Karanfil sokakta Bir ev vardı mavi boyalı İçindeki örtüler hep İğne oyalı
Hani bir elmanın iki yarısıydık Allah yazdı iki yarım bir tam etti Sonra geçen yıllarla birlikte
Masallar diyarında Mutluluk Köyü varmış. Mutluluk Köyü’nde sorun, problem dert, tasa yokmuş. İnsanlar hayatından memnun yaşarken, havaların ısınması ile sinek salgını başlamış.
Sevgili çocuklar, bugün anlatacağım masalı mutluluk ormanında yaşayan sevgili hayvan arkadaşlarınız ile birlikte onların size ikram yapacağı ormanın serin bir köşesinde dinleyeceksiniz. Dikkat, şimdi bizi ormana götürecek olan balon geliyor. Hemen sıra olun ve bekleyin. Ormanın nöbetçisi, ayı Bayan Tonton balona binmenize yardım edecek ve en son kendi de binecek ve balon havalanacak.
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde pire berber, deve tellal iken ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken vur vuranın kır kıranın destursuz bağa girenin hali harapmış. Gittim gittim az gittim uz gittim dere tepe düz gittim. Dönüp arkama baktım bir arpa boyu yol gitmişim yine masal dünyasındayız.
Ne umursamaz olmalı Ne de pireyi deve yapmalı Bir ömür adına program yapmalı,
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde Afrika’nın orta yerinde yırtıcı hayvanların yaşadığı büyük ormanlarda yaşayan insanlarda varmış. Bunlardan biri de Dertsiz ailesiymiş bu aile Afrika’nın yerlileri gibi zenci değillermiş. Beyaz tenli iki çocuklu olan bu aile uzun yıllardır burada yaşamaktaymış.
Mutluluk Ormanında her şey yolunda gidiyormuş. Okullar yaz tatiline girmiş. Çocukların bir kısmı aileleriyle birlikte denizli yerlere tatile giderken; bir kısmı da hem yazı geçirmek hem de yardım etmek amaçlı dede anneanne babaanne yanını tercih etmişler…
Haydi çocuklar masallar diyarındaki mutluluk ormanına gidiyoruz. Biliyor musunuz? Mutluluk ormanına ilk defa bir sinema açılmış. Adı da neşeli saatler konmuş. Sinemanın çalışmaya başladığı ilk gece önce Asla Kral Güçlü ormanın hem yöneticisi hem de Kralı önce kendi görmeliymiş ki orman sakinleri için tehlikeli bir durum var mı anlamalıymış.
Bir varmış bir yokmuş Tanrının kulu çokmuş var varanın sür sürenin destursuz bağa girenin hali harapmış. Mutluluk ormanına komşu köylerden Şenköy de ilkokulun paydos zili çalmış. Çocuklar okuldan çıkmaya başlamışlar.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde varvaranın, sür sürenin destursuz bağa girenin hali harapmış. Hadi masal seven her yaştaki çocuklar masallar ülkesin gitmeyeli çok oldu bakalım orada neler oluyor.
İnsan vahşi insan kötü İnsan şeytana tutsak olmuş Her şey benim her şeyde ben Derken yapıyor hesabını Üç kuruşluk çıkarı uğruna Alışıyor kazık atmaya
İnsan vahşi insan kötü İnsan şeytana tutsak olmuş Her şey benim her şeyde ben
Batan gün her gün başka renk sanki Bir tuval oluyor gökyüzü Bulutlar renkten renge bürünüyor Ne güzeldir akşam vakti
Bahar geldi geliyor Tabiat canlanıyor İnsan ruhu uyanıyor Yeni hayaller yeni heyecanlar Peşinde Gözlerinde mutlu bakış Kalbinde yeni heyecanlar
Bir varmış bir yokmuş iki varmış ama üç yokmuş, kaybolmuş. Biz sayıları bırakalım da masal ülkesine gidelim. Masal ülkesinde bulunan mutluluk ormanında bütün hayvanlar uyum içinde yaşarlarmış.
Bir varmış, bir yokmuş. Masal ormanında yaşayan bir tarla faresi varmış. Tarla faresi gezmeyi çok severdi ve hiç evde durmazdı. Birgün şehirdeki hayvanat bahçesine gitmeye karar vererek evden ayrıldı.
Bir varmış bir yokmuş, gidelim hep birlikte masal diyarındaki mutluluk ormanına. Bugün tarla faresi Melâhat‘in başından geçenleri anlatacağım.
Bir varmış bir yokmuş masal diyarındaki mutluluk ormanına bir hüzün çökmüş. Çünkü kralın kızı nurbala çok hastaymış. Hangi doktor muayene ederse doktor da hastalandığı için kız da iyileşemiyormuş.
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde pireler berber iken develer tellal iken ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken. Mutluluk Ormanında yaşayan Köstebek Nuri ile komşusu Kırkayak Nazlı birbirlerinden hiç hoşlanmazlarmış.