Seyfettin KARAMIZRAK

Sarı Saçlı Mavi Gözlü Çocuklar da Ölür

Rusya, dünyanın tüm uyarılarına rağmen Ukrayna’nın topraklarını 24 Şubat tarihinden itibaren zorbalıkla işgal etmeye başladı.

Daha önce Kırım’ı işgal ederek büyük devletlerin nabzını yoklayan Rusya,  AB ve ABD nin pısırık, vurdumduymaz ve korkak tutumlarından cesaret alarak, Ukrayna’yı tamamen işgal etmeye başladı.

Rusya’nın bu kararında, ABD’nin ve AB’nin Ukrayna’yı kendi menfaatleri uğruna Nato’ya ve BM alma planı da kışkırtıcı rol oynamıştır. Çünkü ABD Ukrayna’yı Nato’ya üye yaparak Rusya’nın burnunun dibine üs ve füze kurmayı planlamaktadır.

Batı kalleş, ikiyüzlü, menfaatçi, dönek ve korkak olduğundan Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy'i önce kışkırttılar, sonra da ufak tefek vaatlerle tamamen yalnız bıraktılar. Zelenskiy ve halkı; vefalı, vatanperver ve kahramandır. Topraklarını savunmada büyük bir kararlılık göstermektedirler. Fakat oyuna gelerek Rusya’ya adeta yem edilmişlerdir.

Aslında en büyük kahramanlık; toprağını kaybetmemek ve halkını zulüm ve ölümden korumaktır. Fakat şu an şartlar eşit değildir. Ukrayna halkı işgal altındadır ve halkına soykırım uygulanmaktadır.

Oysa zamanında Nato’ya ve AB’ye girmeyeceğini, bağımsız kalacağını ilan etseydi bu felaketleri yaşamayacaklar, topraklarını da kaybetmeyeceklerdi. Vladimir Zelvenskiy bu doğrultuda bir karar vermediği sürece, toprakları işgalden ve halkı felaketten kurtulamayacaktır.

Çünkü Rusya, burnunun dibinde Nato füzelerini görmek istememektedir. ABD ise Ukrayna’yı perişan etme uğruna kendi menfaatleri için kullanmaktadır. Dünya, Kırım’ın işgalinde Rusya’ya karşı kararlı ve caydırıcı tavır alsaydı, Ukrayna felaketi yaşanmazdı. Rusya Karadeniz’i hâkimiyetine almaya kararlıdır. O yüzden öncelikle Kırım’la Donbas bölgelerini alıp aradaki boşluğu kapatma niyetindedir.

Dünya bu duruma seyirci kalmakta, yaptırım ve kınamanın ötesine geçememektedir. Türkiye’nin arabuluculuğunu da istememektedir. Çünkü batı, ikiyüzlü ve kıskançtır. Kaprisleri ve çıkarları uğruna insanların ölümüne, çocukların felaketine zemin hazırlamaktadır. Bunlara rağmen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ev sahipliğinde Antalya’da bir araya geldi. Çünkü İki ülkenin de tek güvendiği ülke Türkiye’dir.

Ancak toplantıdan iki ülke arasındaki sorunun çözümüne yol açacak ya da kapsamlı bir ateşkesi doğuracak bir sonuç çıkmadı. Çünkü Rusların istediği; “Kırım ve Dombas’ın Rusya’ya verilmesi, Ukrayna’nın Nato ve AB ye üye olmaması” dır. Ukrayna’nın bu şartları kabul etmesi mümkün değildir. Oysa Ukrayna zamanında tarafsız kalacağını ilan etseydi Kırım ve Dombas bölgesi de elinden çıkmayacak, bütün bu felaketleri yaşamayacaktı.

Rusya acımasız ve tavizsizdir. Kendi ırkından da olsa Ukrayna’ya acımamıştır. Bu saatten sonra dedikleri olmadığı sürece Ukrayna daha çok acı çekecektir. Zelenskiy Batının tuzağına düşerek, halkının göçüne ve çocukların ölümüne ülkesinin yakılıp yıkılmasına itilmiştir. Nitekim hastaneler bile vurulmakta, hasta, yaşlı, kadın ve çocuklar hunharca katledilmektedir. Bu tavır daha acı olayların yaşanabileceğinin işaretidir.

Batının yaptığı tek şey, ufak tefek silah yardımlarıyla Ukrayna halkını kışkırtarak soykırıma sürüklemektir. Ukrayna’nın Rusya ile eşit şartlarda mücadele edecek silah üstünlüğü yoktur. Batı uçak bile vermemektedir.

Yıllarca Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de ve başka Ortadoğu ülkelerinde yaşanan savaş ve acıların sebebi de Batıdır. İsrail tankları önünde ezilen, kurşunlanan, denizde boğulan körpecik çocukları görmezlikten gelen Batı, Ukrayna halkına ve çocuklarına güya bağır açmaktadır. Oysa çocuk her yerde çocuktur. Korunup, kollanıp gözetilmesi gerekir. Saçının rengi, gözlerinin mavi olması bir şeyi değiştirmez.

Nitekim Türkiye, her mülteciye, her mağdur çocuğa sıcacık kucak olmuştur. Filistin’de “sizi Allah’a şikâyet edeceğim, diye Batıya sitem eden kara gözlü çocuğun da, Ukraynalı mavi gözlü çocuğun da umudu ve şefkat kucağı Türkiye’dir. Ukrayna, halkına Türkiye ye güvenmelerini ve gitmelerini salık vermektedir.

Şu iyi bilinmelidir ki, Batıda insan hakları ve sevgisi, merhamet, vicdan vb. diye bir müspet duygular yoktur. Çıkarı her şeyin üstündedir. Ukrayna’ya bağır açması da yaptığı kalleşliklerin ve ikiyüzlülüğün bir nebze hafifletilmesidir. Buna rağmen bu dalkavuklukları fazla sürmeyecektir. Yeri geldiğinde Ukrayna göçmenlerini de yüzüstü bırakacaktır.

Ukrayna batıdan umduğu yardımı ve vefayı görememenin hayal kırıklığı içindedir. Anneler, yaşlılar, çocuklar aç susuz sığınaklarda ya da yollarda perişan haldedir. Babalar ülkelerini savunma uğruna sokak savaşlarına ve ölüme hazırlanmaktadır.

Batının yaptırımları Putin’i durduramayacaktır. Gözü dönmüş, hırsı ve kini tavan yapmıştır. Kendi yaralı askerlerini bile acımasızca öldürten bir lider, dünyanın korkulu rüyasıdır. Ukrayna halkının vatanlarını savunma uğruna büyük bedeller ödeyeceği bellidir.

Vatanını ve erkeklerini gözyaşları içinde terk eden kadınlar, geride bir enkaz ve belki de bir daha göremeyecekleri topraklarını, babalarını, kocalarını, evlatlarını bırakmaktadırlar.

Sarı saçlı mavi gözlü çocuklar, her gün daha fazla ölmektedir. Yollarda, sığınaklarda, hastanelerde… Savaşın ve Batının kanunu budur. Ülkeleri işgal et, böl parçala soy kırım uygula… Bunu şu an en iyi anlayan ülke sanırım Ukrayna’dır. İhanete uğramanın, işgalin ve soykırımın bedelini canları ve topraklarını kaybederek ödemektedir…

Çocuklarının gözlerinin mavi olması, acı gerçeği ve dünyanın merhametsizliğini değiştirmemektedir maalesef…

Sevgiyle kalın…