Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Mehmet TURGUT’u Anma Toplantısında Yaptığım Konuşma - 3

 (ÜÇÜNCÜ BÖLÜM)

15-OSMANLI’DA DEVLET, EKONOMİ VE BATILILAŞMADAKİ YANLIŞLIKLAR

Osmanlı Beyliği’ni, cihan devleti hâline getiren devlet adamları… Devlet adamlarının vasıfları… Osmanlı Devleti’nde ekonomik faktör… Târihin dönemeçlerinde devlet adamlarının önemi… Devlet adamlarının zayıflaması durumunda devletin de zayıflayacağı gerçeği… kitapta ele alınan belli başlı konulardır.

Boğaziçi Yayınları’nın okuyucuya sunduğu 348 sayfalık eserin son bölümünde Osmanlı Devleti’nin çöküş sebepleri isâbetli görüşlerlae açıklanıyor.  

16-HÂTIRA NEVİNDEN NOTLAR

Geçmişe bakmak kolaydır ve gereklidir. Geçmişi yazmak, herkesin üstesinden gelebileceği bir iş değildir. Zamanında küçük-küçük de olsa notlar tutulması, olayın görünenin gerisindekilerin bilinmesi, güçlü bir hâfızaya sâhip olunması gerekir. ve de tahlil kabiliyeti... Mehmet Turgut bu güç işi, kendisine yakışır bir kaliteyi de tutturarak başarabilmiştir.

Kitapta kimsenin bilmediği veya olayın kahramanlarının bile güçlükle hatırladığı birbirinden ilgi çekici yaşanmış olaylar, nefis bir üslupla ve okuyanı derin-derin düşüncelere sevk edecek cümlelerle anlatılıyor.

Boğaziçi yayınları arasında 2007 yılında çıkan kitap, 356 sayfadır.

17-18 NİSAN 1999 VE 3 KASIM 2002 GENEL SEÇİMLERİ DEĞERLENDİRMESİ

Boğaziçi Yayınları arasında çıkan 227 sayfalık kitabın ikinci baskısı Mart 2003’te yapıldı. Kitap; yarım yüzyıldır politikanın içindeki bir devlet adamının (yazıldığı döneme göre) son iki milletvekili genel seçiminin dikkatle inceleyerek elde ettiği önemli sosyo-politik tespitleri, Türk siyâset ve düşünce âleminin dikkatlerine sunmaktadır.

Bu kitap aynı zamanda, ‘1946’dan sonra yapılan genel seçimler târihi’ olarak da dikkat çekmektedir. Böyle bir kitabın 2 baskı yapması dikkat çekici bulunabilir. Asıl önemli olan; sonraki 16 yıl içerisinde yapılan her milletvekili genel seçimi öncesinde ve sonrasında yeniden basılmasını gerektirecek taleplerden mahrum kalmasıdır. Çünkü Mehmet Turgut; seçim sonuçlarını rakamlara dayalı olarak vermekle yetinmiyor, seçime katılan partilerin başarısızlık sebeplerini çok mükemmel bir şekilde tahlil ediyor.

Yazarın vardığı sonuç son derece isâbetlidir ve ders verici mâhiyettedir: ‘Üniter devletlerde; din, mezhep, ırk ve bölgecilik temeli üzerine kurulmuş partiler, uzun ömürlü ve başarılı olamazlar.’

Mehmet Turgut; seçim sonuçlarını tahlil etmekle yetinmiyor, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için ebed-müddet geçerli olacak prensiple vazediyor:

1- Çoğunluğun dediğinin olacağını kabul etmek

2- Azınlığın haklarının korunacağını kabul etmek ve buna itina göstermek

3- Hiçbir kimseye; fikir ve fiil olarak zor kullanma hakkını tanımamak

4- Devletin hukuk devleti olduğuna inanmak ve hukuk devleti olarak kalmasını sağlamak.

Bu aynı zamanda ciddî devlet adamının ‘devlet’ kavramını târifidir.

Bu kitap, siyâsete girmeyi düşünen, devlet adamı olmayı hedefleyen herkesin, seçimden önce en az bir defa, kendisine belirlediği hedefe ulaştıktan sonra da her gün okuması gereken bir başucu kitabıdır.

18-BAŞKANLIK SİSTEMİ, ORDU VE DEMOKRASİ

Mehmet Turgut; Boğaziçi Yayınları tarafından 1998 yılında okuyucuya sunulan 176 sayfalık eserinde başkanlık sistemini tahlil ediyor.

Başkanlık sistemi, 1990’ı yıllarda Turgut Özal tarafından telaffuz edilmesiyle Türkiye’nin gündeminde yer almıştı.

Türkiye’nin iç politikasında yaşanan krizlerin ilacı, başkanlık sistemi olabilir mi?  Mehmet Turgut, bu tartışmaya girmeden önce ‘sistem mi? Yoksa insan mı’ sorusunun cevabının verilmesinin doğru olacağını söylüyor.

Yazar, konu ile bağlantılı gördüğü için, çok uzun ve başarılı politik hayatının ürünü olan birikimleriyle; ABD’nin başkanlık sistemini tahlil ediyor, parlamenter sistem veya parlamenter rejim tahlilini yapıyor, Türkiye’de sistemin ne olması gerektiği sorusunu cevaplandırıyor.

19-GAP’IN SÂHİPLERİ

Kısaca GAP olarak anılan Güneydoğu Anadolu Projesi’nin bir ünitesi olan Atatürk Barajı’na ait Şanlıurfa Tüneli’nin temeli 3 Nisan 1977’de atıldı. Türkiye Cumhuriyeti târihinde, yapımına teşebbüs edilen en büyük yatırım projesidir. Başbakan Süleyman Demirel’di. 12 Eylül 1980 Askerî Darbesi ile Demirel iktidardan uzaklaştırıldı.  6 Kasım 1983 târihinde milletvekili genel seçimleri yapıldı. Seçimden birkaç gün önce, ihtilal yönetiminin desteklediği Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP)’nin seçimi kazanmasına yol açar düşüncesiyle dönemin Devlet Başkanı Kenan Evren tarafından yeniden temel atma töreni yapıldı. Bir anlamda Evren Paşa, GAP’ı sâhiplendi. Seçimden sonra Başbakan olan Turgut Özal da GAP ile yakından ilgilendi. Bir anlamda O da GAP’ı sâhiplendi.  Sonraki yıllarda Süleyman Demirel siyâsî haklarını kullanma hakkına sâhip olunca; ‘GAP’ı kimselere gaptırmam’ dedi. Böylece ‘GAP’ın sâhibinin kim olduğu’  sorusu gündeme yerleşti.

Süleyman Demirel’den sonra Başbakan olan Tansu Çiller de, Atatürk Barajı’nda, çok küçük bir üniteyi, şaşaalı bir törenle hizmete açmak suretiyle GAP’ı sâhiplendi.

Mehmet Turgut, eserinde; 2013 yılının ortalarında tamamı hâlâ bitirilemeyen GAP’ı anlatıyor ve tarafsız gözlemlerlerini naklettikten sonra, muhteşem proje GAP’ın sâhiplerini belirliyor. Bunu yaparken de, Türkiye’de yaşanan politik entrikaların iç yüzünü târihe düşülen notlar olarak okuyucuya sunuyor.

Vardığı hüküm şudur: Siyâlerin GAP’ı sâhiplenmeye hakkı yoktur. GAP’ın sâhibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir ve Türk Milletidir.  Seçilerek veya tâyin edilerek yönetim kadrolarına gelenler devlete ve millete yaptıkları hizmetlerle övünemezler. Hepsi ancak ve sâdece vazifelerini yapmışlardır. Övünmek, vazife bittikten sonraki hizmetler için söz konusu olabilir.

(DEVAM EDECEK)