İsmail KAHRAMAN

Belgeselci - Gazeteci

belgeselciismail@gmail.com

İstanbul’dan Erzurum’a Seyri Alem

“Gitmediğiniz yer, sizin değildir.” diyerek Devri Alem Belgesel programı olarak yollardayız. Türkiye’nin bir çok İl Derneği Federasyonu’nun katılımı ile kurulan Yedi Renk, Tek Yürek Platformu Başkanı değerli kültür adamı Ömer Erdoğan beyin daveti ile Erzurum üzerinden Malazgirt ve tarihi Ahlat bölgesine gidiyoruz.

Malazgirt Meydan Muharebesinin 947. Yıl dönümü anma toplantılarına katılmak üzere, önce Erzurum’a gitmek için İstanbul’dan yola çıktık..

Sabiha Gökçen’den Anadolu Jetle uçuşa başlıyoruz. Gebze semalarındayız. Kuzey Marmara Otoyol inşaatı hızla ilerliyor. Osmangazi Köprüsü, Körfezin inci gerdanlığı gibi duruyor. Samanlı Dağları ve İznik Gölü muhteşem bir tablo gibi duruyor. Yeşil orman örtüsünü geride bırakıp Nallıhan ve Beypazarı’nın toprak yapısı ve Sarıyer Barajı görülmeye değer. Ankara ve Esenboğa Havalimanı üzerinden İç Anadolu Bölgesi dağları ve ovaları ile insana göz ve gönül ziyafeti sunuyor. Kızıl ve yeşil ırmağın doğduğu Kızıl dağın zirvesini seyir ederek, Erzincan iline geliyoruz. Erzincan dağları heybetli. Fırat nehrinin kaynağı ve en önemli kökü Olan Karasu nehrini takip ederek, Erzurum Havaalanına iniyoruz. Erzurum’da, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in misafiri oluyoruz. Belediye Başkanı bizlere Erzurum’la ilgili önemli bilgiler veriyor. Sorumuz üzerine Nenehatun’un dünyaya geldiği Pasinler’deki Evi kamulaştırıp kültürümüze kazandıracağını açıklıyor. Başkan beye, Zaferlerimiz ve şehitliklerimiz kitabımızı hediye ediyoruz

ZAFERLER TARİHİMİZDE ERZURUM

Erzurum, kültür tarihimizin önemli bir kilometre taşıdır. Erzurum deyince biraz durup düşünmek ve tarihi hafızamızı yoklamamız gerekir. Erzurum, İslam medeniyeti ile Hazreti Osman döneminde tanışıp, Türkler  Erzurum’a binlerce yıl önce gelir yerleşirler. Selçuklular, Osmanlılar, Erzurum’da medeniyet kurar, 12 Mart 1918’de Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşu ile yeni bir dönem başlar, 24 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresi’nin toplanmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin ön sözü yazılır ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş mührü Erzurum’da vurulur.

Erzurum, evliyalar diyarıdır. Erzurum şehitler yurdudur. Erzurum alimler, şairler ve gönül sultanlarının memleketidir. Halk aşığı, gönül insanı Yunus Emre’nin gerçek mezarının Erzurum’da olduğunu acaba kaç kişi biliyor. Yunus Emre’nin gerçek kabri Erzurum Dutçuk köyündedir. Erzurum’a gidince gönlüm coşar, Palandöken dağlarının zirveleri beni heyecanlandırır. Hem yaz hem kış Erzurum bir başka güzeldir. Erzurum’un dört mevsimi doya doya yaşanmalı, Erzurum anlatılmalıdır.

ERZUURM GEZİ NOTLARI

Erzurum’a bir çok kez gittim. Erzurum ile ilgili bir çok toplantıya katıldım, bir çok gönül dostu insan tanıdım Erzurum’dan. Erzurum’un vefalısı tam vefalıdır. Erzurum’a  gelip de   Nene Hatunların tarih yazdığı ve  dadaşların  Ermeni ve Ruslara geçit vermediği  tarihi Aziziye ve Mecidiye tabyalarını ziyaret etmemek olur mu?  Tabyalara gitmek üzere  yola çıkıyoruz. Daha önce askeri bölge içinde olan ve   bin bir güçlükle  gidilen  tabyalar  isabetli bir kararla  ziyaretçilere açılmış. Ayrı bir yoldan tabyalara çıkarken   bir askere kimliklerimiz bakıyor ve  tabyalara çıkıyoruz.

Aziziye tabyaları  Nenehatun’un tarih yazdığı bir yer. Rusların  tabyayı bastığı haberi şehre gelince  eline satırı alan ve çocuğunu  samanlığa saklayan  Nene Hatun  Erzurumlu erkeklere seslenerek ne duruyorsunuz   vatan, namus, din ve Erzurum elden gidiyor  ne duruyorsunuz diyerek, yola çıkan  satırı ile   Rus ve Ermenileri perişan ediyor.  Nene Hatun ismi Türk kadınını  kahramanlığını yansıtıyor.

Aziziye tabyasında  Nene Hatun’un mezarını ziyaret ederek  ruhuna fatiha okuyup tabyada çekimlerimize başlıyoruz. Halen  Rus ve Ermeni  zulmünü yansıtan  tabyanın  penceresindeki kan izleri bizleri dehşete düşürüyor. Rus ve Ermeniler  burada ki askerlere karşı  korkunç vahşet yapmışlar. Şehitler  ve gaziler için gerçek abideler, çeşmeler ve fidan dikme olduğunu bir kez daha hatırlayarak  Aziziye tabyasından ayrılıyoruz.

Şimdiki durağımız Mecidiye tabyası, bir zamanlar askeri birlik merkezi olan Mecidiye tabyası  Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore ediliyor. Tabyanın içine girip   Tabya duvarlarından Erzurum’u kuş bakışı  seyrediyoruz. Mecidiye tabyasından Erzurum’u seyretmek ve  geçmişte Erzurum’da yaşanmış  olayları düşünmek insanı  etkiliyor.

Erzurum şehir merkezinde yorgunluğumuzu atmak için   Cağ Kebabı’nı dünyaya tanıtan  ve patentini alan  Kemal  beyin  kebap salonuna gelip  Palandöken dağının kekik otlarından beslenen  kuzu etinden  yapılan cağ kebaplarımızı, Erzurum kadayıf dolmasını   yiyerek  Hasankaleye doğru yola çıkıyoruz.