Halil İbrahim KAHRAMAN

Doktor

Demokrasimiz, Siyasi Partiler ve 2023 Seçimleri

“Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen kaçınılmaz sonuç; cahiller tarafından yönetilmeye mahkûm olmaktır.”  Platon

Demokrasi; halkın iradesinin, taleplerinin yönetimde etkili olma iddiası ve fikri üzerinden oluşturulan bir yönetim şeklidir. Bunu da siyasi partiler aracılığı ile yaparlar. Burada seçileceklerin vatandaşlarca oluşturulan siyasi parti teşkilatları tarafından ortaya çıkarılması önemlidir. Teşkilatların etkili oldukları listeler ile halkın önüne çıkılmalı ve vatandaşların oylarına talip olunmalıdır. Seçimlerde hizmet sorumluluğunu omuzlayacak olan adayların ortaya çıkışı, siyasi partilerimizin aday adaylarının oluş şeklini değerlendirdiğimizde bu sistemi iyi çalıştıramadığımızı görmekteyiz. Siyasi parti teşkilatlarının bu konuda yeterince etkili olamamaları sistemin aşağıdan yukarıya "üye, teşkilat yöneticisi, seçilmiş idareci, başkan" yerine yukarıdan aşağıya yapılanmasındandır. Bu durumda yukarıdakiler teşkilat mensuplarını hizmette takım arkadaşı olarak görmek yerine kendi karar ve kanaatlerini teşkilatlar üzerinden halka ulaştıran bir görevli gibi görmektedirler. Böyle olunca da teşkilatın öncelikleri ve tercihleri yerine üst yönetimlerle ilişkisi olan veya oralarla bir şekilde irtibat kurabilenler halkın seçtiği isimler, kişiler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu şekli ile demokrasinin en önemli unsuru olan sandık, halkın tercihlerinden ziyade sistemi kontrol eden çok küçük bir elit grubun onay yeri haline dönüşmektedir.

Demokrasimizdeki bu işleyiş siyasi partilere olan güveni azaltmaktadır. “Etkisiz teşkilat” yorumuna sebep olmaktadır. Yapılan veya yapıldığı söylenen teşkilat – sivil toplum – kamuoyu yoklamaları gibi değerlendirmeler ise siyasi kurumlara güvensizliği giderememektedir. 1950, 1965, 1982, 2002 yıllarındaki seçimlerde oluşan meclislerin çıkardığı hükümetlerin çok daha başarılı hizmetler vermesinde kuruluş dönemlerinde parti teşkilatlarının güçlü olması ve halkın sesine daha çok kulak veren bir TBMM’nin oluşmasında görmeliyiz. Siyasi partilere güvensizliği oluşturan noktaların düzeltilmesi gerekir. Parti teşkilatlarında görev almanın, partilere katılımcı – etkili üye olmanın önemli olduğu bilincinin geliştirilmesi gerekir. Ancak bu şekilde partilerimizin üye ve teşkilat yapısı güçlenecektir. Bu güçlü yapılar sayesinde de yetkilendirmekte, seçtirmekte teşkilatlar daha etkili olabilecektir. Aynı husus sivil toplum kuruluşlarımız (meslek odaları, dernekler, vakıflar) için de geçerlidir.

Kuruluşunda içinde bulunduğum, hizmetlerinde parti mutfağından katkı verdiğim Ak Parti, 2002 genel seçimlerinde, 2004 yerel seçimlerinde bunu yaşamış ve çok iyi sonuçlar almıştır. 2007 ve 2009 seçimlerinde de bu durumun çok belirgin ve etkin olduğuna inanıyorum. Ak Parti üst yönetimi, kuruluşundaki hedeflerinden olan siyasi partiler yasasını gerçekleştirerek, partilerin finansmanı, siyasi etik kurumu gibi çalışmaları sonuçlandırabilse ve çok üye yerine katılımcı üye konusunu gerçekleştirebilseydi, çok partili demokratik hayatımıza çok daha fazla katkı yapmış olurdu. Siyasi partilerimizin parlamenter sistem mi, başkanlık sistemi mi tartışmasından ziyade; demokrasimizi daha iyi çalışır hale sokacak düzenlemeleri yapmaları gerekir. Demokrasimiz bunu başardığı zaman Türk halkının huzur, güven ve refahı çok daha ileriye taşınacaktır.

Siyasetin halkın huzur, güven ve refahını daha iyi hale getirmek iddiası ile yapılması gerekmektedir. Seçimlerin siyasi partilerin bu konudaki iddialarının tartışıldığı bir şekle dönüşmesi gerekmektedir. Dini ve milli konuların, etnik kimliklerin günlük siyasi tartışmalarda kullanılmaması siyasi çalışmalara kalite katacaktır. Yeni bir seçim süreci öncesi siyasi partiler üzerinden hizmet etmek üzere aday adayı olanları tebrik etmek gerekir. Siyaset çok fedakarlık gerektiren bir alan olup buralarda eğitimli , işi ve mesleğinde başarılı olmuş , toplum tarafından sevilen insanların olması halkın daha iyi ve güzel hizmetler almasını sağlayacak , yönetimin daha iyi işleyişinde etkili olacaktır.

Seçimlerimizin demokrasimizi daha çok geliştirecek, ülkemizin birlik ve dirliğini arttıracak sonuçlar vermesi dileğiyle.