Doç. Dr. Süleyman COŞKUNER

Kaliteli Yaşam Uzmanı

suleymancoskuner@hotmail.com

Nureddin Zengi ve Efendimizle İlgili Rüyası

12.Yüzyılda Haçlı ordularının en şiddetli saldırılarının olduğu zamanlarda, Şam bölgesindeki Türk Devletinin Sultanı olan Nureddin Mahmut Zengi Atasungur, Dinimize bağlı, kahraman ve aynı zamanda Efendimiz'e can-ı gönülden bağlı bir sultandı. Bir gece Nureddin Zengi, Efendimiz'i rüyasında görür. Efendimiz: "Nureddin, beni şu üç sarı ve kötü adamdan kurtar" der. Nureddin Zengi bir tuhaf olur, Teheccüd namazı kılarak, tekrar yatar. Kısa süre sonra, aynı rüyayı tekrar görür. Bu sefer daha da sarsılır ve yine namaz kılarak yatar. Aynı rüyayı üçüncü defa görür. Derhal kalkarak "Efendimiz tehlikede beni çağırıyor" der. Hiç vakit kaybetmeden gece yarısı, 20 yakın ve güvenilir adamını alarak atlarla hızlı bir şekilde, Şam'dan Medine yoluna koyulur. 13 veya 16 gün içinde Medine - i Münevvere'ye varırlar. Sultan, ahalinin toplanmasını emreder ve onlara hediyeler dağıtacağını söyler. Ahali hem sevinçli, hem de Sultanın ani gelişinden tedirgindir. Ahali, Sultanın önünden birer birer geçerek hediyelerini alırlar. Ama Sultanın rüyasındaki 3 sarı kişi yoktur. Sultan, "gelmeyen var mı"? Diye Vali'ye sorar. Vali: "Ravza-i Mutahhara'nın yakınındaki bir evde sürekli ibadet taat ve gariplere yardımla uğraşan üç batılı var" der. Sultan ekibiyle birlikte doğruca o eve gider ve sarışın 3 kişiyi tutuklattırır. Zira bunlar rüyasındaki, Efendimiz'in şikayet ettiği kişilerdir. Sultan bu kişileri sorguya alır. Papa tarafından eğitilerek, Hz. Muhammed'in naaşını Avrupa'ya kaçırmak üzere görevlendirildiklerini söylerler. Sultan, Efendimiz'in mübarek naaşlarının en yakınından kiralanan evin içinde arama yaptırarak, naaşa çok yakın bir mesafeye kadar ulaşmış olan tüneli bulur. Üç sarı Hıristiyan hırsız - ajanı derhal cezalandırır. Akabinde de Efendimizin, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'in de naaşlarını içine alacak şekilde çepeçevre, geniş bir hendek kazdırarak, içini erimiş kurşun ve kalay ile doldurur. Böylece, Efendimiz'in ve iki çok yakın dostunun mübarek naaşları ilelebet korumaya alınmış olur. Ünlü seyyah ve filozof Evliya ÇELEBİ, Ünlü eseri, SEYAHATNAME'de bu hususu ayrıntılı anlatmıştır. Selam, sevgi ve dualarımla.