Ali ÇOŞKUN

Sanayi ve Ticaret e. Bakanı

Nefsimmiş Meğer

Yıllardır kendimi,
güyâ tanırdım;

Sanık ben,
yargıç ben,
hep aklanırdım.

Şeytanı,
en büyük
düşman sanırdım;

Ondan da beteri.. Nefsimmiş meğer...

Gönlümü,
hevâya kaptıran oymuş,

Şuûru
şehvete saptıran oymuş,

Tutkuları,
putlar yaptıran oymuş,

*En sinsi düşmanım..* Nefsimmiş meğer...

Övgü dolu
sözlerine kanmışım;

''Kalbin temiz'' demiş,
gerçek sanmışım.

Hakk'ı ancak,
zor günümde anmışım,

İçimdeki nankör.. Nefsimmiş meğer...

Öyle
sevdirmiş ki, dünyayı bana;

Saraylar kurmuşum, üç günlük cana.

Hevâ heves
denen,
çöplükten yana

Beni sürükleyen.. Nefsimmiş meğer...

Meyhâne meyhâne, hayâl kurmuşum,

Çamurlu yollarda, yalpa vurmuşum,

Adresi hep, münâfıktan sormuşum;

Koynumdaki yılan.. Nefsimmiş meğer...

Dalmışım..
Her akşam cümbüşle meşke,
Kalmamış
dilimde,
riyâdan başka.

Bir kadehlik,
ömrü olan bir aşka;
Beni kul eyleyen.. Nefsimmiş meğer...

Tutkuya döndükçe, giyim markası,

Yerde paspas olmuş, hayâ hırkası.

Kuşatmış kaleyi, şeytan fırkası;

İçindeki casus.. Nefsimmiş meğer...

Ne kadar soyarsa, insan bedeni;

O kadar
olurmuş,
güyâ medenî.

Bu afyonu,
 bir çağdaşlık nedeni,

Diyerek yutturan.. Nefsimmiş meğer...

İkbâl
korkusuyla, kıstırmış beni,

Kur'ân
kapısına,
küstürmüş beni,

Zulüm
karşısında, susturmuş beni;
Nefsimin zâlimi.. Nefsimmiş meğer...

Namaza,
''Bayramlık''
fetvâsı veren,

Kullukta,
 ''Mevlid''i yeterli gören,
Farz dururken, nâfileyi gösteren;

Dalâlet rehberi.. Nefsimmiş meğer...

Ağzım bağlı,
güya oruç tutmuşum,

Haramları, gözlerimle yutmuşum.

Seher vakti, yorgan döşek yatmışım;
Secdeye musallat.. Nefsimmiş meğer...

Bağ bahçede, hasat vakti gelince;