Prof. Dr. Ersin Nazif GÜRDOĞAN

Akademisyen

engurdogan@gmail.com

Ülkelere Ordularla Gidilir Generallerle Kalınmaz

Doğu ile Batı dünyası arasındaki çatışmaların, doruk noktasına ulaştığı, Ortaçağ sonrası dünyanın, en büyük silahlı gücü Amerika’dır. Pentagon denizleri ve karalarıyla, dünyanın her yanına yetişebilecek bir ordunun yönetim merkezidir.

* Kendisini dünyanın başkenti olarak gören Washington’da, Pentagon Capitol’den beş kat daha büyük bir fiziksel altyapıya sahiptir. Her biri birer yüzen hava ve kara orduları olan uçak gemileriyle, Pentagon dünyanın bütün ülkelerine ulaşacak güçtedir.

* Pentagon Amerika’nın elinde, her yere yetişen büyük bir çekiçtir. Güç sarhoşu Amerika, dünyadaki her sorunu çekice ihtiyaç duyan bir çivi olarak görür. Bunun için, Amerika pek çok ülkede, demokratik yolla seçilmiş yönetimleri, silahlı güçlerle değiştirmenin, sayısız örneğini vermiştir.

* Yirminci yüzyılda, Nazi Almanya’sında Hitler’in başaramadığını, Amerika başarmıştır. Amerika kare dünyada hedeflerine ulaşmış bir “Nazi İmparatorluğu ”dur. Ancak Amerika’nın düşmanları Yahudiler değil Müslümanlardır.

* Capitol’un emrindeki Pentagon, sürekli barıştan daha çok sürekli savaş için inşa edilmiş, devasa bir uçak gemisine benzer. Amerika için barış, yanında yer almayanları öldürmeye muktedir olmaktır. Amerika dünyanın en büyük, en güçlü savaş makinasıdır.  

* Terörü devlet politikası haline getiren İsrail’in, dehşet verici boyutlara ulaşan, Müslüman düşmanlığı, Pentagon’un savaşta her şey mübahtır” diyen “topyekûn yıkım” stratejisinden kaynaklanır. Amerika dünyanın, İsrail Ortadoğu’nun silah geliştirme ve deneme merkezidir.

* Almanya’nın savaş yıllarında, “Avrupa’da Almanya her şeyin üstündedir” ilkesi, Yirmi birinci yüzyılda, “Dünyada Amerika, Ortadoğu’da İsrail her şeyin üstündedir” ilkesine dönüşmüştür. Almanya’nın gurur ve kibir dolu, “güç zehirlenmesi” on iki yıl sürmüştür.

* Amerika ve İsrail’in Pentagon’un gölgesindeki “silah körlüğü” nün kaç “on iki yıl” süreceğini, bütün dünya merak ediyor. Onlar ise “önleyici savaş” stratejileriyle, yeni saldırılar planlamakla meşguller. Ortadoğu'yu kan denizine dönüştürdüler.

* “Terörü önleyici” amaçlı savaş, aslında Amerika’nın, karşısında olan ülkelere, istediği zaman, istediği yerde saldırmak için, geliştirdiği bir savunma stratejisidir. Amerika istemediği yönetimleri, oy atarak değil, kurşun atarak değiştirir.

* Amerikan yönetiminin en çok sevdiği demokrasi, her önüne gelen seçmenin oy vermediği demokrasidir. Pentagon’un seçmenlerin oylarını sayacak kadar zamanı yoktur. Zaman kazanmak için, oy verecekleri öldürmek, en kestirme yöntemdir.

* Amerika ve İsrail başta olmak üzere, dünyadaki bütün saldırgan devletlerinin önünü kesmenin yolu: Varlığa sevinmeden, yokluğa yerinmeden, iyilikleri özendirmek, kötülükleri önlemektir. Küresel ve yerel yönetim sorunlarının üstesinden gelmede, kimsenin bilmediği mucizevi bir yöntem yoktur.  

* Savaşsız bir dünya için, barış savaşı, yitirile yitirile kazanılır. Anadolu’da denildiği gibi: “İnanan insan tekeden süt çıkarır” ve “sabırla koruk helva olur.” Zamanı gelmiş bir barışın tekerine kimse çomak sokamaz.

* Amerika İsrail’in yükünü daha fazla taşıyamaz.

* Savaşın yükü barışın yükünden daha ağırdır.

* Güzel savaş, çirkin barış yoktur.

* Barış aranır, savaş bulunur.

* İnsan aradığını bulur.