Zulüm Yanar Ateştir. Kanun Sudur, Akarsa Nimet Getirir

Bekliyoruz!

Andımız geri gelecek...

İlber Ortaylı hoca net konuşuyor: “Andımızın kalkması yanlıştı, küstahlıktı.”

Bu fahiş hatayı 24.04.2018 tarihinde Danıştay kararı düzeltti. Ne yazık ki halen uygulanmıyor.

Andımızla, aklıselim sahibi her normal insanın anlayacağı ve hak vereceği kadar açık bir şekilde çocuklarımıza moral ve manevi ruh veriliyordu.

Şu ifadelere kim ne diyebilir:

-“Türküm, doğruyum, çalışkanım. Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun...”

Bu ifadelerden kimler rahatsız olabilir ki?

Yok “çözüm süreci”, yok “açılım süreci” dedikleri pkk ile bölücü, pazarlık ve dostluk dönemi de bittiğine göre hangi anlayışla MEB’nın mahkeme kararını uygulamadığı sorusu ortada duruyor.

***

Doğu Türkistan ne olacak?

Doğu Türkistan, (yaklaşık 2000 yıl önce) medeniyetimizin doğduğu yerdir.

O, övündüğümüz tarihi İpek Yolu’nun başladığı ülkedir.

Bugün ise insanlık dışı acıların, açıkça soykırımın yaşandığı yerdir.

Dışarıdan başka görülse de içi kıpkızıl olan Çin’in Doğu Türkistan katliamları bir türlü hız kesmiyor.

Niye dursun ki? Dönüp bakan yok. Ağzını açan yok. Kınayan yok.

Bu mesele dünya Türklüğünün kanayan yarası haline gelmiştir.

Burada anlatılamayacak kadar çeşitli usuller kullanılarak Türk katliamı devam ettiriliyor. Yakın bölgelerde kasten yapılan atom denemeleri ile işe başladılar. Türklerin büyük bir kısmı kısırlaştırıldı veya sakat doğumlar aşırı derecede arttı. Her tutuklanan, herhangi bir sebeple hapishaneye düşen, yine herhangi bir sebeple hastaneye gidenin değişmez kaderi kısırlaştırılmaktır.

Her seviyede gösterilen direnişin karşılığı tutuklanma veya olduğu yerde idam edilmedir.

O ülkede insanlık veya hukuktan söz etmek imkânsızdır.

***

Ülkemiz ve milletimiz için, inanmış bir kul olarak, her zamanki duam şudur:

-“Allah’ım, Türk milletine, Türk devletini yöneten iyi niyetli idarecilerimize ve Türk ordusuna akıl, sağlam irade ve güç ver.”

***

Tren kazalarına bir yenisi eklendi. Başta bakan olmak üzere, ilgili bütün birim yöneticileri görevden istifa edip ayrılmadıkça bu kazaların sebeplerinin anlaşılması (mümkün olsa bile), önlenmesi mümkün olamaz. Devam edip gider. Çünkü hiçbir eleman üst makamların aleyhine rapor düzenleyemez. Soruşturmalar daima gösterişte kalır. Aynı ray üzerindeki iki trenin birbirinden haberdar olması gerekli değildir diyen bir bakanlık anlayışı varsa sizi dualar da kurtaramaz. Çünkü yüce Allah “iyiliği, doğruluğu ve güzelliği” aramayan, bunun için ter dökmeyen ve doğru tercih kullanmayan kullarına yardımcı olmaz. Fıtrata uygun davranılmıyor demektir. Benim, dinimden anladığım budur.

***

KUTADGU BİLİG (Yönetim ve Mutluluk Kitabı, 1059, Yusuf Has Hacip, KaşgarDoğu Türkistan);

“Zulüm Yanar Ateştir. Kanun Sudur, Akarsa Nimet Getirir.”

Herkese ve her kademeye hitaben...