Naci KARA

Avukat

Siyaset ve Yöntem

Siyasette seçtiğiniz yöntem doğru olabilir. Ancak uygulamaya geçtiğinizde, yönteminizi sükûnet üzerine kurarsanız, asil bir görüntü kazanırsınız. Hep savaş hali sertliğinde davranırsanız yıpranırsınız, çevrenizi de yıpratırsınız... Savaş içinde bile, mevziler arası takasları unutmamalı… Çanakkale Savaşındaki örnekleri düşünün…

Kavgacı mizaç yıpratır insanı; küfür, hakaret, bağırma, haykırma, höykürme hiç mi hiç yakışmaz liderlik iddiasında olana. Toplumsal yapımız, bırakın erkeği, bir hanıma hiç mi hiç yakıştırmaz böylesi davranışları…

Yakın çevrenizde olup, bulunduğunuz noktada sizden fayda sağlamaya çalışanlar yanlışlarınızı bile görmezden gelebilirler. Hayatın gerçeğidir çünkü yalakalık.

Her sözünüzü alkışlayanlarınız olacaktır. Bu alkışlar, güçlü olduğunuz süre içinde ve özellikle toplantı atmosferlerinde yankılanmaya devam edecektir. Ancak her çıkışın bir inişi vardır ve en güçlü insanlar bile, azami, yaşadıkları süre içinde alkışlanırlar. Sağlığında alkışlanmasına rağmen, öldüğü andan itibaren aleyhinde konuşulan nice büyük(!) insan biliriz.

Ve ne yazık ki, düştüğünüz an, sırtlarını dönüp gider bu gün alkıştan elleri patlayanlar. Öldükten sonra da gerçek dostlarınız, menfaatsiz yakınlarınız, eşiniz, çocuğunuz ve sizi karşılıksız sevenleriniz hayal kırıklığı ile karşı karşıya kalırlar.

Hiç kimseye aşağılayıcı sözlerle hitap etmek hoş karşılanmaz. Bakmayın yalakalarınızın el çırpmalarına, itibar etmeyin sözlerine.

Her şeye rağmen, “bana muhitim yeter” diyebilirsiniz ve güçlü olduğunuz süre içerisinde doğrudur muhitinizin size yeteceği. Ama her şey eskiyor, menfaatler ve menfaatçiler de…

En iyisi mi? Dinleyin Şeyh Edebali’yi:

“Oğul!

Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın.

Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin…

Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder.

Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!..

Sabır çok önemlidir.”

İyi günler dostlara…