Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Edebiyatımızda Devrik Cümle

Usta ’ sıfatıyla anılan bâzı yazarlar; ‘devrik cümle kullanmadan edebiyat yapılamaz’  dercesine, şiirlerinde, romanlarında, hikâye ve düz yazılarında gereksiz yere ve bol miktarda devrik cümle kullanıyorlar. Hatta devrik olmayan cümleyi hiç kullanmıyorlar. ‘Mest oluyorum devrik cümle ile yazıp konuşunca ben’’ diyenler ve kendilerini ‘devrik cümle fanatikleri ’ olarak tanıtanlar, yeni yetişen nesle kötü örnek oluyorlar. Türkçemizi yozlaştırıyorlar.

Türkler târih boyunca; vatanlarını, bayraklarını, alfabelerini ve hattâ dinlerini değiştirmişler, dillerini asla değiştirmemişlerdir. Târih sahnesine çıktığımız günden, günümüzün  40-50 sene öncesine kadar devam eden binlerce-onbinlerce yılda güzel Türkçemiz; belli kaidelerle ifade gücüne kavuşmuş ve kemal noktasına erişmişti. Sonra uydurma kelimeler dilimizi istila etti. Türkçe karşılığı varken batılı ülkelerin dillerinden alınan kelimelerle, âdeta bir yıkım seferberliği ilân edildi. Bununla da yetinilmedi, yeni ve temelsiz kurallar dilimize musallat edildi. Eskiden ‘nahiv ’  denilen cümle bilgisi, sözdizimi ilmi vardı. Bu ilim sâyesinde dilimiz asırlarca sağlam yapısını koruyup günümüze ulaşmıştı. İçinde yaşadığımız dönemde; nahiv bilgisini bilenler azaldı, uygulayan ise hemen hemen hiç kalmadı. 

Bilindiği gibi Türkçemizde; cümle kurabilmek için en az iki unsura ihtiyaç vardır. Bunların biri özne, diğeri fiildir. ‘Gidiyorum ’ kelimesinde olduğu gibi bâzen özne ve fiil tek kelime içerisinde olabilir. ‘Bütün köylüler, yol çalışmasına katılmak için Pazar günü, otobüslere binmek üzere meydanda toplandılar.’ gibi uzun cümlelerde yardımcı unsurlar bulunur. Yardımcı unsurlar; zarf, sıfat, belirli veya belirsiz nesne, isim, isim tamlaması, edat gibi isimlerle anılır. Bu unsurlar (öğe veya ögeler) cümle içerisinde belli bir sıra ile dizilirler. Doğru cümlede; ‘Ben dün okula gittim.’ Denilir. ‘Gittim okula dün ben ’ şeklindeki cümle kuruluşu Türk dil bilgisi kaidelerine aykırıdır.

Türk olmanın en belirgin göstergesi Türkçe konuşmaktır. Bir Türk için Türkçe konuşmak yetmez. Türkçeyi doğru ve güzel konuşmak gerekir. Türkçeyi doğru ve güzel konuşmak isteyenler; Tahsin Banguoğlu, Nihat Sâmi Banarlı, Yahya Kemal Beyatlı, Mehmet Kaplan, Necmeddin Hacıeminoğlu, Muharrem Ergin, Fâruk Kadri Timurtaş, Yavuz Bülent Bâkiler gibi dil bilginlerinin ve Türkçe hassasiyeti olan yazarların kitaplarından yararlanabilirler.