Yaşar RAVANOĞLU AKDAŞ

Bir Deneme Çalışması

Rahmetli annem benden çok farklıydı. Çocuklar küçükken misafir olarak gelir giderdi. Geldiği zaman  mutfağa girer benim yapamadığım yemeklerden yapardı. Kendine bir şeyler bulur uğraşırdı. Daha sonraki yıllarda devamlı benim yanımdaydı. Çocuklarımın hatırladığı annane tiplemesi oturunca hiçbir şey yapmasa da  bir şeyler ören ya da kitap okuyan bir tipti. Benim hatırladıklarım arasında  Dr.Jivago, Paul ve Virgin, Kiralık Konak vs. vardı. Masal anlatır; mani söylerdi. Ayrıca çamaşır makinasının yıkadığı çamaşırı beğenmez kendi çamaşırını elinde yıkardı. Benim çocukluğuma rastlayan o zamanlarda hanımların tek eğlencesi gün yapmak güne gitmekti.

Annem dizime kadar gelen saçlarımı tarar örer, tramvay, vapur ve tren olarak Bostancı’ya güne giderdik. Şimdi günümüze ve bana gelelim.

Benim ilgi alanlarım yapabildiklerim yapmak istediklerim tamamen farklı annem gün yapar güne giderdi. O zamanların eğlence türü oydu. Benim istediğim şey seyahate gitmek, resim yapmak, kitap okumak, sinemaya, tiyatroya, konsere gitmek.

Annem yalnız gitmeyi sevmezdi. Ben yalnız gitmeyi yalnız olmayı severdim. En büyük zevkim araba kullanmaktı. Kayak yapmaktı. Hepsi mazide kaldı. Şimdi ise hiçbir şey yapamıyorum.

Teknolojiyi kavramam zor oldu. Şimdi işimi görecek kadar idare ediyorum. Ben 21 yaşında televizyon sahibi oldum. Eşimin ve kızımın anneler günü hediyesiydi. Lisedeyken en büyük abim evine televizyon almıştı. İlk televizyonu onda görmüştüm. Telefon desen başka alem. Küçük yerde isem postaneye evden bağlanır numarayı evden verirdim. Evinde ya da telefonu olan birinde beklerdin ve bağlandıktan sonra konuşun denilirdi. Teknolojinin ilerlemesi de zaman kazanılacağına aksine zaman yetmez oldu. Gençken sabırsızdım kuvvetim vardı. Şimdi ise sabır var güç kuvvet yok. Benim kuşağım sabırlıydı. Bir zorlukla karşılaşınca sabret denilirdi. Sabredilirdi bu yüzden de boşanmalar azdı. Kadınlar şimdiki gibi kendi ayakları üzerinde duramıyorlar. Aklıma geldi eskiden daktilo ile yazmak bir meslekti ve sekreterlik için aranılan şartlardan biriydi. Şimdi malum bilgisayarı olan herkes klavyede yazı yazıyor. Yani benim kuşak telefonu televizyonu ve bilgisayarı gördü. Uygulamaya çalışan çalıştı, çalışmayan geride kaldı. Benim kızım iki yaşında televizyon gördü. İlkokuldayken evimize telefon girdi. Benim torunum ise doğduğu zaman evde telefon televizyon bilgisayar gördü. Benim bu yaşta kılığım kıyafetim meraklarım ilgi alanım yaptıklarım yapmak istediklerim görüntüm farklı. Kafa yapım da farklı. Kızım da aynı farklılıklara sahip. Kızım spor yapıyor. Pilates yürüyüş yapıyor seyahat etmeyi seviyor. Ayrıca çalışan özgür bir kadın. Ben yaşlı bir kadınım ama yaşlı görüntüsüne sahip değilim. Ailemin benimle ilgilenmesi hoşuma gider ama ilgilenme adı altında karışılmak kısıtlanmak da istemiyorum.

İlgi nasıl olmalı? Benim çocuklarımı sık sık görmek hoşuma gider. Yapabildiğim şeylere onların yap ya da yapma demesi hayatıma karışmak gibi geliyor. Onlar ne yapmaları gerektiğini bana göre bilmiyorlar.