Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Türkiye Büyük Millet Meclisi

T.B.M.M.; 18 Mart 1920’de Misak-ı Millî kabul edilip İstanbul’da son toplantısını yapan Osmanlı Mebuslar Meclisi, Ankara’ya gelebilen üyeler ile yeni seçilen üyelerden  oluşuyordu. Açılışı Cuma gününe tesâdüf ettirilen meclisin üyeleri, Hacı Bayram Camii’nde Cuma namazını kıldıktan sonra, kurbanlar kesilerek, dua ve tekbirlerle Meclis binasına geldiler. 1921 yılında, Millî Hâkimiyet Bayramı, 27 Mayıs 1935 târihinde  Millî Hâkimiyet ve Çocuk Bayramı olarak  kabul edildi. 12 Eylül 1980 askerî darbesinden sonra ise yalnızca  Çocuk Bayramı  olarak kutlanması kararlaştırıldı. 20 Nisan 1983’te tekrar Millî  Egemenlik ve Çocuk Bayramı  şekline dönüldü.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Açılışı

 İstanbul'un işgalinden üç gün sonra, Mustafa Kemal Paşa, 19 Mart 1920 târihli bildiriyi yayınladı. Bildiride, ‘Olağanüstü yetkiler taşıyan bir Meclisin Ankara'da toplanacağı, Meclis'e katılacak üyelerin nasıl seçilecekleri, seçimlerin en geç on beş gün içinde yapılması gereği…’ kesin ve kararlı ifadelerle yer alıyordu.

Ayrıca, dağılan Meclis-i Mebusan'ın üyeleri de Ankara'daki Meclis'e katılabileceklerdi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temelleri Ankara'daki bu ilk târihi binada atıldı. Birinci Meclis Binası, Kurtuluş Savaşı'nın yönetim yeri olarak pek çok tartışma ve millî kararlara sahne oldu. Bu yapı bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak, ilk yılların hâtırâlarını sergiliyor.

 İllerde seçilen temsilciler ve Meclis-i Mebusan'ın bir kısım üyeleri Ankara'ya geldiler.

Ankara'nın o günkü şartları içinde Meclis'in toplanabileceği elverişli bir bina yok gibiydi. Sonunda, İkinci Meşrutiyet döneminde, İttihat ve Terakki Cemiyeti kulübü olarak yapılmış tek katlı bir bina uygun görüldü. Eksik kalmış yapı tamamlandı, okullardan toplanan ve halkın katkısıyla sağlanan eşyalarla donatıldı.

Hazırlıklar tamamlanınca, Mustafa Kemal Paşa  21 Nisan'da yayınladığı ikinci bir bildiri ile, Meclis'in 23 Nisan günü toplanacağını ve açılış töreninin nasıl yapılacağını duyurdu. 

23 Nisan 1920 Cuma sabahı erken saatlerde, Ankara'da bulunan herkes Meclis Binası çevresinde toplandı. Halk, kendi kaderine sahip çıkmanın heyecanı içindeydi. Hacı Bayram Camii'nde kılınan öğle namazından sonra, Meclis binası girişinde gözleri yaşartan muhteşem bir tören yapıldı. Saat 13.45'de, Ankara'ya gelebilen 115 milletvekili Meclis salonunda toplandı.

Parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan 1845 doğumlu  Sinop Milletvekili Şerif Bey, Başkanlık kürsüsüne çıktı ve aşağıdaki konuşmayı yaparak Meclis'in ilk toplantısını açtı.

Burada Bulunan Saygıdeğer İnsanlar,

 İstanbul’un geçici kaydıyla yabancı kuvvetler tarafından işgal olunduğu ve bütün temelleri ile halifelik makamının ve hükümet merkezinin bağımsızlığının yok edildiği hepimizce bilinmektedir. Bu duruma baş eğmek, milletimizin, teklif olunan yabancı köleliğini kabul etmesi demektir. Ancak tam bağımsızlık ile yaşamak için kesin olarak kararlı bulunan ve ezelden beri hür yaşamış olan milletimiz, kölelik durumunu kesinlikle reddetmiş ve hemen vekillerini toplamaya başlayarak Yüksek Meclisimizi meydana getirmiştir.

Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilân ederek, Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum.

Bu açış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı da Büyük Millet Meclisi olarak konulmuştu. Bu ad herkesçe benimsedi. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa’nın tüm konuşmalarında yer aldığı şekliyle ve ilk defa 8 Şubat 1921 târihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde de yazılı olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) adı kalıcılık kazandı.

TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal Paşa'yı başkanlığa seçti. Mustafa Kemal Paşa, kendi öncülüğünde kurulan TBMM'nin başkanlığını Cumhurbaşkanı seçildiği gün olan 29 Ekim 1923 târihine kadar sürdürdü.

TBMM, açılışından iki gün sonra, sadece yasama değil, yürütme gücüne de sahip olacak hukukî ve siyasî yapısını düzenleme çalışmalarına başladı. Bu düzenlemeler, TBMM'nin tam bir güçler birliği ilkesini benimsediğini göstermişti.

2 Mayıs 1920'de Bakanlar Kurulunun seçilmesi hakkındaki kanun çıkarıldı. 11 Bakandan oluşan Meclis Hükümeti, 5 Mayıs’ta TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa'nın başkanlığında ilk toplantısını yaptı.

 TBMM'nin açılışı ile birlikte, millî egemenliğe dayalı yeni Türk Devleti doğmuş oluyordu. Birinci TBMM'nin iki temel hedefi, kesin zaferi kazanmak ve yeni devletin otoritesini güçlendirmek, kalıcılığını gerçekleştirmekti. Öncelikle, ülke topraklarının yabancı işgalinden kurtarılması gerekiyordu.