Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Sanal Röportaj - 12

İddia: Cümle ’ yerine ‘tümce ’ denilebilir. Olmazsa ‘sözlem ’ diyebiliriz. -İstersem ‘hür ’ derim, istersem ‘erkin’, istersem de ‘özgür ’…

Cevap: Denilebilirse de, doğru yapılmış olmaz. Bakınız niçin: ‘Erkin’ kelimesinden başlayalım:

Lügatler, ‘erkin’ kelimesinin açıklamasını;  ‘Her durumda istediği biçimde davranan; serbest.’ Karşılığını veriyor. Geniş bir yorum yapıldığında, ‘kaide tanımayan kimse’ mânâsına ulaşılabilir.

Kimsenin bana bu konuda karışmak gibi hakkı bulunmamaktadır.’ Diklenmesine karşılık da: ‘Siz kendinizi lügatteki karşılığı gibi ‘erkin’ olarak kabul ediyorsanız, kimsenin size karışamayacağını söyleyerek meydan okuyabilirsiniz. Buna rağmen Türkçe severler, Türkçe hassasiyeti olanlar size doğruyu söylemek mecburiyetindedirler. Türkçe kimsenin kendi öz değeri değildir. Kimilerine göre 4.000, kimilerine göre 40.000 yıllık Türklerin malıdır. Kimsenin onu hor kullanmaya yozlaştırmaya, hakkı yoktur. Buna rağmen ‘kullanacağım’ diyorsanız, siz bilirsiniz. Kimse mâni olmaz.

Bir hikâye: Yaşlı bir İstanbul Beyefendisi, İstanbul’un namlı külhanbeylerinden biri ile dar bir geçitte karşılaşırlar. Beyefendi, yaşına hürmet edilerek geçiş önceliğinin kendisine verileceğini düşünerek ilerler. Diğeri karşısına dikilir: ‘Ben bir zibidiye yol vermem!’

İstanbul Beyefendisi geri çekilir ve ‘Ben veririm Efendim, buyurunuz…’ Der…

***

Özgür’ kelimesine gelince: Bu kelime, hem meydana getiriliş, hem de mânâ ve mefhum bakımından yanlıştır. Dilimizde isme eklenen bir ‘gür’ eki bulunmamaktadır. Kelime, Türkçedeki ‘öz’ ve ‘gür’ kelimeleri birleştirilerek yapılmıştır. ‘Öz’ kelimesi; isim, sıfat ve zamir olarak kullanılmaktadır. ‘Gür’ kelimesi ise sıfattır. Benim zamanımda ilkokul 4. sınıfta iken Türkçe bilen öğretmenlerimiz öğretirlerdi: Türkçede sıfatlar başta bulunur. ‘Akkor’,  ‘alvuvar, ‘gökdelen’, ‘kelaynak’, ‘Beşevler’, ‘Yeditepe’, ‘ilkokul’ ve ‘ortaokul’ gibi… Bu şekilde yüzlerce emsal gösterilebilir. Yâni, ‘istisna’ değildir.

Birleşik kelimelerde sıfatların başta bulunacağı kaidesini kim, ne zaman ve niçin değiştirdi?

Açıklanabilir mi?