Prof. Dr. Ersin Nazif GÜRDOĞAN

Akademisyen

engurdogan@gmail.com

Dünyanın Oruçlular Gibi Yaşadığı Aylarda Yeni Bir Oruç Ayı

Her yılın bir ayı, gelecek on bir ayı yaşanılır kılacak oruç ayıdır. Oruç ayı hayatı anlamlandıran aydır. Oruç ayında ekilenler, gelen aylarda, gelen yıllarda biçilir. Bu yüzden dünyada oruç ayı, yardımlaşmanın, dayanışmanın, paylaşmanın doruk noktasına çıktığı aydır. Oruç ayında, bilgiler, hizmetler, ürünler paylaşılır. Oruç günlerinde kapılar, gönüller, sofralar herkese açılır. Oruç ayında, bilgi ve bilgelik dünyasının, kapıları sonuna kadar açılır.
*
İnsanların birbirleriyle yardımlaştığı oruç günlerinde, iki kere iki dört değil, iki bin dörttür. Çünkü oruç ayında paylaşılanlar, büyük bir hızla çoğalır, zenginleşir, yeni boyutlar kazanır. Oruç ayı, dayanışma ayıdır. Oruç ayı, barışma ayıdır. Oruç ayında gökyüzünün rahmet ve bereket kapıları, sonuna kadar açılır. Yağmurun toprağı canlandırdığı gibi, oruç ayı insanı canlandırır, hayatı kolaylaştırır, dünyayı güzelleştirir.
*
Oruç ayı paradan para kazanılan sanal ekonomi ayı değil, ürün ve hizmet üretiminden, para kazanılan reel ekonomi ayıdır. Oruç ayında ekonomik hayat, insanların gözlerini değil, karınlarını doyurmaya odaklanır. Bütün boyutlarıyla hayat, oruç ayında, diğer aylarda görülmeyen, bir doğallığa dönüşür. İnsanlar Yunus gibi yalın yaşamanın, gücünü görürler, çoşkusunu duyarlar.
*
Oruçlular dünyada  bütün canlılara, herkesten daha çok sevgi gösterirler. Bütün dünyanın oruçlular gibi yaşamak zorunda olduğu, salgın hastalık dönemlerinde, orucun ve oruçluların önemi katlanarak artmaktadır. Onlar Yunus'un dediği gibi: “Varlığa sevinmezler, yokluğa yerinmezler" her zamanda ve her yerde "Mal da yalan, mülk de yalan” demesini çok iyi bilirler. Onlar bir insanı kurtaranın, bütün insanlığı kurtardığını, bir insanı öldürenin bütün insanlığı öldürdüğünü herkese anlatırlar.
*
Orucu iman için bilenler, dünyayı insan için bilirler, hayatı kolaylaştırmak ve yaşanır kılmak için, hiçbir zaman dünyadan, ihtiyacından daha fazlasını almaya kalkışmazlar. Onlar  petrol denizinin üzerinde olsalar bile, açgözlülüğün ve savurganlığın tuzağına düşmezler. Yerin altından gelen zenginliğin, günü gelince yerin altına döneceğini bilirler.
*
Şehirleri çağdaş piramitlerle, sahilleri çok yıldızlı otellerle dolduranlar, salgın günlerinde piramitlerin ve otellerin göz doyurmadıklarını görürler.
*
Oruç tutanlar can taşıyanları öldürmezler. 0ruçluların dünyası, savaş dünyası değil, barış dünyasıdır. Oruç günleri, ateşkes günleridir.

*