Kaliteli Yaşam ve Ölüm Gerçeği

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, “her nefis ölümü tadacaktır”. Her canlı gibi bizler de, bu gerçekle karşı karşıya kalacağız. Yine çok iyi biliyoruz ki, ölümün yeri, şekli ve zamanı konusunda biz aciz durumdayız. Allah’tan başka hiç kimse bu konuda bilgi sahibi değil. Üstelik, hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, hemen ölecekmiş gibi de ahiret için çaba sarf etmemiz gerektiğini de çok iyi biliyoruz.

Geçmişte Kalan Bir Silkiniş Öyküsü

Hukukçu, Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali’nin vefatı dolayısıyla Yeniden Milli Mücadele Hareketi de gündeme geldi. Ankara’dan Gazeteci dostum Fehmi Çalmuk aradı Bbntürk Televizyonundaki Politik Adam Programına davet etti. Prof. Dr. Anıl Çeçen hocam ve meslektaşımız Emre Aygen’den sonra ben konuştum. Program yapımcısı arkadaşım Fehmi Çalmuk’a “Biliyorsun ben MTTB orjinliyim (1967). Mücadele Birliği’yle bir alakam yok. Öyle ki birbirimize karşı hiç de öyle sempatik bakmaz, rakip firmalar gibiydik. Hatta Mücadele Birliği, Cağaloğlu’ndaki MTTB binasının tam karşısındaki binaya taşınınca bu rekabet daha da büyüdü. Bardağı taşıran son damla oldu. Oysa bugün çoğu dostum, yakınım. Ben ne anlatayım?” dedim.

Dinlenme Tatili ve Ev Ödevleri

Sevgili öğrencilerimiz iki haftalık yarıyıl tatiline mutlulukla girdiler. Bu sevincin tatil boyunca da devam etmesi gerekir. O yüzden anne babalara büyük sorumluluk düşmektedir. Çocuklarına zaman ayırmalı, uygun etkinliklere katılmalarına fırsat verilerek eğlenmeleri ve dinlenmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca çocuklarda baş gösteren salgın hastalıklara karşı da koruyucu, dikkatli ve duyarlı olmalıdırlar.

Sanal Röportaj 7

(DERDİMİZ TÜRKÇE) İddia: Obalarda konuşulan Türkçeyi, yazı dilinde işlekleştirmişiz; hepsi bu! Dolayısıyla bir devrimden söz etmek doğru değildir. “ Alfabe Devrimi ” vardır; Arap alfabesinden (elifbasından) Latin'lerindekine geçmişiz. Bu yüzden sözü edilen dönemi “ özleştirme süreci ” olarak ele almak daha doğru olacaktır. Özleştirme sürecinde bulunan dilcilerde büyük bir buşku (heyecan) vardı. Bu buşku da bir sevgilinin gözünün kör olması gibi, var olan yanlışları bile görmeyecek denli kör etmiştir dilcilerimizi. Gönül isterdi daha özenli davransınlar, ancak ne yazık ki bu yanlış durumları da kabul etmemiz gerekiyor. “ Tarihî ” yerine “ tarihsel ” demek büsbütün yanlış bir tutumdur. “ Dilimize zarar veren bunlar değil mi ?” diye soruyorsunuz; evet bu gibi tutumlar zarar vermiştir.

Kendiliğinden Mankurtlaşanlar

Dilin millî kültürün oluşumundaki yerini ve rolünü konuyla ilgilenen herkes bilir. Millî birliğini güçlendirmek toplumu içten içe sinsice kemirebilecek, ortak duyguların düşüncelerin kültürel değerlerin oluşmasını engelleyebilecek dil sorunlarının önlenmesi modernleşme döneminde rasyonel devlet yönetimlerinin birinci gündem maddesi olagelmiştir. Buna karşılık mozaik yapılanmalar olan yani egemen oldukları coğrafi alan içerisinde en fazla konuşulan dilin yanında farklı dillerin de konuşulduğu imparatorluklarda konuya farklı açılardan bakılmıştır.

İtfaiyeci Yücel Küçük’ün Vicdanı Yarınlarımıza Cansuyu Oldu

Soğuğun zirve yaptığı günlerdeyiz. Isınmanın bir hayli külfetli olduğu şehrimizde bu havalarda sıcak bir yuvada yaşamak büyük bir bahtiyarlıktır.

Dolar Salgını…

Yeni yıla girdiğimiz şu günlerde her şey öylesine olumsuz, her geçen gün öylesine karamsar ki, güzel günlerin nasıl bir şey olduğunu bile unuttuk!

Güneydoğu Kuşağında Türkiye…

Günümüzde evrensel düzeyde etkinliğe ve otoriteye sahip güçlü sanayi ülkelerinin mevcut otorite ve etkinliklerini koruyup sürdürülebilmeleri önemli ölçüde dünya petrol rezervlerinin ve petrol ürünleri üretiminin doğrudan ve dolaylı şekilde kontrolleri altında tutulmasına bağlıdır.

Meşrutiyet Dönemi Türk Basını

Türkiye’de ilk anayasanın ve ilk meclisin hayata geçtiği dönem olan 1. Meşrutiyet, 2. Abdülhamit’in tahta çıktığı yıl 23 Aralık 1876 tarihinde Kanun-i Esasi hazırlanarak yürürlüğe konulur. Anayasa’nın 12. maddesinde yer alan, “Basın kanun dairesinde serbesttir.” İfadesi ile birlikte eski Matbuat Nizamnamesi ve Kararname-i Ali de yürürlükteydi. Mithat Paşa tarafından Kanun-i Esasi’ye uygun olarak başlatılan çalışmalar ve uzun süren meclis tartışmaları neticesinde kanun tasarısı kabul edilir.

Erken Seçim

Son günlerde biraz tavsamış olmakla beraber, erken seçim talebi az da olsa gündemde ki, yerini muhafaza etmektedir. Esasen, şu anda, acizane kanaatime göre Memleketimizin erken bir seçime zinhar ihtiyacı bulunmamaktadır.  Zira, Seçmenlerin % 52 sinin oyunu almak suretiyle seçilen bir Cumhurbaşkanı işbaşındadır. Beş yıllık normal görev süresi, 2023 yılının Haziran ayında nihayete erecektir. Milletvekili Genel Seçimlerinin de ayni tarihte yapılması icap etmektedir. Kısaca ifade etmek icap ederse, seçime daha bir buçuk yıla yakın bir zaman olduğu gibi, halkında ısrarlı bir seçim talebi yoktur.

Kuruluşlarda Kurumsallaşmak Kuralsızlıktan Kurtulmaktır

Dünyanın bütün ülkelerinde, aileler tüketimin, kuruluşlar üretimin odak noktasında yer alırlar. Aileler ve kuruluşlar, ülkelerin kültürel dokusuyla birlikte, ekonomik yapısını dönüştüren iki ana güç kaynağıdır. Üretim ve yönetim, kültür ve ekonomi gibi, aile ve kuruluş da birbirleriyle, iletişim ve etkileşim içinde, yeni zenginlikler kazanır. Üretim gücünün zenginliği ve sürükleyiciliği, hayatın değişik alanlarında, ailelerle kuruluşların el ele vermelerine bağlıdır. 

Sevgi, Çocuklara Nasıl Kazandırılır?

“Çocuklar şekle sokulacak şeyler değil, serpilmeleri sağlanacak bireylerdir.” “Boynunuzda taşıyabileceğiniz en değerli mücevher çocuğunuzun kollarıdır.”

Öğrendim ki… 5

*Öğrendim ki… Kimseyi, sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz. Gerisini karşı tarafa bırakırsınız. 

Karbeyazda Bir Bilge Sanatçı

Benden aşkı soruyorsun, Sırdır, dile gelebilmez! Yaşayarak öğrenilir, Akıl onu bilebilmez

Namazgâh Kültürü ve Tokat Şeyh Abdülmecid-i Şirvani Alaattin Büyükkaya Namazgâhı

İslam’da Namazgâh Kültürü Farsça namazgâh ve Arapça karşılığı olan musalla kelimeleri genelde namaz kılınan her yeri ifade eder. Fıkıh terimi olarak yerleşim merkezlerinin dışında bayram, yağmur duası ve cenaze namazlarının kılındığı belirli yerler için kullanılır.

Fırına Geldiğimde Ortalıkta Ekmek Görünmüyordu

Eski bir dostum olan fırıncı: “Biraz bekleyeceksin ağabeyciğim.  İki üç dakikaya kadar çıkarıyorum,” dedi. Kenardaki tabureye oturup beklemeye koyulurken, içeriye yaşlıca bir adamın girdiğini gördüm. Eskimiş ceketinin sol yakası altında bir madalya parıldıyor ve yürürken hafifçe topallıyordu.

Nâzım Hikmet’in Dramı

Bu günlerde televizyonlar ve pek çok gazete Nâzım Hikmet çığlıklarıyla dolu. Maksatları modası geçmiş,  hüküm sürdüğü yerleri virâneye çevirmiş bir ideolojiyi diriltmek… Hem de o çarpık ideolojinin tek temsilcisi zannettikleri zavallı Nâzım’ın sırtından…  Nâzım Hikmet’in son nefesine kadar yaşadığı büyük dramı ve aldanışı hiç hatırlamak istemiyorlar.  Olsun…

Narsist Bir Adamın Dramı

Zamanın birinde bir ülkede yedi kız çocuğun ardından doğan eril bir bebek tüm aileyi sevince boğmuş. Fakat bu erkek çocuk henüz üç yaşında iken, işyerinde ani bir kalp krizi geçiren babasını kaybedince, yaşam mücadelesi veren aile içerisinde bir nevi unutulmuş, sevgiden ve ilgiden yoksun kalmış. 

Kazakistan

Değerli dostlar, milliyetçilik, sadece belirli bir kesimin çevresel etkenler nedeniyle kabullendiği bir düşünme biçimi olmasaydı, bu gün Türkiye’nin kaderi; ne mevcut iktidar, ne de bu tarumar edilmiş bir ekonomik yapı olurdu.

Çocuk Ailede ve Okulda Sevildiğini Hissetmelidir

“Sevgi en yüce iletişim biçimidir. İhtiyaçlar hiyerarşisinde sevgi, kişinin insanlığının yüce geliştirici ajanı olarak durur. Bu nedenle, sevgi öğretimi tüm çocukluk müfredatının temelini oluşturmalıdır. Diğer tüm konular bu tür öğretimden doğal olarak gelişmelidir.”  Ashley Montagu “Bir toplumun asıl ruhunu en iyi gösteren şey o toplumda çocuklara nasıl davranıldığıdır.”  Nelson Mandela,