Kopernik’e destek - Takuyiddin’e köstek

Yeniçağ biliminin öncüsü olarak kabul edilen Nicolaus Copernicus (Kapernik (1473-15439) Polonya doğumludur. Ülkesinde teoloji okudu. İtalya’da daha çok sevdiği tıp, matematik, astronomi ve kilise hukuku alanlarında sürdürerek matematik Profesörü oldu. Astronomiye hep ilgi duydu. Ülkesine dönüşte Kilisenin desteğiyle bir gözlemevi yaparak gözlemlerde bulundu. Daha önce Zerkali ve Nasuriddin Tusi’nin gözlem yoluyla tespit ettiği sonuçları kendisi de gözlemleyerek Dünyanın güneşin etrafında bir yılda, kendi ekseni etrafında bir günde döndüğünü ilan etti. Kopernik bu gözlem ve tespitiyle yeniçağ modern biliminin öncülüğüyle ödüllendirildi. Bu fikirleri yazarken Kilise tarafından suçlanmadı, dışlanmadı. Teşvik gördü. Bu gözlem sonuçları sadece Avrupa için yenilikti.

Şimdi Takuyiddin’in başına gelen Rasathanenin imhasını hatırlama zamanıdır. Nasıl olmuştu.

Hoca Sadettin Efendi’nin desteğiyle Takuyiddin, Sultan 3. Murat’ın onayını almış ve Tophane sırtlarına dünyanın en ileri gözlem imkânlarına sahip bir rasathane kurmuştu. Yıl 1577. Bir çok aleti de kendisi imal etti.
Bu çağının en mükemmel Rasathanesi kısa ömürlü oldu. Tarih-i Ebu’l Faruk’ta şu bilgi verilmektedir: “Biraz önce kuyruklu yıldız görünmüştü (1577). 1578 yılında da veba salgını başladı. Pek çok adam kırıldı. Halkın da şikâyeti çoğaldı. Saraydakiler bundan yararlandılar. Padişahı ikna etmek için her nerede böyle bir rasathane kuruldu ise, orada felaketlerin birbirini kovaladığını güya örnekleriyle ispatlamaya çalıştılar. “Bunlar şu gün bulutlu, bu gün yağmurlu olacak diyerek Allah’ın işine karışıyorlar. Gökleri merak edenlerin ülkesinde bulaşıcı hastalıklar, yangınlar, depremler eksik olmaz. Rasathane imha edilmelidir.” Şeyhülislam Ahmet Şemseddin Efendi fetvayı verdi. Padişah Sultan 3. Murad 987 yılı Zilhiccesinin 4. Perşembe günü – (1580) Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşaya Rasathanenin yıkılması için bir hatt-ı hümayun gönderdi. Kılıç Ali Paşa aldığı emir üzerine bütün gözlem araçlarıyla birlikte rasathaneyi bir gecede yerle bir etti. Gerçek sebep, Hoca Sadettin’le vaktin Şeyhülislamı olan Ahmet Şemsettin Efendinin arasındaki padişaha yakın olma yarışındaki kıskançlıktır. Müspet ilimlere karşı Osmanlı İmparatorluğunda görülen düşmanlık eseri olan bu olay, şahsi anlaşmazlıkların ilmi alanlara bile etkisi olduğunu gösterdikten başka, sokağa çıkmak için bile müneccime danıştığına şüphe olmayan Şeyhülislam Efendinin gerçek ilme karşı olan ilgisizliğini de belirtir. (Abdülhak Adnan Adıvar. Osmanlı Türklerinde İlim, Remzi Kitabevi 1982.4.Basım s.105-106 )

Şimdi empati yapma zamanıdır. Takuyiddin’in yerine koyalım kendimizi. Bir ömür edindiğimiz ilmi bilgilerle Dünya’nın en ileri rasathanesini kurdunuz ve entrikalar sonucu içindeki kitaplar, aletlerle birlikte imha edildi. Kahrolmak bile bu ıstırabı karşılamaz.

Bizim dinimizi temsil eden Şeyhülislam rasathanenin imhası için entrikalar çeviriyor, fetva veriyor. Kilisenin papazı rasathane kurulması için destek veriyor.

İslam düşmanlarının söylediği gibi “İslamiyet gerici bir dindir, Hıristiyanlık ilerici bir dindir de ondan” demenin manası yok. Kilisenin “Dünya dönüyor” diyeni bırakın cezalandırmayı, odun yığınına bağlayıp diri diri yaktığını herkes biliyor. Bruno’nun heykeli Roma’nın Çiçekli meydanını bunun için süslüyor. Galile bunun için 70 yaşından sonra “Dünya dönmüyor, yanılmışım” demek zorunda kaldı. Mahkemeden çıkarken “Yine de dönüyor” diye mırıldandığını mahkeme heyeti duymadığı için eceliyle öldü.

İslam adına hareket ettiğini söyleyen cühelanın Müslümanlara zulmü bitmek tükenmek bilmiyor. . Dinim akıl edin diyor bunlar akılcılığı yasaklıyor. Dinim araştırın diyor bunlar gökleri merak eden ülkede deprem olur diyor. Dinim ilim, kadın erkek herkese farzdır diyor. Bunlar matematikten doğan üç tehlikeden söz ediyor. Galip Erdem abinin deyimiyle “Baht utansın.”