Türk - İslam Dünyasından Bir Bilge Adam Geçti...

–   Yıllarca demokrasi, insan hakları, özgürlükler yolunda mücadele vermiş olan Nevzat Yalçıntaş Hoca’mız, 2016 darbe teşebbüsünü takiben yine bir Cuma günü geride örnek bir aile hayatı, yetişmiş iki hayırlı evlat, binlerce öğrenci, unutulmaz hizmetler bırakarak aramızdan ayrıldı. Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş Hoca, bir gönül adamı, kültür hazinesi, tevazu sahibi bir dost, vatanına, toprağına, ailesine, dostlarına sevdalı bir insandı.

Zaman Kaybedecek, İhmal Edecek Hiçbir Mazeretimiz Olmamalı…

-Asrın en büyük depremi sonrasında millet olarak büyük bir imtihanla karşı karşıyayız. Yaralarımız büyük, maddi-manevi yükümüz ağır. Zaman kaybedecek, ihmal edecek hiçbir mazeretimiz olamaz, olmamalı. 1999 Marmara depremi sonrası DPT tarafından hazırlanan rapor ışığında yapıldığı gibi acilen israftan uzak tasarruf ağırlıklı ciddi bir kamu maliyesi disiplinli bütçe anlayışı ve çıkarılacak yasa çerçevesinde acil önlemlerin alınması gerekiyor.

Geleceğin Enerji Yıldızı Hidrojen Olacak, Elimizi Çabuk Tutalım

-Hidrojen enerjisi, hidrojenin ayrışması ile elde edilen bir yeşil enerjidir. 1m³ sudan zehirli sera gazı çıkarmadan su ve su buharı salarak 108,7 kg H elde edilebiliyor. 1kg hidrojen 2,1 kg doğalgaz 2,8 kg petrole eşdeğerdir. Hidrojen enerjisi, uzun yıllar ülkemizin gündeminde yer aldığı halde fosil yakıt kaynaklarını elinde tutan dünya otoritelerinin de etkisiyle toryum ve bor madenlerinde olduğu gibi hidrojen elementi konusu da ihmale uğradı.

Türkiye'nin Enerji Sorunu Toryum ve Bor ile Çözülebilir...

- Türkiye, toryum ve bor madenleri bakımından dünyanın en zengin ülkelerinin başında geliyor. Nitekim dünyada toryum rezervinin tabiatta saf olmayan 2,5 milyon ton civarında. Ülkemizde toryum rezervinin ise 880.000 ton olduğu tahmin ediliyor.   Son yıllarda Almanya, Hindistan, Japonya, Rusya, İngiltere be ABD’de Ar-Ge çalışmalarının sürdürüldüğü biliniyor. Hindistan’ın 2050 yılına kadar ihtiyacının %30’unu toryum bazlı nükleer santrallerden karşılamayı hedeflediği biliniyor.

"Ankara Tiftik Keçisi" nin Hüzün Veren Serüveni...

Ankara tiftik keçisi, Osmanlı döneminde devletin ekonomisine büyük katkı sağlayan dokumacılığın ana girdisini oluşturuyordu. Ankara tiftik keçileriyle, tiftik kumaş tekeli üzerinde yükselen Osmanlı, o yıllarda mohair olarak bilinen 20 bin top soft kumaşı ihraç ederken, 1838’de Ankara keçisine İngiliz damgası vurulmasının da yolunu açtı,  “British Angora Goat” adını alarak İngiliz kumaşı dünyaya hakim oldu.

Ankara Tavşanı - Angora

“Geri Kalmamızın Basamakları”

Türk Birliği

Türk Devletleri Teşkilatı, Türk Keneş adıyla 1992-2010 yılları arasında yapılan “Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi” toplantılarının ilki Turgut ÖZAL ev sahipliğinde 30 Ekim 1992’de Ankara’da, ikincisi 12 Temmuz 1993’de Nursultan Nazarbayev’in ev sahipliğinde Almatı’da yapılan anlaşma ile TÜRKSOY kurulmuş, Devlet Başkanları toplantıları devam ederek birçok konuda anlaşmalar imzalanmış, en önemlisi ise ülkeler arasındaki kültür, ekonomik, sosyal bağların güçlendirilmesi amacıyla 3 Ekim 2009 tarihinde Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye arasında Nahçıvan Anlaşmasının imzalanmasıyla kurulmuş, Özbekistan ise 14 Eylül 2019’da tam üye olmuştur. Aynı yıl Macaristan ise gözlemci üye olarak kabul edilmiştir.

Tüketicinin Korunması…? (Piyasa Denetimleri)

2002 yılına girdiğimizde piyasalarda güven sarsılmış, yıllardır yanlış uygulanan köyden şehre göç olaylarıyla köylünün üretimi terk etmesi şehirde tüketici olması, şehirlerde yaygınlaşan gecekondulaşma ile çarpık yapılaşma çoğalmış, sosyal sorunlar giderek tırmanmaktaydı.

Kıbrıs

Kıbrıs Adası konusunu İstanbul’a üniversite eğitimi için geldiğim ilk gün 1955 yılında 6-7 Eylül olaylarının çılgınlığını görmüş bir öğrenci olarak yaşadım.

Unesco 2021 Ahi Evran Anma ve Kutlama Yılı

BM-UNESCO 2020 yılı için ülkemizin önerisi ile Büyük Türk Bilgini Farabi’nin doğumunun 1150. Yıl dönümü; 2021 yılı için de Hacı Bektaş Veli’nin vefatının 750., Yunus Emre’nin vefatının 700., Ahi Evran’ın doğumunun 850. Yıl dönümü Anma ve Kutlama Yılı olarak kabul etti.

Ali Coşkun: Köyden Bakanlığa Uzanan Bir Yaşam...

Osman AROLAT AROLAT'tan osman.arolat@dunya.com Bir dönem Sanayi Bakanı olarak görev yapan Ali Coşkun, her dönem sanayicinin ‘’Ali ağabey‘’i olarak alçak gönüllü kimliğiyle öne çıktı. Onlarca şirketin kurucusu oldu. Onun ‘’Bir Ömür Böyle Geçti‘’ kitabını genç girişimcilere öneriyorum.

Yeni Yıla Girerken “2021”

2020 hüzünlü yıl geride kaldı. Aslında değişen sadece takvim yaprakları. İnsan toplulukları ise yaşama biçimlerine bağlı olarak (COVID-19) Koronavirüsle zor bir imtihan vermekte. Salgın küresel ve ulusal ekonomileri, sosyal ve kültürel değerleri tehdit ve tahrip etmekte.

Nefsimmiş Meğer

Yıllardır kendimi, güyâ tanırdım;

Özbekistan'da Aksakal Süleyman Dedenin Anlattığı Hikaye...

Büyük İslâm alimi İsmail El-Buharî’nin kenti olan Buhara’yı ve diğer İslâm alimlerinin yetiştiği Semerkant şehirlerini ziyaretlerimizden büyük heyecan ve mutluluk yaşadık. Tarih ve kültür zenginlikleri ortamında Hz. İmam Mâturidi, Hz. Bahaeddin Nakşibendi ve büyük Türk İslâm hükümdarı Timur Han’ın türbeleri ile Sultan Uluğbey Medrese ve Rasathanesini ziyaret etme imkânı bulduk.

Ekonomik Model Arayışları ve İslami Bankacılık

*Faizsiz bankacılık paradan para kazanma yolu olmayıp paranın yönü yatırıma, yönetime, ihracata yani ekonominin doğrudan gelişmesine yönlendirilir. Özet olarak mevduat havuzlarında toplanan tasarruflar çeşitli projelere fon sağlamak sonucu vade sonunda elde edilen kar ya da zarar katılım oranlarına göre tasarruf sahipleri ile paylaşılır.

İstanbul Sevgisi

İstanbul bir felsefe, İstanbul bir tarih, İstanbul bir efsane,

Yassıada’dan Demokrasi ve Özgürlük Adasına!

27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi hakkında çok şey söylendi, yazıldı, belki de bilinmeyen çok şey var. Bilinenlerin en önemlisi ise tarihimize, demokrasiye, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, özgürlüklere, milli ve manevi yaşantımıza, bizi millet yapan kültürümüze indirilmiş kara bir leke oluşudur.

Koronavirüs Darbesi...

Bütün insanlığı tehdit eden koronavirüs (COVID-19) dünyaya yeni yıl mesajı verircesine 31 Aralık 2019 tarihinden bu yana alışılagelmiş bütün değerler zincirini kırarak 7,8 milyar insanın yaşama koşullarını kontrol altına aldı. İnsanları sevdiklerinden, sevenlerinden, toplu ibadetlerinden, eğlencelerinden, işlerinden, uğraşılarından yoksun bıraktı. Ölümcül bir korku ortamında adeta bunalımlarla baş başa bırakarak evlerinde esir aldı.