Prof. Dr. Ersin Nazif GÜRDOĞAN

Akademisyen

engurdogan@gmail.com

Başarılı Girişimcileri Etkili Kılan Yedi İlke

Ülkelerin birbirlerine kapı komşuları oldukları düz kare dünyada, bütün girişimcilerin dünya pazarlarındaki başarıları, ürünlerinin kalitelerini artırmak, maliyetlerini düşürmek için, bir girişimciyle pazar olmaz yaklaşımıyla, birbirleriyle yapıcı bir yarışa girmelerine bağlıdır. Dünyada “İlke Merkezli Liderlik” anlayışının öncüsü, Stephan Covay’ın “Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı” kitabında, ele alarak tartıştığı alışkanlıklar, dünyanın her ülkesindeki girişimciler için de geçerlidir.

*

1. “Proaktif olmak”. Hayatı yaşanır kılmasından, girişimcilerle birlikte toplumun bütün kesimleri sorumludur. Toplumların üretim güçlerine yeni açılımları, edilgen pasif değil, aktif eylemci insanlar kazandırır.

*

2. “Sonunu düşünerek işe başlamak”. Girişimciler ölürler, buluşları, ürünleri, kuruluşları kalır. Bütün girişimciler buluşlarının, üretimlerinin olumlu ve olumsuz etkilerini düşünmek zorundadır.

3. “Önemli olan işlere öncelik vermek”. Girişimcilerin başarısında gerekli olanlarla, yeterli olanların birbirinden ayrılması, önemli bir yer tutar. Bu yüzden girişimciler öncelikleri açık olarak belirleyerek kayıpları azaltır.

4. “Kazan kazan diye düşünmek”. Girişimcilerin birbirlerinin girdilerinden ve çıktılarından, yararlanmak zorunda oldukları, ekonomik ve kültürel dünyada, yalnızca ben kazanırım diyenler, ayakta kalamaz. Girişimcilikte kazandıran kazanır.

5. “Önce anlamaya sonra anlaşılmaya çalışmak”. Dinlemesini bilmeyenler, dinletmesi başaramaz. Hayatın her alanında başarının sırrı, eksiksiz iletişimde gizlidir. Kusursuz iletişim olmadığı yerde, kusursuz üretim ve yönetim olmaz.

6. “Sinerji doğurmak”. Sinerji birlikte düşünmenin, birlikte bulmanın, birlikte üretmenin doğurduğu güçtür. Üç kişinin birlikte ürettikleri değer, her birinin tek tek ürettiklerinin toplamından, her zaman daha büyüktür.  

7. “Baltayı sürekli bilemek”. Girişimciler her alanda sürekli kendilerini yenilemezlerse, dünyadaki yeniliklere uyum sağlayamazlar. Ekonomide ve kültürde sürekli yenilenenler, yeniliklerin öncüleri olur.

Girişimciler beraber çalıştıkları insanların, gönüllerinde yatan aslanları uyandırarak, birlikte geliştirdikleri yeni ürünlerle, yeni hizmetlerle, yeni bilgilerle, yalnızca bulundukları ülkeye değil, bütün ülkelere büyük katkılarda bulunurlar. Onlar buluşlarda neyin, neden önemli olduğunu, yıllar öncesinden sezen öngörüleriyle, hayatın akışını etkileyerek, girişimcilik kültürünü zenginleştirirler. Onların en büyük sermayeleri döktükleri akıl ve gönül terleridir.

*

Girişimci insanlar etkili insanların, özelliklerinden daha fazlasını taşırlar.

Her gün yeniden doğmasını bilen, insanlar girişimci olurlar.    

Girişimcilerin buluşlarından, bütün toplumlar yararlanır.