İlhan GÜLERTAN

Eğitmen, Yönetici ve Takım Koçu

ilhangulertan@akilveyurek.com.tr

Kendini Bulma/Anlama Sorunu

Kendimi bildim bileli biraz okumuş, biraz düşünmüş herkesin "ben kimim" sorusunu cevaplama ihtiyacını gözlemliyorum.

Bu sorun açıkça dile getirilmez. Konuşmaların arasında kendini belli eder. Önemli kararlar arifesinde kafa karışıklığının ifade edilmesiyle ortaya çıkar.

Kişinin doğal hali ile yaşadığı çevrenin beklentileri arasındaki makas açıldıkça bu kafa karışıklığı ve kendini anlama sorunu daha da artar.

Kendini bulma/anlama sorunu iki kutuplu düşünce alışkanlığımızdan kaynaklanır. Bir şeyin ancak "tek" şekilde açıklanabileceği, başka bir şekilde de açıklanmasının çelişki ya da tutarsızlık olarak algılandığı düşünce biçiminin ürünüdür. Bu düşünce biçimine göre ya böylesindir ya da öylesindir. İkisinin arasında bir yerde ya da bazen bir tarafta da bazen de diğer tarafta olman tutarsızlık olarak algılanır. Zihin net bir cevap istediğinden bu tip çelişki olarak algılanır.

Eğer kişi bu çelişkili gibi gözüken doğal süreci anlamadıysa sonu gelmez bir kendini bulma/anlama arayışı başlar. Gurular, kitaplar, konuşmalar, hocalar, pirler vb. gibilere başvurulur. Kim olduğunu söyleyecek biri aranır.

Ancak her seferinde (iyi niyetli olduğunu varsayalım) bu kaynaklarda "sadece" kendimizin bir bölümünü bulduğumuzdan tatmin olmadan bir sonraki açıklamaya doğru yol alınır.

Kendini bulma/arama sorunu hiçbir zaman çözülmeyecek yani net cevabı olmayan bir arayıştır.

"Ben" dediğim şey ne tam "içimde olanlar" ne de "benden beklenenleri gerçekleştirmeyi kendim olmak sandığım" çevre etkileridir.

"Ben" dediğim şey ne beş yıl önceki ne de 10 yıl sonraki halimdir, ne girdiğim roller ne de girmek zorunda olduğum rollerdir. "Ben" dediğim şey bütün bunların arasında seçim yapmaya çalışan, yaptığı seçimlerde zaman zaman yanılan ya da onları beğenmeyen şeydir. Bazen öyle bazen böyle olandır.

Sonuç olarak kendim dediğim şey tam olarak anlaşılamayacak ancak yaşandıkça neye yakın olduğu ya da neye uzak olduğu sezilebilecek dinamik bir olgudur.

Bunu anlamayanlar aradıkları net cevabı bulamadan bu dünyadan ayrılacaklardır.

Çünkü BEN denen şey aranan değil ARAYAN şeydir.