İsmail KAHRAMAN

Belgeselci - Gazeteci

belgeselciismail@gmail.com

Türk Fındığı ve TÜBİTAK’a düşen görev!

Gölcük’te faaliyet gösteren Giresunlular Derneği, hafta sonu örnek bir buluşma gerçekleştirdi. Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş’in de katıldığı buluşma da Giresunlular birlik ve beraberliklerini gösterirken, ana tema ise fındık meselesiydi.

Gölcük Giresunlular derneğinin Kültür Saray'ında düzenlediği yemekli toplantıda Dünya markası Türk Fındığı ve Giresun Fındığının önemi konusunda konuşma yaparak Türk Fındığı üzerinde oynanan oyunlar konusunda bilgi verdim. Tübitak’ın fındıkla ilgili bilimsel araştırma yaparak fındıktan karma değeri yüksek ürünler üretilmesi konusunda bilimsel araştırma yapması önerisinde bulundum.

Kocaeli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı değerli arkadaşım Prof. Dr. Halis Aygün ile Kocaeli Tarihi üzerinde konuştuk. Uzun süredir görüşemediğimiz, Giresunlu ve İzmitli vefalı dostlarla da görüşüp hasret giderdik.

Fındık sadece Giresun ve Karadeniz bölgesi için değil Türkiye için de çok önemli bir ürün. Bugün fındık üzerinde çeşitli oyunlar oynanıyor. Dünyada Türk fındığı marka olmasına rağmen, bugün fındık borsasını Almanlar elinde tutuyor. Bizde ise ne yazık ki fındık sadece yaz aylarında gündeme geliyor ve o da parası üzerinden. Biz fındığı sürekli gündemimizde tutup, başta TÜBİTAK olmak üzere devlet olarak bu konuya önem vermeliyiz. Ne yazık ki ülke olarak hala daha fındığın değerinin ve öneminin farkına varamadık. Bizim bu konuda çalıştaylar düzenleyerek bilimsel araştırmalar yapmamız gerekiyor.

TÜBİTAK’A TARİHİ GÖREV DÜŞÜYOR

Her yıl fındık toplama mevsimi Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında siyasete malzeme olan, birçok tartışması yapılan fındık, mevsim geçtikten sonra unutulup gitmekte. Tıpkı bu yıl olduğu gibi. Fındık Mitingleri düzenlendi, siyasi açıklamalar yapıldı. Şimdi bunların hepsi unutuldu. Taa ki bir daha ki seneye kadar. Türkiye’nin aslında ciddi bir fındık politikası olmalı. Fındıkla ilgili çok geniş çaplı bilimsel araştırmalar yapmalıyız. Burada TÜBİTAK’a çok büyük görev düşüyor. TÜBİTAK, bir dünya markası olan dünya üretimimizin yüzde 75’ini elinde bulunduran, Türk ekonomisine ve fındıkla uğraşan Türk çiftçisine fındık ticareti yapan tüccarına, yapacağı bilimsel araştırmalarla çok büyük katkı sunabilir. Fındık ile ilgili kimya, ilaç, kozmetik ve diğer sanayi dallarında mamul madde olarak kullanılabileceği, bilimsel verilerle araştırılıp, Uluslararası patent alınarak katma değeri yüksek mamul maddeler haline getirmeli. Zaman zaman TÜBİTAK bu konuda çalışmalar yapıyor. Ancak yeterli değil.

FINDIĞIN ÜRETİMİ BİZDE, BORSASI ALMANLARDA

Türkiye, fındıkta dünya üretiminin yüzde 75'ine sahip olmasına rağmen fındık fiyat politikaları, üretici olmayan Almanya'daki Dünya Fındık Borsası'nda belirleniyor. Özellikle Karadeniz Bölgesi'nin geçim kaynağı olan fındık, dünya piyasasında da önemli bir yer teşkil ediyor. Dünya genelindeki fındık üretiminin yaklaşık yüzde 75'ini Türkiye sağlarken, fiyat politikalarını belirleyen Dünya Fındık Borsası ise Almanya'da bulunuyor.

Türk üreticinin ürettiği fındığın fiyatı Almanya'daki Hamburg Fındık Borsası'nda belirlenirken, yerli üreticiler de burada tespit edilen fiyatlardan fındığını satmak durumunda kalıyor. Dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 75'ini Türkiye'nin sağladığına dikkati çeken Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Bayraktar, “Yine dünya fındık ticaretinin yüzde 74'ünü de Türkiye yapıyor. Bu kadar önemli bir üründe fiyat belirlemesini ise Almanya yapıyor. Almanya'daki alıcılar, Türkiye'de fındık alıcılarına avans vererek alım yapıyor. Bu şekilde de fiyatları onlar beliyor. Biz üretiyoruz ama fiyatını Almanya belirliyor” şeklinde konuştu.

FINDIĞIN TÜRKİYE’DE Kİ ÜRETİM SEYRİ

Fındık, Rize’den İzmit’e, Türkiye’de çok ailenin geçim kaynağıdır. Fındık, Türkiye’nin dünya pazarında hâkimiyeti elinde bulundurduğu tek üründür. Fındık bir zamanlar sadece Giresun, Ordu ve Trabzon’da yetiştirilirdi. 1960-1965 döneminde 3 ilin üretimdeki payı yüzde 87 idi. 1975-1980 döneminde yüzde 70’e düştü. Şimdi toplam üretimde bu 3 ilin payı sadece yüzde 50 oranında.

Rize’den İzmit’e fındık yetiştiren il sayısı 3’ten 39’a, fındık ekim alanı 220 bin hektardan 700 bin hektara, yıllık fındık üretimi 80-90 bin tondan 700-750 bin tona yükseldi.

Şimdilerde düz ve sulak yerlerde bile fındık yetiştiriliyor. Karadeniz yamaçlarında dönümde verim 80-100 kg iken, Batı’da düz ve sulak arazilerde verim 150-200 kg. Yaklaşık 400 bin aile geçimini fındık satarak sağlıyor.

Fındık dikim alanlarının genişlemesi, sulak alanlarda fındık yetiştirilmesi sonucu fındık üretimi hızla arttı. 

700-750 bin ton kabuklu fındık üretim kapasitesi oluştu. İki kilo kabuklu fındıktan bir kilo iç fındık çıkıyor. Yılda 600-650 bin ton kabuklu, 300-325 bin ton iç fındık üretimi gerçekleşiyor. İç tüketim 50 bin ton dolayında. Her yıl en az 250 bin -300 bin ton iç fındık ihraç ediyoruz. Fındık ihracatından 1.7 milyar dolar gelir elde ediyoruz.

Fındığın en büyük alıcısı, yurtdışındaki 8-10 yabancı firma. İçeride alivre alım yapanlar onların ortak olduğu şirketler veya onların büyüklü küçüklü 800 dolayındaki tüccarı.