencilerin sağlıklı bir şekilde eğitimlerine devam etmeleri için alınan tedbirlerin başında aşının geldiğini vurgulayan Bakan Özer, Bakanlık bünyesinde elektronik takip sistemi kurulduğunu, il, ilçe, kurum ve okul düzeyinde tüm süreçlerin anlık olarak takip edileceğini belirtti.

Bakan Özer, aşı olmayan personel için alınacak önlemlerin ve herhangi bir sınıfta pozitif vaka veya temas durumunda yapılacakların Sağlık Bakanlığı tarafından belirleneceğini söyledi.

Çocuklarımızın okullarda sevgi ortamlarında, bilimsel bilgi ile donanmaları, kendilerini gerçekleştirmenin anahtarı, insanlaşmalarının ön koşuludur.

Bir sonraki yazımızda, “Yüz yüze Eğitim Rehberi” üzerinde duracağız. Şimdiden yüz yüze eğitim öğretimin; biricik öğrencilerimize, değerli öğretmenlerimize, velilerimize ve tüm eğitim bileşenlerine hayırlı olmasını, verimli, huzurlu ve mutluluk içinde kesintisiz devam etmesini gönülden diliyorum.

Sevgiyle kalın.