Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

İslâm Âlimleri Silsilesi

BÖYLE REZÂLET GÖRÜLMEDİ...

'Büyük' olduğunu, 'en çok okunan' olduğunu iddia eden gazetenin 'eğitim uzmanı' yazarının köşesindeki başlık: 

'YENİ HARİKÂ EĞİTİMCİLER YETİŞTİRİYORUZ'

***

Lütfen yetiştirmeyiniz. Türkçemizi katletmek için sizden başkasına ihtiyaç yok!

Silsile’ kelimesi, ‘Birbirine bağlı, birbiriyle ilgili unsurların oluşturduğu dizi, sıra, halka’ olarak açıklanabilir. ‘Mürşid-i kâmil’ yâni âlim ve evliya olan zatlar, yetiştirdikleri ve artık başkalarını yetiştirebilecek hâle gelen talebelerine, halifelik ve icâzet verirler. Sonra onlar da talebe yetiştirip, onlar da yetişen talebelerine böyle icâzet verirler. Böylece, âlimler silsilesi meydana gelir. Bu halka, Peygamber efendimizden başlamıştır. Bu âlimlerin oluşturduğu topluluğa ‘Silsile-i aliyye =  yüksek silsile’ denilmiştir. ‘Silsilet-üz-zeheb = altın silsile’ olarak da anılır.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed:  (Mekke, 20.04.571-Medine, 08.06.632)                                      
Ebu Bekr-i Sıddık: (573-634) Peygamber Efendimizden sonraki ilk halifedir.                                             
Selman-ı Farisi: (568-656) İslâmiyet’i kabul eden İran asıllı ilk sahâbidir. İslâmiyet’in tanıtılmasında ve yaygınlaştırılmasında, savaşlarda olağanüstü başarıları olmuştur.                                           
Kasım bin Muhammed: (653-725)) Medine’deki yedi büyük âlimden biridir.                                              
Cafer-i Sadık: (Medine, 702-Medine 765) Şiî İslâm âlimidir. Sünniler tarafından da saygı ile anılan büyük İslâm âlimlerindendir.                                                                                                                          
Bayezid-i Bistami: (İran’da Bistam şehri, 804-Bistam, 874) Târihteki en etkin mutasavvıflardan biri olarak tanınmaktadır. Allah'a olan aşırı sevgisinden dolayı da Allah aşkından başka dünyanın nimetlerini terk etmiş, ‘Allah’la var olma =Allah’la bir olma’ kavramlarını ortaya atan mutasavvıf olarak hatırlanmaktadır.                                                                                                                                       
Ebul Hasan Harkani: (İran’da Horasan Bölgesi, 963-Aynı yer, 1033) Bâyezîd-i Bistâmî’nin tasavvuf tarzını benimsemiştir. Hakk’a ermek için mücâhede ve çilelere katlandığı bilinmektedir.            
Ebu Ali Farmedi: (İran’da Tus şehri,1042-Aynı şehir, 1085) Mutasavvıf. Nakşibendi silsilesinin mühim âlimlerinden biridir. Yusuf Hemedânî’nin hocasıdır.                                                                             
Yusuf Hemedani: (İran’da Hemedan, 1048-Türkmenistan’da Merv 1140) Büyük vâiz ve mutasavvıf.                                                                                                                                                 
Abdülhalık-i Gücdüvani: (Buhâra, 1103, Gücdüvan,1179) Türkistan’da tasavvufun gelişmesinde önemli rol oynayan Nakşibendi tarikatına önderi Hâcegân silsilesinin kurucusu büyük İslâm âlimi.                         
Ârif-i Rivegeri: (1165-1237) Abdülhâliḳ-ı Gucdüvânî’nin dört büyük halifesinden biridir. Türk toplumu şeyhlerinin en üst seviyede olduğu söylenir.                                                                                  
Mahmud-i Encirfagnevi: (Buhara’nın Fagne Köyü ?-1315) Ârif-i Rivegeri hazretlerinin derslerinde ve sohbetlerinde yetişip, maddî ve mânevî ilimlerde zamanının büyük âlimlerinden oldu.
Ali Ramiteni: (Özbekistan’ın Ramitan şehri, ?- 1328) Azîzân tarîkatının kurucusudur.                      
Muhammed Baba Semmasi: (Buhara,1195-Buhara, 1257) Şah-ı Nakşıbendî’nin mânevî babasıdır.       
Seyyid Emir Gilâl: (Buhara, 1277-Özbekistan’da Kağan ilçesi, 1370) Târihteki en etkili kişilerden biri olarak kabul edilen İranlı Sufi İslâm âlimi. 
Seyyid Muhammed Behaeddin: (Özbekistan’da Kasr-ı Ârifan, 1318-Aynı yer, 1389) Evliyânın büyüklerinden ve Müslümanların gözbebeği olan yüksek âlimlerdendir.                                                  
Alâüddin-i Attar: (Harizm,?-Buhara, 1400) Nakşibendiyye tarîkatının kurucusu Bahâeddin Nakşibend’in halifelerinden biri.           
Yakub-i Çerhi: (Afganistan’da Lögar şehri, ?-Tacikistan, 1447) Tefsir ve fıkıh âlimi)                      
Ubeydullah-i Ahrar: (Taşkent, 1404-Semerkant, 1490) Vahdet-i vücûd düşüncesini benimseyen mutasavvıf.                                                                                                                                                          
Kadı Muhammed Zâhid: (Semerkant, ?-Semerkant, 1530) Tasavvuf ilminde asrının âlimlerinin en büyüklerinden biridir.                                                                                                                                          
Derviş Muhammed: (Buhara, ?-Buhara, 1562) Zahirî ve batınî ilimlere çok iyi vâkıf İslâm âlimi.

Hâcegi Muhammed Emkenegi: (Buhara, 1512-Buhara, 1599) Zahiri ve batıni ilimleri babasından öğrendi..
Muhammed Bâkibillah: (Kabil,1563-Delhi, 1603) Nakşibendî tarîkatını Hindistan topraklarında kökleştiren tasavvuf âlimidir.

İmam-ı Ahmed Rabbani: (Pencap, 1564-Pencap 1624) ‘Ahmed Sirhindî’ olarak da anılır. Hindistan'da yaşamış İslâm âlimi ve tasavvuf önderidir. Babür Türk İmparatorluğu döneminde ve topraklarında doğup yaşadı.

Muhammed Masum Fâruki: (Pencap, 1599-Pencap, 1668) İmâm-ı Rabbânî Hazretleri’nin üçüncü oğludur.

Seyfeddin-i Faruki: (Pencap, 1639-Pencap, 1684) Hindistân'ın en büyük âlimlerinden ve velîlerindendir. İmâmı Rabbânî hazretlerinin torunu Muhammed Masûm Fârûkî hazretlerinin beşinci oğludur.                                                                                                                                                                                     

Seyyid Nur Muhammed: (Hindistan’da Bedevan,-Delhi, 1722) İlmini ve feyzini İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunu, büyük âlim ve mürşid-i kâmil Muhammed Seyfüddîn-i Fârûkî’den aldı.

Seyyid Mazhar-ı Can-ı Canan: (1699-1781) Tefsir, hadis ve fıkıh sâhasında âlim seviyesinde bilgi sâhibi idi.

Seyyid Abdullah Dehlevi: (Pencap, 1745-Delhi, 1824) Tefsir, hadis ve fıkıh âlimi mutasavvıftur.

Mevlana Hâlid-i Bağdâdi: (Iraak’ta Süleymaniye şehri, 1779-Şam, 1827) Nakşibendiye tarîkatının bir kolu olan Halidiye tarîkatının kurucusudur.

Seyyid Abdullah Şemdini: (Hakkâri, ?-Hakkâri, 1813) Anadolu’da yetişen büyük âlimlerdendir. 

Seyyid Taha-yı Hakkâri: (Şemdinli, ?-Şemdinli 1852) Silsile-i Âliyye’nin otuz birincisidir.

Seyyid Muhammed Salih: (Şemdinli, ?-Şemdinli1865) Taha-yi Hakkâri’nin kardeşidir.

Seyyid Sıbgatullah-i Hizani: (

Seyyid Fehim-i Arvasi: (Van, 1825-Van,1896) Moğol istilâsı sebebiyle İrak’tan Doğu Anadolu’ya göç eden bir âilenin ferdidir.

Seyyid Abdülhakim-i Arvasi: (Başkale, 1860-AAnkara, 1943) Cumhuriyet dönemi İslâm âlmlerindendir.

Hüseyin Hilmi Işık Efendi: (Eyüp Sultan, 1911-İstanbul, 2001) İslâmiyet hakkında yazdığı kitaplarla tanınmıştır. Vefatından sonra sevenleri tarafından ‘Işıkçılar Cemaati’ oluşturuldu.