Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Ramazan

Ramazan, Kamerî takvimin1 dokuzuncu ayıdır. Müslümanlar için Ramazan, ‘oruç tutulan ay’ olması sebebiyle değer kazanmıştır. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen ve değeri bilhassa belirtilen tek ay, ramazan ayıdır. Âyet-i Kerîmelerde belirtildiğine göre ramazanın; insanlara doğru yolu gösteren ve hakk’ı bâtıl’dan ayıran Kur’ân bu ayda indirilmiştir. Bakara Sûresi 185’i âyette(2), bu aya ulaşanların oruç tutması emredilmiştir. Peygamberimiz (sav) Efendimizin müjdelediğine göre ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılıp, cehennem kapıları kapanmakta, Şeytan bağlanmaktadır. Bu müjdeler elbette, ramazan ayında oruç tutan, kendini kötülüklerden dedikodudan, fitne ve fesattan, haramdan, kıybetten uzak tutan, hayır hasenat işlerini bolca yapan kişiler için geçerlidir. Ramazan ayı, zâten gönlünde az da olsa iman bulunan kişileri bu şekilde hareket etmeye sevk eden bir özelliğe sâhiptir. Yine Peygamberimiz; inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutanların geçmiş günahlarının affedileceğini müjdelemiştir. Oruç ibâdedinin diğer ibâdetlerde bulunmayan bir husûsiyeti vardır: Kelime-i Şahâdet, Namaz, Hac ve Zekât ibâdetlerinde riyâ3 ve gösteriş olabilir. Fakat oruçta riya yoktur.

Oruç, sâdece günün belli bir zaman diliminde aç kalmak değildir. İnsan, oruç tutmalı, oruç da insanı tutmalıdır. Oruç insanı günahlardan ve harama yaklaşmaması için tutmalı, hırsızlıktan ve haksızlık yapmaktan, kötü söz söylemekten, kalp kırmaktan alıkoymalı. Elini, dilini, belini yasaklardan ve günahlardan uzak tutmalı. Gerçi bütün bunlar, senenin diğer aylarında da gözetilmesi gereken hususlardır. Fakat hiçbir ayda, insanları bu işlerden uzak tutacak özellik yoktur. Onun içindir ki ramazan on bir ayın sultanıdır.

Ramazan ayının son on günü girdiğinde, o günün geceleri ihya4 edilir. 

Ramazan, Müslümanlar için sabır, ibâdet, rahmet, mağfiret ve bereket ayıdır.

Diğer özellikleri de şöyle sıralanabilir:

-Kur’ân-ı Kerîm bu ayda indirilmeye başlanmıştır.

-İçinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlı gece olan Kadir Gecesi bu aydadır.

-Mâlî bir ibâdet olan fitre bu ayda, tercihan ayın sonunda ve bayramdan önce verilir. Böylece fakirler ihtiyaçlarını karşılama imkânı bulur.

-Zekât yılın her ayında ve gününde verilebilirse de Müslümanlar, zekâtlarını ramazan ayında vermeyi tercih ederler.

-Bu aylarda yapılan diğer yardımlar da öteki aylara göre, daha faziletlidir, daha fazla sevap kazandırır.

-Bâzı hadislerde, bu ayda umre yapmanın hac sevabına eşdeğer ölçüde sevap kazandıracağı yazılıdır. (Şu hususa dikkat edilmeli. Ramazan ayında umre yapanın üzerinden hac borcu düşmez.)

1Kamerî takvim: ‘Ay takvimi’ olarak da söylenir. Dünya'nın Güneş çevresindeki hareketleri yerine Ay'ın tam devrelerini temel alan takvimdir. Ay senesi daha çabuk tamamlanır. Sümerler muhtemelen ayın devrelerine dayalı bir takvimi kullanan ilk medeniyetti. Sümer-Babil ayları yeni Ay'ın göründüğü gün başlıyordu. Tekrar yeni ay görüldüğünde, eski ay bitiyor, takvimde ve zaman diliminde yeni bir ay başlıyordu.  Günümüzde bâzı dînî gruplar Ay takvimlerini kullanmaya devam ederler.

2Bakara Sûresi 185. Âyet: (O sayılı günler), insanlar için bir hidâyet rehberi, doğru yolun ve hak ile bâtılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidâyete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.

3riya: Sözlükte ‘göstermek, gösteriş yapmak’ mânâlarına karşılayan riyâ, dînî bir kavram olarak, sırf Allah rızası için yapılması gereken ibâdetleri ve güzel davranışları kendini beğendirmek ve insanlara göstermek maksadıyla yapmak demektir. Riya, yapılan ibâdet ve güzel amellerin sevabını ortadan kaldırır. Riyânın iki sebebi vardır: Îmandaki zayıflık ve mal, mülk, makam ve şöhret gibi dünyalık hırsı.

Gerçek îman sahipleri, ibâdet, fiil ve davranışlarını Allah rızâsı için yaparlar, insanların şöyle veya böyle değerlendirmelerine itibar etmezler.

4ihya: Lügat mânâsı olarak canlandırma, uyandırma, diriltme, güçlendirme, tâzeleme, onarma, şenlendirme, imar... gibi mânâları vardır. Dînî mânâsı, zamanı ibâdetle değerlendirmek, bu şekilde zamanı sevap kazanmak ve Cenab-ı Allah'ın rızâsına nâil olmak için kullanmaktır.