Dr. Öğr. Üyesi Yunus ÖZEN

Akademisyen

yunus@yunus.gen.tr

Coronavirus Devrimi

COVID-19 olarak da bilinen Coronavirus dünyanın birçok ülkesinde yayılıyor. Henüz ülkemizde kesinleşmiş bir vaka görülmedi.

Bir çok kaynaktan doğru/yanlış çok fazla vaka bilgisi yayılıyor. En güvenilir bilgi şu adreste canlı olarak görülebilir, anlık olarak  güncelleniyor:

https://gisanddata.maps.arcgis.com/apps/opsdashboard/index.html#/bda7594740fd40299423467b48e9ecf6

Virüsün ABD’ye de sıçramasından sonra panik dünya gündeminde daha fazla hissedilmeye başladı. ABD halkı başkanlık seçimlerie odaklanmış durumda. Mevcut iktidar kirizi yönetemezse oy kaybı yaşayabilir. Bu yüzden de extra önem gösteriyorlar.

Virüsün de etkisiyle teknoloji şirketleri başta olmak üzere birçok sektörde evden çalışma seçeneği kitlesel olarak kullanılmaya başladı. İnsanlar birileriyle yüzyüze görüşmek yerine mesajlaşma uygulamaları, konferans portalları ve video chat programlarını kullanmaya başladılar. Teknoloji Silikon vadisindeki binlerce kişinin evlerinden çalışarak da mevcut çalışmalarını şirkete hiç uğramadan ya da ara sıra uğrayarak halletmelerine imkan sağlayabiliyor ve bugünlerde bunun test edildiğine şahit oluyoruz.

Microsoft, Linkedin ve Twitter şirketleri çalışanlarına mümkün olduğunca evden çalışmaları için izin verdi. Bu üç şirketin ABD’deki çalışanlarının sayısı 70-80 bin civarında. Ayrıca NASA da belirli günlerde bütün merkezlerindeki çalışanlarını eve gönderip evden çalışmayı test etmeye başladı. Google Dublin’deki merkezinde çalışan 8 bin çalışanının bir günlüğüne evden çalışmasını istedi. Facebook’un Çin’deki çalışanları evden çalışmaya devam ediyorlar.

Uzaktan çalışma araçlarının başında Zoom geliyor. Halihazırda Zoom, BlueJeans gibi uzaktan çalışan gruplar için çeşitli hizmetler sunan şirketlere gün doğdu.

Google, G Suit kullanan müşterilerine yüzlerce katılımcının olabileceği sanal toplantılar ya da binlerce kişiye canlı yayın yapabilme gibi gelişmiş seçenekleri ücretsiz kullanma imkanı sağladı.  Microsoft Teams üzerinden 6 ay boyunca ücretsiz video chat özelliği duyurdu.

Bir anda uzaktan çalışma moduna geçmek tabiki kolay olmayacak. Tek problem fiziksel konumların değişmesi değil. İnsanların bağlantılı kalması ve sürekli güncel kalma ihtiyacının da giderilmesi gerekiyor. Fiziksel bir mekanı paylaşan çalışanların bunları yapabilmesi için yılların tecrübesi ile geliştirilmiş pek çok araç hali hazırda bulunuyor, ama uzaktan çalışma için bu kadar da hazırlıklı değiliz.

Toplantıların ve konferansların sanal olarak yapılması da bu süreçte test ediliyor. Dünya genelinde internetin organizasyonunu sağlayan ICANN ise GAC ICANN67 toplantısını 9-12 Mart’ta sanal toplantı olarak Zoom üzerinden gerçekleştirecek (Bu yazı 8 Mart 2020’de yazıldı). Dünyanın 150 ülkesinden 3000 kişi toplantıya katılım gerçekleştirecek. 3 farklı dilde simultane çeviri yapılacak. Birleşmiş Milletler’de temsil edilen bütün ülkelerin dillerine eş zamanlı altyazı hazırlanacak. Konferansın görüntü değil de sadece ses olarak yapılacağı belirtildi. Bazı katılımcılar internet hızı çok iyi olmayan ya da Zoom’un hizmet vermediği ülkelerinden katılacağı için çeşitli tedbirler alınıyor.   

Ofis içinde de haberleşme sağlayan Slack gibi araçlar da bu süreçte çok farklı bir tecrübeyi test edecekler.

Bir çok startup şirket geçtiğimiz yıllarda uzaktan çalışma yöntemine geçmişti. Bazı büyük şirketler de belirli günlerde ya da ayda bir kaç gün uzaktan çalışmayı teşvik etmeye başlamıştı zaten. Coronavirus sebebiyle artık bu bir zorunluluk halini aldı.

Özgür Yazılım hareketine katkı verenler ya da takip edenlerin bildiği gibi, uzun yıllardır uzaktan birlikte çalışmanın başarılı örneklerini veriyorlar. Kullandığımız birçok araç, mesela Android telefonların bile temelini oluşturan Linux işletim sistemi, Firefox Browser gibi Mozilla araçları, Libreoffice gibi araçlar ve aklımıza gelebilecek daha pek çok araç. Bu tür bir tecrübenin farkı ise eş zamanlı haberleşmeye gerek duymadan ve katı bitirme süresi baskısı olmadan geliştiriliyor olmaları. Halbuki karşı karşıya olduğumuz yeni uzaktan çalışma tecrübesi bunların hepsini gerektiriyor ve aşılması gereken daha büyük engeller barındırıyor. Bu zorluklar aşıldığında (ki aşmak için yeterli teknolojiye sahibiz), önümüzdeki yıllarda şahitlik edebileceğimiz yeni bir çağ başlamış olacak.