Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Ali Rıza Temel Hocaefendi ile Ramazan ve Oruç Hakkında Konuştuk

Oğuz Çetinoğlu: Hocam, Ramazan ve Oruç hakkındaki kısa bir değerlendirmenizle sohbetimize başlayabilir miyiz?

Ali Rıza Temel: İlâhî rahmeti kazanmaya en çok vesile olan amellerden birisi de Ramazan ayını fırsat bilip, onu lâyıkıyla değerlendirmektir. Zâten bayram yapmak haddi zâtında günahlardan arınıp cehennemden azat olmanın sevincini yaşamaktır. En büyük kazanç ilâhî azap ve gazaptan kurtulmak, rızay-ı ilâhîye nâil olmaktır.

Çetinoğlu: Bayram sabahlarının da ayrı bir husûsiyeti olduğu biliniyor…

Temel: Evet! Cenâb-ı Peygamber (sav) Ramazan ayını hakkıyla ihya edenlerin bayram sabahındaki mes’ud hallerini şöyle belirtmektedir: Ramazan bayramının sabahında melekler yol güzergâhlarında durup şöyle seslenirler: ‘Ey Müslümanlar topluluğu! Erkenden cömert olan Rabbinizin ihsanına koşun. O ikram eder sonra bol sevap verir. Emrolunduğunuz gece namazını (teravihi) kıldınız. Emrolunduğunuz gündüz orucunu tuttunuz. Böylece Rabbinize itaat ettiniz. Öyle ise mükâfatlarınızı alınız. Müminler bayram namazını edâ ettiklerinde meleklerden bir münâdî (tellal) şöyle seslenir: Haberiniz olsun Rabbiniz sizi bağışladı. Selâmet üzere vasıtalarınıza dönün. Bugün mükâfat günüdür.’ (et-Terğîb, 2/153)

Çetinoğlu: Ramazan ayına has başka fırsatları da olmalı…

Temel: Ramazan ayındaki fırsatlar sâdece oruç tutmak, terâvih namazı kılmaktan ibâret değildir. Ayrıca bol bol Kur’ân okumak, hatimler indirmek, sadaka-i fıtr vermek, itikâfa girmek de büyük mânevî kazançlar elde etme vesilesidir. Beyhakî’nin rivâyetine göre, Ramazanın on gününü itikâfla geçiren iki hac ve iki umre sevabına nâil olur. (et-Terğîb, 2/149) Diğer bir hadis-i şerife göre ise; bir gün itikâfa giren kimseyle cehennem arasına üç hendek açılır, her bir hendeğin genişliği yerle gök arası kadardır.

Çetinoğlu: Ramazan ayının faziletleri ve hikmetlerinin çok zengin olduğu bildiriliyor.

Temel: Senede bir defa gelen on bir ayın sultanı Ramazan kullukla ilgili eksiklerin telâfisi için tam bir fırsattır. Ramazan mânevî hastalıkların tedâvi edildiği mânevî bir hastanedir. Günahların temizlendiği mükemmel bir hamamdır. Yoğun bir kulluk mektebi’dir. Yardımlaşma, kaynaşma, dayanışma, kardeşlik ve sevgi mevsimidir. Ruhlar arınır, bedenler hafifler, maddî-mânevî sağlığa kavuşulur. Kirlerden arınmak, kulluk mektebini başarıyla bitirmek, gönülleri şarj etmek yeni bir hayata aşkla, şevkle yeni ve tâze bir güç ve heyecanla başlama vesilesidir. Her Ramazan yeni bir hayatın başlangıcı demektir.

Bütün bu kazançlar Ramazanı yaşamakla elde edilir. Zaten Ramazan anlatılmaz, yaşanır, yaşanmayan şeylerin tasviri sâdece hayalleri süsler. Tatmayan bilmez. Doymak için yemek, kanmak için içmek gerek. Yemek ve su tasviri ile doymak ve kanmak mümkün değildir. Orucu yaşamak, teravihi yaşamak, sahuru, iftarı, ikramı yaşamak… Amel hayattır. Hareketsizlik ölümdür, amelsizlik de bir bakıma mânevî ölümdür. Biz Kur’ân’la, Ramazanla, namazla, oruçla canlıyız. İbâdetler kalp atışıdır, nefistir, dirilik işâretidir. Dinî hayatın canlılığı başka neyle ifâde edilebilir?

Çetinoğlu: Ramazan insanları tâzeler mi?

Temel: Elbette. Bayatlayan şeyler kokar, çürür. İbâdetlerle her an tazelenmek, her an yenilenmek gerek, hayatın devâmı yenilenmekle mümkündür. İmanın bile yenilenmeye ihtiyacı vardır. Zira Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuşlardır: ‘İmanınızı yenileyin…’

Çetinoğlu: İmânımızı nasıl yenileyeceğiz?

Temel: Sahâbeden biri de aynı soruyu Peygamber Efendimize sormuş…

Çetinoğlu: Verilen cevabı lütfeder misiniz?

Temel: Cenâb-ı Peygamber: ‘Kelime-i tevhidi çok söyleyerek.’ Buyurmuş. (Keşfü’l-Hafâ, 1/332)

Çetinoğlu: Hocam, konunun uzağında olanlar için Kelime-i Tevhidi ve Türkçesini söyler misiniz?

Temel: Kelime-i Tevhid;  ‘lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah’ kelimelerinden ibârettir.  Bu cümle Türkçeye; ‘Allah'tan başka tanrı yoktur, Muhammed Allah'ın elçisidir.’ şeklinde çevrilir.

Çetinoğlu: Bu çok mühim konuda açıklayıcı bilgiler de vermeniz mümkün mü?

Temel: Dinimize göre Müslüman olan herkesin bilmesi ve inanması gereken kelime-i tevhîd; en kısa haliyle ‘Lâilahe illallah: Allah’tan başka ilâh yoktur’ mânâsına gelmektedir. Bizler sözlü bir şekilde tekrar ederken kalben de bütün benliğimizle hissederek Allah (c.c)'un birliğine inanmalıyız. ‘La ilahe illallah’ yani ‘Allah'tan başka ilâh yoktur’ mânâsındaki Allah'ı birleme cümlesi için Efendimiz (SAV) hadisinde, “Zikrin (Allah’ı anmanın) en faziletlisi ‘La ilâhe İllallah’ demektir.” (Tirmizi) buyurur.

Çetinoğlu: Teşekkür ederim Hocam. Bu husus Kur’ân-ı Kerîm’de de yer alıyor. Lütfeder misiniz?

Temel: Leyl Suresi 5-7. âyet: ‘Malını Allah yolunda harcayıp O’na saygı duyarak haramlardan sakınan vetakvâ sahibi olan, o en güzel kelimeyi (kelime-i tevhîdi) tasdik eden kimseyi Biz de en kolay yolla muvaffak kılarız.’

Yüce Rabbimiz, İbrâhim Sûresindeki 24-25. âyeti kerîmesinde ise bu zikir ile ilgili şöyle bahsetmektedir: ‘Görmedin mi Allah nasıl bir misâl getirdi: Hoş bir kelime (olan kelime-i tevhîd), kökü yerde sâbit, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzer. (O ağaç), Rabb’inin izniyle her zaman meyvesini verir durur. (Kulu Hakk’a yüceltir ve O’nun ebedî dostluğuna kavuşturur.) Öğüt alsınlar diye Allah, insanlara böyle misaller verir.

Çetinoğlu: Allah Râzı olsun efendim. Bu sohbetin son sözlerini de lütfeder misiniz?

Temel: Netice olarak diyebiliriz ki; Ramazan, hem imanın hem de bütünüyle dinî ve sosyal hayatın yenilenmesi için en büyük fırsattır. Ne mutlu bu fırsatı kaçırmayanlara!

 

ALİ RIZA TEMEL:

1946 yılında Manisa’nın Demirci ilçesi’nde doğdu. 1967'de Balıkesir İmam-Hatip Okulu'nu, 1971’de İzmir Yüksek İslâm Enstitüsünü bitirdi. 1967-1975 yılları arasında vaizlik yaptı. 1976'da Haseki Eğitim Merkezi'ne kursiyer olarak katıldı. Kurs sonunda aynı merkezde asistan olarak görevlendirildi. 1982-1987 yılları arasında Brüksel İslâm Kültür Merkezi’nde Türk temsilcisi olarak görev yaptı. Aynı merkezdeki İslâm Enstitüsü'nde Ulumu'l-Kur'an dersleri okuttu. Halen Haseki Eğitim Merkezi'nde Arapça ve tefsir dersleri okutmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Yayınlanmış Eserleri: 1- İslâm Dâvâsı ve Münâfıklar, 2- İslâm'da Dış Politika ve Diplomasi, 3- İslâm'da ve Batıda İnsan Hak ve Hürriyetleri, 4-Âyet ve Hadisler Işığında Dîni ve Sosyal Hayatımız, 5- Mutlu Bir Yuva Nasıl Kurulur? 6- Müslümanların Dünü, Bugünü, Yarını (Tercüme), 7- İslâm İktisâdının Üstünlüğü (Tercüme), 8- İnsanlara İyilik Hakkında Kırk Hadis (Tercüme), 9- Sağduyu Çağrısı.