Dr. Zülfikar ÖZKAN

Avukat - Yazar - NLP Trainer

zulfikarozkan@hotmail.com

Uzlaşmanın Şifa Verici Gücü

Huzur içinde olmak, hayatla tam anlamıyla uzlaşmak demektir. Uzlaşmanın şifa veren bir gücü vardır. Direnme ise zihinsel bir zehirdir. Huzurun zıddı direnmektir. İnsanlara, olaylara, fikirlere direnmek insanın hayatına kaos ve stres getirir. 

Dikkatimizi uzlaşmanın üretici gücü üzerinde yoğunlaştırırsak yeni geliştirici, üretici yolları açılır. Sürekli huzuru düşünerek, çevremizde ne olursa olsun ilerleriz. Bugünün dünyasında yanlışlara direnmek için harcadığımız her dakika içimizdeki çatışmaları artırır, savaşın alevlerini körükler, vücut hücrelerimizi tahrip eder.  Barış ve huzur adına da hiçbir yarar sağlamaz.

İnsanın aklı çekişme, çatışma, yolsuzluklar, kötülük ve bozulma düşünceleriyle dolu olursa, o kişi bu düşünceleri kendi hayatında, ilişkilerinde ve toplumun daha kapsamlı olan hayatında ifade eder. İfade ettikçe bu kötülükleri besler. İlgi ve dikkat neredeyse enerji oradadır. Dikkatimizi verdiğimiz her şeyi büyütür, besler ve çoğaltırız. Dikkatimizi yoğunlaştırdığımız şeyler ister olumlu ister olumsuz olsun sonuç değişmez. 

Tarafsızlık, kişinin enerjisinin boşuna harcanmasına engel olur. Sorunların gerçekçi bir şekilde çözülmesine imkan tanır. Tarafsız konumundaki kişilerle anlaşmak kolaydır. Çünkü bu kişilerin rekabet ve suçlulukla alakaları olmaz. Taraf olmak demek, gözü kapalı, körü körüne bir tarafın adamı olmak demektir. Tarafsız olmak haklıdan yana olmak demektir. 

Einstein’in dediği gibi “Hiçbir sorun, sorunun oluştuğu bilinç düzeyinde çözülemez.” “Taraf tutan insan ister istemez yalancı olur." der Nietzsche.

Bizi istediğimize ulaştıran şey eylemden çok, bilincimiz, yani düşünce sistemimizdeki değişim ve bunların kararlarımızdaki yansımasıdır. Ne kadar aktif olursak olalım, ne kadar çaba harcarsak harcayalım, dünyamızı yaratan bilinç seviyemizdir. İç dünyamızı değiştirmeden, dış dünyamızı değiştirmeyiz. 

Bilincimizin seviyesi yükseldikçe, zihnimizde barındırdığımız düşüncelerin kalitesi artar. Zihnimizdeki olumsuz düşünce sayısı azalmaya ve yok olmaya başlar. 

Unutmayalım: Yalnızca duygusal olarak sakin bir beyin, net ve akıllıca görebilir ve başkalarıyla iletişim kurmanın etkili yollarını bulabilir.