Algı Operasyonu

Geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nda emeklilere ödenen Bayram İkramiyesinden sonra, tarafıma muhtelif kanallardan gönderilen yazılardan, Bayram İkramiyesi olarak,

Cumhurbaşkanına   : 45.000 TL.

Bakanlara                  : 30.000 TL.

Milletvekillerine       : 20.000 TL.

Suriyelilere                :   3.000 TL.

Emeklilere                 :   1.000 TL.  ödenmiştir şeklindeki haberleri görünce hayretime mucip oldu diyebilirim. Zira, Allah var haberin doğru olduğunu düşünerek bir an, içimden bu kadar da adaletsizlik olmaz ki, diye düşündüm. Fakat memuriyet hayatım boyunca çalışmış olduğum kurumlarda uzun yıllar personel mevzuatı ile iştigal etmiş, eski bir bürokrat olarak, işin esasını araştırayım dedim. Yaptığım araştırma neticesin de verilen haberin hiçte öyle olmadığını, yalan ve uydurma bir haber olduğunu, başka bir ifadeyle, algı operasyonu meydana getirme gayesine matuf bir haber olduğunu anladım.  Şöyle ki,

Emeklilere Bayram İkramiyesi ödenmesine mesnet teşkil eden kanun maddesinin, 18 Mayıs 2018 tarihli Resmi Gazete da yayımlanan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenen bir Ek Madde olduğunu gördüm. Bu Ek Madde de aynen,

“Kurumca bu kanun ve ilgili mevzuat uyarınca gelir ve aylık ödemesi yapılanlara, ödemenin yapılacağı tarihte gelir ve aylık alma şartıyla, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramında 1.000 er TL. tutarında ikramiye ödenir.” hükmü yer almaktadır.

Bu maddenin başka, önü arkası olmadığı gibi, satır aralarında da yanlış anlamaya meydan verebilecek herhangi bir hüküm de yoktur. Madde metni aynen yukarıda yazıldığı gibi olup, sadece, devamında uygulama esaslarını ihtiva eden bir iki satırlık açıklama bulunmaktadır. Emeklilere Bayram İkramiyeleri bu maddeye istinaden ödendiğine göre, takdir edersiniz ki, EK Maddenin bu açık hükmüne rağmen, makamı ve unvanı her ne olursa olsun hiçbir kimseye farklı bir Bayram İkramiyesi ödemesi yapma imkânı ve ihtimali bulunmamaktadır. Hele, Bayram İkramiyesi ödemesi hususunda Suriyelilerin esamisi dahi okunmamaktadır. Kaldı ki, Suriyelilerin hukuken Bayram ikramiyesi ile uzaktan ve yakından hiçbir alakası yoktur. Zinhar, olamaz da. Bu haber tam manasıyla, ”az söyle uz söyle, inanılacak söz söyle” kabilinden bir haber olarak görülmektedir.

Bayram ikramiyelerinin ödenmesi ile alakalı kanuni mevzuat hükümleri, hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak kadar bariz olmasına rağmen, maalesef bazı kötü niyetli marjinal gruplar tarafından, algı operasyonu yapmak gayesiyle, bir kısım masum vatandaşlarımızı ifsat ederek, Memleketimiz de kutuplaşma meydana getirebilmek maksat ve gayesi ile her gün muhtelif meseleler ile alakalı olarak yalan yanlış haber uydurmaktadırlar. Uydurdukları bu yalan haberlerin azami derecede toplum nezdinde yaygınlaştırılmasını temin için de her türlü gayri meşru yolları acımasız bir şekilde kullanmaktadırlar. Başka bir ifade ile masa başında ASPARAGAS haber üretip yaymaktadırlar.

Bu arada, bu yalan haberleri bir vesile ile gören, duyan veya okuyan bazı iyi niyetli, masum vatandaşlarımız da bu haberin doğru oluğunu zannederek maalesef,  birazcık olsun muhakeme yapma lüzumu ve ihtiyacını dahi hissetmeden bu haberlerin yayılmasına bilmeden ve farkında olmadan aracılık yapmaktadırlar.

Maksatlı olarak yalan haber uyduranlar, umumiyetle bu yalanlarının yayılma aracı olarak Facebook gibi haberleşme araçlarını kullanmaktadırlar. Bu sebeple de son yıllarda Facebook güvenilir bir iletişim aracı olmaktan süratle uzaklaşmış bulunmaktadır. Şimdilerde ise, üzülerek ifade edeyim ki, Facebook büyük ölçüde şahısların, kendilerinin yaptıklarının, ettiklerinin beğendirilme gayretlerine sahne olmaktadır.

Ehemmiyetine binaen şu hususu da ifade edeyim ki, Dinimize göre yalan söylemek, insanları yanıltmak münafıklık alametlerindendir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de bir Hadisi Şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır“Dört haslet vardır; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis münafıktır. Emanet edilince hıyanet eder, konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz, husumet edince haddi aşar.”  (Buharî)

Dinimizde böyle uyarıcı ve ağır müeyyideler bulunmakta iken, bazı insanlarımızın bilerek nasıl yalan söylemeye, insanlarımızı nasıl kandırmaya cesaret edebildiklerini, doğrusu aklım ve havsalam almıyor. Artık, Allah bu duruma duçar olanların günahlarını affetsin.  

Diğer taraftan, bildiğim kadarıyla bu nevi haberlerin çıkarılmasında ve yayılmasına ön ayak olanların bir çoğunun mevcut mal varlıkları ve aile gelir durumları nazarı itibara alındığı takdirde, yaşadıkları hayat şartlarının ve standartlarının şikâyete mevzu teşkil edecek bir mertebe de olmadıklarını, amiyane tabirle, bir elleri yağda, bir elleri balda, tuzu kuru kimseler oldukların tahmin ediyorum.

Bilindiği üzere, Memleketimiz bilhassa son yıllarda, iç ve dış şer güçlerin kuşatması altında bulunmaktadır. Siyasi ve ekonomik ambargolar ile Devletimiz adeta diz çöktürülmeye çalışılmaktadır Allah Devletimize ve Milletimize zeval vermesin. Şükürler olsun ki, Devletimiz ekonomik zorluklara rağmen, memurun olsun emeklinin olsun aylıklarını her hangi bir aksamaya meydan vermeden, her ay tıkır tıkır ödemektedir. İki senedir de Bayram İkramiyelerini ödemektedir. Az ama, buna da şükür. Eskiden bu da yoktu. Allah bereket versin. İkramiyelerini alanlara, iyi günlerde harcamak nasip etsin. Devletin bütçe imkanları müsait olduğu takdirde, inşallah müteakip yıllarda daha fazlasını vereceğine inanıyorum.

Netice itibariyle, Vatanın müdafaası için Doğu Akdeniz de, Doğu ve Güneydoğu Anadolu da, Suriye de bulunan Cerablus, Afrin, Mümbiç ve İdlib’de amansız bir mücadele vermekte olan  Devletimizi, yalan yanlış haberlerle yıpratmamak için elbirliği ile azami gayreti göstermemiz icap etmektedir. Zira, aynı geminin yolcuları olduğumuzu hiçbir zaman unutmayalım. Aman dikkat…